|
Sen Yüce Berdibek Han’ın Torunu Musun?

Bundan birkaç yıl önce, bir bahar ayında kendimi oldukça ilginç bir bölgede buldum. Kazan’daydım. Burası, Sibirya’nın hemen yanı başında, Rusya’ya bağlı özerk cumhuriyetlerden birisi. Hava oldukça soğuk… İnsanların yüzü de havadan farksız: mat ve soluk. Yeteri derecede güneş ışığından faydalanamadıkları için bu ten renklerine bürünmüş olmalıydılar. Fakat bu insanlar beklentimin aksine oldukça sıcak ve sempatikler… Kazan sokaklarında bunu hissetmek zor değil. Sokaklar rengârenk ve oldukça estetik. Bauman caddesini arşınlarken Avrupa’nın en büyük ve en güzel camilerinden olan Kul Şerif camisine denk geliyoruz. Uzunca bir süre bu güzel yapıyı seyrediyorum… Ardından Son Tatar hanlarından Sefa Giray’ın eli Süyümbike adına inşa edilen Süyümbüke kulesine denk geliyorum. Yapının hemen altında Tatar Hanların mozolesi var. Mozolede bir isim gözüme çarpıyor: Berdi Beg(Berdibek)…

Malum soyadım da Berdibek. Hal böyle olunca geçmişte bir anı canlanıyor zihnimde. O zamanlar Bilkent Üniversitesinde üçüncü sınıftaydım. “Sovyet Sonrası Müslüman ve Türk Topluluklar” başlıklı bir ders alıyorum. Dersin hocası Orta Asya ve Kafkasya Türkleri konusunda oldukça uzman bir hoca olan Hakan Kırımlı. İlk dersteyiz. Hoca tek tek isimleri okurken “Berdibek kim?” diyor. Ayağa kalkarak “benim” diyorum. O da “ders çıkışında odama gel” deyince biraz merak ediyorum. Hoca beni odasında görünce iki elini havaya kaldırarak soruyor: “Sen yüce Berdibek Hanın torunu musun yoksa?”

Ben de acayip şaşkın bir şekilde şu cevabı veriyorum: “ Hocam ne Berdibek Hanı, ben Allah’ın Bingöllüsü bir Zaza’yım.”

Hoca, konu hakkındaki bilgisizliğime dayanarak tekrar tekrar soruyor:

-Yani sen yüce Berdibek hanı tanımıyor musun?

- Hocam valla bilmiyorum ilk kez duydum.

- Sen nasıl Altınordu devletinin 12. Hanının Berdibek hanı olduğunu bilmezsin? İnsan kendi soyunu araştırmaz mı? Üstelik bu öyle bir bey ki… Berdibek Han; kendi döneminin en efsanevi isimlerinden. Eli açık cömert anlamına gelen bu kelimenin anlamını da mı bilmiyorsun.

- Öyle mi bilmiyordum hocam.

- Peki senin soyadın neden Berdibek onu biliyor musun?

Madem konumuz Berdibek ben de size onun hikâyesini anlatayım o zaman. Her şehirde nüfus memurları soyadlarını dağıtırken Bingöl’e sıra gelince bölge veya aşiretlere göre alfabetik sıraya uygun birer dağıtım yapmışlar. Mesela annemim köyündeki ailelerin soyadı “G” ile başlarken bizim aşiretin veya bölgenin soyadı da genel olarak “B” harfiyle başlıyor. Berdibek, Baylaz, Bazencir, Burakgazi, Bozkurt, Boğatekin, Boğatemur, Baluken bunlardan sadece birkaçı. Yani hikaye özet olarak böyle hocam. Hoca o halde, “ Yani sen yüce Berdibek Han’ın torunu değilsin öyle mi? deyince ben de “Hocam bildiğim kadarıyla evet değilim.” dedim.

İşte bu hikayeden sonra mozoledeki soy ismini görünce oradan tebessüm ederek ayrılıyorum. Hayatın ne kadar garip tesadüfler üzerine kurulu olduğuna bir kez daha anlıyorum.

#Berdibek
#Kazan
#Tatar
7 yıl önce
Sen Yüce Berdibek Han’ın Torunu Musun?
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler