|
Bir Yıl Sonra Lehman Faciası

Bundan neredeyse bir yıl önce, 14 Eylül''de bir Pazar günü, 158 yıllık bir bankacılık devi olan Lehman Brothers battı. Bir başka dev finans kurumu olan Merrill Lynch ise alelacele aynı gün içinde, Bank of America''nın çatısı altına sokuldu.

Küresel kriz yeni bir boyut aldı ve daha birkaç ay öncesinde dip noktasının geçilip geçilmediğini sorgulayan borsalar tepetaklak oldu. Eylül ile 2009''un Mart ayları arasında piyasalar iki ayrı dip yaptı, ekonomiler resmen resesyona girdi ve o tarihlere kadar özü tartışılan devletin kurtarma paketleri hemen devreye sokuldu. Politika faizleri sıfırlara geriledi; her toplantısında hâlâ enflasyondan dem vuran Avrupa Merkez Bankası bile başını eğip faiz indirimlerini başlatmak zorunda kaldı. Petrol ve emtia fiyatları, krizin ilk yılı boyunca yaşadıkları artışların hepsini geri verdi. Döviz rezervleri yüksek olan Körfez ülkeleri ve Çin gibi gelişmekte olan ülkeler raydan çıktılar ve o güne dek dünyayı kurtaracağına inanılan ayrışma teorisini yerle bir ettiler.

Lehman''ın çöküşünün hemen ardından biz bu sütundan şu yorumu yapmışız:

“Lehman Brothers''ın iflasa giden yolda ABD Hazinesinin gidişe uzak durması bugüne dek gösterdiği üçüncü farklı tavır olarak kayda geçti. Daha önce batma noktasına gelen ve ABD Hazinesinin arabuluculuğu ve destekleriyle JP Morgan Chase''e satılan Bear Sterns olayında, Hazine hem maddi destek sağlamış, hem de şirketin batmadan el değiştirmesine yardımcı olmuştu. Bu ilk olayda Hazine, bir şekilde piyasayı ayakta tutma gereği güttüğünü göstermişti. Ardından Fannie Mae ve Freddie Mac''ın yediemine devri ile millileştirilmesi yaşandı. Burada Hazine, önceleri yavaş hareket etmişse de, yeri geldiğinde olaya doğrudan el koyabileceğinin sinyalini vermişti. Son durumda ise ABD Hazinesinin yeniden piyasacı kesildiğini görüyoruz.”

Gerekçesi ne olursa olsun, ABD hükümetinin bu farklı politika denemelerini piyasaların ciddi bir kararsızlık olarak okuduğunu ve bu sebeple durumu sallantıda olan diğer şirketlerin (AIG gibi) batışını hızlandıracak hareketlerin yaşandığını Lehman''ın batışını müteakip günlerde gördük. ABD hükümeti, oluşan paniği, ne AIG''yi kurtararak, ne de ABD tarihinin en büyük çaplı ekonomik paketlerinden birini hazırlayarak yatıştırabildi. Yıkılan “etkin piyasa” mitinin ardından “büyükler kurtarılır” miti de yıkılınca, güven tamamen kaybolmuştu.

Lehman kurtarılsaydı, kriz bu noktaya gelir miydi?

Bunu hiçbir zaman bilemeyiz. Ancak Lehman öncesi gelişmeler, zaten sürecin ciddi bir darboğaza doğru gittiğini ortaya koyuyordu. Lehman''ın batışından hemen bir hafta öncesinde yazdığımız yazıyı şu satırlarla bitirmişiz:

“Özetle, krizin ana dinamiklerinde taşlar yerine oturdukça aradan geçen zamanda alınan pozisyonların hızlı bir şekilde düzeltilmeye başlandığı ve böylece yeni taşların oynadığı bir döneme giriyor gibiyiz. Eğer öyleyse, engebeli ve yıpratıcı bir yolculuğa hazır olun.”

Yine Lehman''ın batışından birkaç ay öncesinde de dip noktası tartışmalarıyla ilgili olarak şunları söylemişiz:

“Dip noktasının geride kalıp kalmadığı tartışması bir müddet daha süreceğe benziyor. Burada kırılma noktasını üç dinamiğin belirleyeceğini söyleyebiliriz: Petrol fiyatlarındaki sürekli düşüşler, kredi daralma sürecinin sona ermesi, enflasyon veya büyüme cephelerinin birinde belli bir ilerlemenin kaydedildiğine yönelik veriler.”

O günlerde petrol fiyatları hâlâ zirvelerdeydi ve merkez bankaları enflasyon ile durgunluk arasında sıkışıp kalmıştı. Cesaret gösterip faiz indirimleri yapanlar bu indirimlerin kredi pazarına bir katkısının olmadığını görüyor ve bankaların dahi birbirine kredi açmaya yanaşmadığından dem vuruyordu.

Bu şartlar altında kanaatimizce Lehman''ın batışı, bizdeki anayasa kitapçığının fırlatılması olayı gibi, tetikleyici bir unsur idi. Tabii olarak bu tetikleyici unsurun niteliği ve ifade ettiği anlam, sürecin tetikleme sonrası seyrini de etkileyecekti. Anayasa kitapçığının fırlatılması, hassas dengeler üzerinde duran bir koalisyonun dağılması anlamını taşıyordu. Lehman''ın batışı ise asırlık şirketlerin batabilecek noktaya geldiğini ve ABD hükümetin gidişatı durdurmak adına çaresiz kaldığını sembolize ediyordu.

Özetle, Lehman faciası krizin boyutunu büyütmüş ve derinliğini arttırmış olsa da, kriz gideceği yönde kendine zaten bir Lehman arıyordu. Üstelik belki Lehman sayesinde yukarıda ifade ettiğimiz temel düzeltmeler olmuş (örneğin petrol fiyatları gerilemiş) ve böylece merkez bankaları da hangi probleme odaklanacaklarına net bir şekilde karar verebilmişlerdir.

15 yıl önce
Bir Yıl Sonra Lehman Faciası
Düşünce eylemi gönlünde taşır
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü