|
Ölmek

Âbı hayat dedikleri ölümsüzlük iksirinin peşinde koşanların eli hep boş kalmış.

Nice krallar, nice şahlar, firavunlar…

Dünyaya kazık çakmaya niyetlenenler de bir bir göçüp gitmiş buradan.

Bütün dünyanın kendine ait olmasını arzulayıp silah zoruyla ele geçirmeye çalışanlar, hedefinin pek çoğunu elde etseler bile, günün birinde Azrail’e yenik düşmüş.

*

Ruhsati söylemiş vaktiyle…

“Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor…”

Ve mezar eşenler, hiç boş durmuyor.

Dünyanın her tarafında, her zaman faaliyet hâlindeler.

Kimi kazma kürekle, kimi kepçeyle…

*

Her canlı için “kaçınılmaz son” olsa da ölüm kötü.

Lâyıkıyla yaşayabilen kaç kişi?

Cenabı Allah’ın merhametine muhtacız.

Öte tarafın iyi mi kötü mü olacağını bilmediğimizden, ölümün yüzü soğuk gelir.

*

Yalnızca bu dünyayı bilir ve sahipleniriz.

Dört elle sarılırız.

Ne kadar çok yaşarsak, o kadar iyi diye bakarız.

Hâlbuki ölçü belli:

“Hiç ölmeyecekmiş bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi öte dünya için çalışmak…”

Bunu başarabilene ne mutlu.

Maalesef öyle yaşayanların az olduğunu düşünüyoruz.

*

Çoğunlukla korkarız ölmekten.

Belki de orada “Ne korktun be” diyecekler; “Sen iyi bir insansın, güzel bir hayat yaşadın… İyiliklerin çok. Ölçtük tarttık, sevabın da fazla geldi…”

İşte o zaman, tam anlamıyla düğün bayram.

Gelsin çaylar…

Fakat hiç kimsenin garantisi yok.

Korkmuyorum diyenlerin de.

*

Sahte içki yüzünden ölümlerin artması ne kadar acı.

Her gün birkaç kişi ekleniyor.

Buradan bakışımız çerçevesinde, hayatın normal şekilde bitişi bile bize zor geliyor.

Ölmek kötü.

İçkiden ölmek daha kötü.

Ya sahte içkiden ölmek?

İşte o, kötünün de kötüsü.

*

Tehlikeyi bile bile sahte içki imal edenler…

Bile bile satın alanlar…

Bile bile içenler…

Herhâlde onların hiç korkusu yok.

Ne öte ölmekten, ne öte taraftan.

ARKASINDA KİM VAR?

Ermenistan neye güveniyor diye bakardık.

Küçücük ülke. Üflesek yeter.

Fakat o kadar basit değil.

Arkasında Rusya var, Fransa var, Avrupa var…

ABD’yi de unutmayalım.

Aynı durum Yunanistan için de geçerli. (Hattâ bütün şımarıklar için.)

Neyine güveniyor diye sorduğumuzda, yine aynı türden cevap geliyor.

Haklı olan, haksız olan diye bakmıyorlar.

Bizden olan, bizden olmayan şeklinde değerlendirme ölçüsü.

Bu durumda bir Türk Dünyası’ndan ve bir İslâm Dünyası’ndan bahsedebilir miyiz?

#Ruhsati
#Türk
#ABD
4 yıl önce
Ölmek
İsrail zindanlarında açlar
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim