|
Ulu Camiler

Cami hayatın merkezinde, cami şehrin merkezinde. Etrafında arasta, bedesten, çarşı…



Merkezden dışa doğru inşa edilen şehirlerin orta noktasında Ulu Cami bulunur.



Bağımsızlığın da sembolü olan bu camiler, Cuma camisi, cami-i kebir gibi isimlerle de anılır.



Anadolu'da birçok il ve ilçenin merkezinde, Selçuklu ve Beylikler dönemi yadigârı ulu camiler yükselir.



Uzun zamandır Türkiye'nin bütün camilerini fotoğraflama gayreti içinde olan değerli arkadaşım Mustafa Cambaz, Ulu Camilere özel bir önem verir.



Yalnızca Ulu Camilere ait on binden fazla fotoğraf çektiğini yakinen biliyorum.



O camilerin önemli bir kısmını beraber dolaştık.



Bir kareyi daha iyi alabilmek için ne büyük emek harcadığının şahidiyim.



O fotoğraflardan bin kadarı bir kitapta toplandı.



“Türkiye Ulu Camileri” adıyla albüm olarak yayınlandı.



Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turan Karataş ve Başkan Yardımcısı Şaban Abak'ın bu albümün çıkmasındaki emeklerini en başta zikretmek gerekir.



Büyük boy hazırlanan bu eserin kültür dünyamıza katkısı olacağı muhakkak.



Türkiye'de bulunan Ulu Camiler, ilk defa bu kadar yüksek sayıda bir kitapta toplanmış oldu.



118 Ulu Camide içten ve dıştan çekilen bin fotoğraf…



Hiç de basite alınacak bir iş değil.



«



Kitapta yer alan fotoğraflar arasından 40 tanesi seçilerek bir sergi hazırlandı.



Ankara Kızılay Metro Sanat Galerisi içinde Pazar günü açılışı yapılan sergide, fotoğrafları büyük halde görmek çok etkileyici oluyor.



Aynı serginin İstanbul ve diğer bazı şehirlerde tekrar edilmesi planlanıyor.



Hangi şehirde açılırsa açılsın, büyük ilgi göreceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.



Kurum, imkânları çerçevesinde birkaç şehre götürecektir.



*


Kurum deyip çıkıyoruz ama uzun bir adı var aslında.



Her ne kadar ben tam olarak söyleyen birine rastlayamadıysam da yazılı metinlerde şöyle geçiyor:



“T.C.



Başbakanlık,



Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu,



Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı”



İbretlik.



Bir kurumda iki kere Atatürk isminin geçmesi, saçmalığın kaçıncı kademesine girer?



Koyu Kemalistler ve Atatürkçüler, o isme karşı olduğumuz sonucunu çıkarabilir.



Ziyanı yok.



Yine de rahat anlaşılması için aynı ismin iki kere geçmesinin abes oluşuna dikkat çekmek istedim.



Belki bir akıllı mantıklı karar verilir de şu komedi gibi isim düzeltilir.



*


Her neyse… O yanlış, bir gün elbet düzeltilecektir.



Bu naçiz vücudumuz görür mü görmez mi o değişikliği, bilmem.



Diyeceğim o ki bu albümün çıkması güzel oldu. İnşallah devamı da gelir.



Artık kimse Mustafa Cambaz'a kitapsız muamelesi yapamaz.



Kütük gibi bir kitabı var ve taşımak için iki adam gerekiyor.


#Ulu Camiler
#Cuma camisi
8 yıl önce
Ulu Camiler
kutlu olsun
Türkiye’nin ödediği ağır bedel
Kayıp çocuklar
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?