|
Yerli müzik, yersiz müzik...

Radyoda yabancı müzik çalıyordu açtığımda. Olabilir diye düşündüm, bir müddet sonra biter. Haberleri verirler az sonra... İstasyon ayarını değiştirmek istemedim. Tahminim doğru çıktı. Haberler başladı başlamasına ama Türkçe değildi, hangi dilde verildiğini bile anlamadım. Fan fin fon...

Bu hiç de karmaşık, çözümsüz bir durum değil. İstasyon ayarı kaymış, değiştirirsin olur biter. Ne var ki, o karışıklık sebebiyle, yayındakini kendi radyolarımızdan biri sanmamıza yol açan alışkanlık, biraz abartılı geldi bana. Kabul, müzik evrenseldir. Ama sadece o kadar mıdır bunun açıklaması?

Özel radyolar çıkmadan önce, devlet radyolarını dinliyorduk. Orada çok güzel, faydalı yayınlar da vardı, saçma sapan programlar da... Aşırıya kaçan birtakım dayatmaları, kurum içinden önemli isimler de eleştiriyordu. Mesela sabahları tarlaya giden köylüler için hazırlanan programlarda Mozart çalınması epeyce eleştirilmişti.

Çok uzun zamandır gayret gösterilmesine rağmen, operayı baleyi halka benimsetmek mümkün olmadı. "İşte çağdaş Türkiye" diye haykırmak bile bir işe yaramıyor. İnsanlar, kendi zevklerine uyan müziği dinlemekten vazgeçmiyor.

Yabancı müziğe karşı olduğumuz gibi bir anlam çıkarılmasın; isteyen istediğini dinleyecektir. Birilerinin telkinde bulunması, zevkleri kolay kolay değiştirmeye yol açmaz.

Bu durumda, cevaplanması gereken iki soru:

Zevk konusunda bile dayatmaların beyhude olduğu göz önündeyken, inançla ilgili dayatmalarda ısrar edenlerin beyninden (veya iyiniyetinden) şüphe etmek yanlış mıdır?

Ve ikincisi:

Tamam, fermana uyup gavura "gavur" demeyelim ama, gavur olmadığı halde gavurluk yapana ne diyelim?

Aloo, sesim geliyor mu?

ANAP''ın bir ilanı yeraldı gazetelerde. Tam sayfalık bu ilanda "Sesinizi duyuyorum" diyor Mesut Yılmaz.

İlan metni şöyle başlıyor: "Sevgili vatandaşım; Güçlü Büyük Aile''mizin değerli üyesi, Manevi değerlerine yürekten bağlı...."

İmla hatalarını görmezden geldiğimiz sırada birden gözümde cami çıkışında coplanan insanların manzarası canlandı.

O zamanlar Mesut Yılmaz başbakan... İmam-Hatipler kapatılmış ve insanlar bunu protesto ediyorlar. Mesut Yılmaz protestocular için "Yarasalar" diyor ve akabinde protestocuların cevabı geliyor: "Yarasa Mesut"...

Ve gün geliyor, yarasa denilen insanlara sesinizi duyuyorum ilanları ile seslenilmek isteniyor..

Sesimiz duyulmamamıştı o zaman; şimdi mi duyulacak?

(Karga)


ANLAYANA
Maksat İletişim Olsun

Aslan Şevval. Göreyim seni. Hiç kimseyi uyutma.

Bülent Bey, annem zeytinyağlı sarma yaptı. Yalnız tuz konusunda bazı problemlerimiz var. (Şevval nasıl, Şevval?)

ET
Zeynep Hanım, uyarınız için çok teşekkür ederim. Borcumu yine bir uyarı şeklinde ödemek gerekmez umarım.
Safın biri

Apo

-Ahmet Kaya''yı niye saldılar Hocam?

-Apo yakalandı Çekirge!..

Ahmet Kaya ile oyalanmanın sırası mı?..

25 years ago
Yerli müzik, yersiz müzik...
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset