|
Makron kına yaksın şimdi

Makron hazretleri buyurdu ki Müslümanlar kötü insanlar.

Koskoca cumhurbaşkanı öyle dedikten sonra, Fransız halkı tersini mi düşünsün?

Fransa’da zaten hep var olan İslam düşmanlığı, aldı başını yürüdü.

Fransa’nın direklerinden biri olan eski Cumhurbaşkanı Dö Gol vaktiyle rotayı çizmiş.

“Sarı, siyah, kahverengi Fransızların olması çok hoş… Elbette azınlık olarak kalmaları şartıyla. Aksi takdirde Fransa, ‘Fransa’ olma özelliğini yitirir. Zira biz her şeyden evvel Yunan ve Latin kültüründen gelen ve Hıristiyan inancına bağlı, beyaz ırklı bir Avrupa ulusuyuz. Birbirimize hikâye anlatmayalım! Siz Müslümanları gördünüz mü? Sarıklarına, entarilerine baktınız mı? Fransız olmadıkları çok açık.”

*

Müslümanlar sömürülecek insanlar Fransızlara göre.

İşçi açığını kapatmak için çalıştırılacak, savaşta Fransa adına cepheye sürülecek yığınlar.

Ülkenin yüzde onu Müslüman olsa öyle.

O ülkede yaşayabilirler ama asla Fransız sayılmazlar.

Fransızca konuşsalar da…

Tamamen bir Fransız gibi yaşasalar da…

Dinlerine bağlı olmasalar da…

Vatandaşlık alsalar da…

Hiç fark etmez. Değil mi ki ten rengi başkadır. Tipi farklıdır. Kökeni ayrıdır…

Bir Müslüman ağzıyla kuş tutsa, burnuyla resim yapsa, kulağıyla piyano çalsa boş.

*

Makron’un başını çektiği İslâm düşmanlığı, önden önden gidiyor. Bütün Avrupa’ya örnek.

İslâmofobi denmesi tabloyu hafifletmiyor.

Makron göreve geldiğinden bu yana Fransa’da 43 cami kapatıldı.

Çünkü bu Müslümanlar, camilerde toplanıyor. Namaz falan kılıyorlar. Musluktan akan suyla abdest alıyorlar. Oruç bile tutuyorlar.

Şimdi yeni bir karar çıktı.

İçişleri bakanı Darmanin, ülkedeki camileri denetleyeceklerini açıkladı.

Dahası, bazı camilerin kapatılabileceğini…

Sayı da verdi. Denetlenecek cami sayısı 76, kapatılabilecek cami sayısı 18 imiş.

Bu demektir ki en az 18 cami kapatılacak.

*

Denetlemeyi nasıl yapacaklar acaba?

Camilere gidip nasıl namaz kılıyorlar

Sûreleri doğru okuyorlar mı, hata yapıyorlar mı?

Saflar düzgün mü?

Hutbede nasıl davranıyorlar?

İmam konuşurken aralarında konuşanlar oluyor mu?

Sünnet namazları kılınırken, yanındakini rahatsız edecek, aklını karıştıracak şekilde sesini yükselten var mı?

Çorap konusunda hassasiyet gösteriliyor mu gibi hususlara mı bakacaklar?

Hayır, öyle değil. Maksat gıcıklık olsun. Rahatsızlık doğsun. Nerede yaşadıklarını bilsinler.

*

Hatırlayalım, bir süre önce Türkiye’deki camilerde okunan ayetlere bile müdahale etmeye kalkmışlardı.

Hutbe sonunda imamların Âl-i İmrân sûresi, 19. Âyeti’nin okumasından rahatsız olmuşlar ve bundan vazgeçilmesini talep etmişlerdi.

“Şüphesiz, Allah katında din İslâm’dır” denmesinden hiç hoşlanmıyorlarmış.

Oradan başlansaydı, bir süre sonra Kelime-i Şahadet’e sıra gelecekti muhakkak.

Bu konudaki rahatsızlık yalnız Fransızlara has değil.

Almanı da aynı, Danimarkalısı da ve daha bilmem nesi de.

Şimdilerde Fransa yarışı önde götürüyor.

*

İşte bu yüzden, 9 Aralık’ta Bakanlar Kurulu’na sunulacak “İslamcı ayrılıkçı” yasa tasarısı ile camilerin finansmanının daha sıkı şekilde denetlenmesi, Müslümanlar üzerindeki baskıyla Müslüman derneklerin kontrolünün artırılması, din görevlilerinin yurt dışından gelmesinin engellenmesi hedefleniyor.

Orada “Fransa İslamofobi ile Mücadele Kolektifi” adında bir kuruluş var.

Güvenlik sebebiyle ülkeyi terk etme kararı alındı. Bundan sonra çalışmalarını yurt dışında sürdürecek o kuruluş.

Arkadaşım Mak, arkadaşım Ron, arkadaşım Makron, kına yakabilir.

#Macron
3 yıl önce
Makron kına yaksın şimdi
Büyük Balkan Seyahati-5: Üsküp Meydanı’nda heykeller üzerinden medeniyetler savaşı!
Tarihte 15 Temmuz..
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’