|
Etiyopyalı Siyah Mesih: Ras Tafari

Jamaikalı Siyahi lider Marcus Garvey’in “Afrika’ya bakın, kurtuluş günü yaklaşırken siyah bir kral orada taç giyecektir.” sözü döneminde büyük bir etki yarattı. Zira bu kehanet bir gün gerçekleşti ve Afrika’da iktidarın siyahlara geçeceği öngörüsü oluşmaya başladı.

Prens Tafari (Ras Tafari Makonnen) yani siyahi bir kral 1930’da Etiyopya’da taç giydi. Ve Teslisin Kudreti(Haile Selassie) unvanını aldı. Böylece Garvey ve takipçileri onu kurtarıcı (Mesih); taç giydiği günü ise kurtuluş gününün habercisi olarak algıladı. Çünkü bu değişim; aynı zamanda, siyahilerin vaat edilmiş topraklara yani köklerinden koparıldıkları Afrika’ya dönüş vakti olacaktı.

Peki Ras Tafari kimdi? O; 23 Temmuz 1892’de tek gözlü bir evde dünyaya geldi. Ras Tafari Makonnen’in babası Harrar valisi; hem İmparator II. Menelik’in en önemli müttefiki hem de kuzeniydi. İmparator II. Menelik’in kendisinden sonra tahta geçecek erkek varisi olmadığı için 1912’de onun ölümüyle torunu Lij Iyasu tahta geçti. Ancak o Müslüman olduğu için Hristiyan bir ülkede sevilemedi. Böylece muhalifler İngiltere, Fransa gibi ülkelerin de desteğiyle onu 1916’da tahtan indirdi ve yerine II. Menelek’in kızını İmparatoriçe Zewditu unvanıyla tahta geçirdi.

İmparatoriçe Zewditu 11 Şubat 1917’de taç giydi ve Lij Tafari’yi (Ras Tafari’nin önceki adı) kendisine “İmparatoriçe Naibi” olarak seçti. Gündelik işlerden hükümet sorumlu olsa da her zaman son söz imparatoriçenindi. Ancak onun da 1930’da ölmesi üzerine, Ras Tafari kralların kralı unvanını talep etti. Çünkü o hem orduda önemli etkiye sahipti hem de oldukça başarılıydı. Etiyopya’yı tamamen kontrolü altına alınca İmparator Selassie unvanı ona verildi. Ülke ve hükümet üzerinde sağladığı iktidar, onun yeni bir anayasa yapmasına ve gücünü merkezileştirmesine yardım etti. Fakat sömürgeci devletler de boş durmuyordu.

İtalya’nın Faşist diktatörü Benito Mussolini’nin Etiyopya’yı 1935’te işgal etmesi üzerine Selassie önce istilacılara direnmeyi seçti. Ancak Mussoli’nin orantısız güç kullanması ve hardal gazıyla saldırılar düzenlemesi Etiyopya’yı çaresiz bıraktı. Hemen o yıl Selassie İngiltere’ye sürgün edildi; geride kalanlar da gerilla savaşıyla direnişe başladı.

Beş yıllık sürgünün ardından Selassie; pek çok kişiyle görüşmüş, Etiyopya için yardım girişimlerinde bulunmuştu. Görüştüğü kişiler arasında Marcus Garvey de vardı ve o; Selassie’yi kendi vatandaşlarını İtalya’nın merhametine terk ettiği için şiddetle eleştirdi. Garvey’in en büyük hayal kırıklığı da onun “Afrika’da siyah bir kralın taç giyeceği” öngörüsünü sekteye uğratmasıydı.

1941’de Selassie, İngiltere’nin yardımıyla, ülkesini İtalyanlardan geri aldı ve krallığının ikinci dönemini ilan etti. Fakat artık ülkesi tam bir viraneye dönmüştü. Kısa sürede altyapıyı geliştirmesi, köprü, hastane yol, okul ve fabrikalar kurması gerektiğinin farkındaydı. Batılı güçlerin de desteğiyle, pek çoğunu başardı. İdareyi yeniden inşa etmek ve Etiyopya’nın savunmasını güçlendirmek için varını yoğunu ortaya koydu. Fakat İtalya’nın Etiyopya’yı işgal etmesinden tedirgindi. Bu yüzden oldukça sert tedbirler aldı: siyasi partileri bastırdı, birçok önemli ismi yanından uzaklaştırdı.

O; yolsuzluk yapmakla ve insanların zulüm ve fakirlik içerisinde yaşadığı bir sistem oluşturmakla suçlanıyordu. İnsanlar bu koşullarda isyan etmekten başka bir çare kalmadığını düşünmeye başladı. Medya sansürlendi ve İmparator’un kontrolü altına alındı; ülkede yalnızca Batılı gazetecilere çalışma izin verildi.

Yine de 1960’lı yıllara gelindiğinde İmparator, pan-Afrika hareketi içinde, büyük bir güç olarak görülüyordu. 1962’de Eritre’yi Etiyopya’ya kattı. 1963’te Afrika Birliği’nin yeni kurulan karargâhını Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da kurdu. Bu önemli bir zaferdi.

1970 yılına gelindiğinde, gündelik yönetim sorunlarından kendisini geri çekmişti ve daha ziyade dış ilişkilere odaklandı. Pek çok ülkeyi ve devlet başkanını ziyaret etti. Çünkü ona göre diplomasi, prestijinin ayrılmaz bir parçasıydı.

1973’te Etiyopya’nın Wello eyaletinde yaşanan bir kıtlık, Selassie rejimini oldukça sert vurdu ve rejimin meşruiyetini ciddi biçimde zayıflattı.

1974’te diktatör Mengistu Haile Mariam’ın askeri darbesiyle Selassie tahtından indirildi. Bir yıl sonra da Selassie’nin öldüğü duyuruldu.

Ras Tafari, yani nam-ı diğer I. Haile Selassie, Etiyopya'nın 225’inci ve son imparatoruydu. 60 yıl yönettiği Etiyopya’da onun için bir cenaze töreni dahi yapılmadı; hatta mezarının nerede olduğu da bilinmiyordu. Ta ki bir gün Cunta lideri Mengistu Haile Mariam’ın çalışma masasının dibinde, ayaklarının altında bulunana kadar…

#Etiyopya
#Siyah Mesih
6 yıl önce
Etiyopyalı Siyah Mesih: Ras Tafari
İkinci el deneyim
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…