Bizim için öncelikli ve vazgeçilmez olan yayınladığımız araştırmanın gerçekçi ve bilimsel açıdan objektif olmasıdır. Sonuçların okurlarımıza bir şeyler ifade etmesini, kafa karışıklığını bir ölçüde gideriyor olmasını önemsiyoruz.

Son araştırma, siyasi yelpazedeki durumu açıkça ortaya koyuyor.

Ak Parti''nin “kararsızlar” hariç tutularak yüzde 29''da, CHP''nin ise 12.7''de olduğu görülüyor. Anketin en dikkat çekici tarafı, MHP''nin 6, DYP''nin de 5.6 düzeyinde seyreden oylarıdır. Bu tablo, 2007 seçimlerinden sonra oluşacak yeni Meclis''in iki partili olacağı fikrini güçlendiriyor ama kararsızlar ve “hiçbiri” diyenlerin mutlaka hesaba katılması gerekiyor. Dolayısıyla, Meclis''in iki partili olması kadar üç ya da dört partili olması da eşit ihtimaller olarak değerlendirilmelidir. Biz, kararsızların alınan oylara dağıtıldığı tabloyu yayınlamadık, zira, kararsızların aritmetik dağılıma tabi tutulamayacağı anlaşılıyor.

Ak Parti oylarında gözlenen düşüş geçtiğimiz haftalarda Başbakan Erdoğan''ın telaffuz ettiği “yüzde 26” rakamıyla da bir ölçüde örtüşüyor. Erdoğan, o rakamı verdiği sırada Karadeniz''de yaşanan fındık krizi olumsuz bir etki yaratmıştı. Şimdilerde o havanın bir ölçüde dağıldığı anlaşılıyor.

Dün hem siyasi çevrelerde, hem de televizyonlarda anket hakkında yapılan değerlendirmeler, Yeni Şafak''ta “yüzde 29” rakamının yayınlanması üzerinde yoğunlaştı ve anketin objektifliği üzerine vurgular yapıldı.

Gazeteyi de anketi de güvenilir kılan zaten bu objektifliktir.

Cumhurbaşkanlığı konusundaki rakamlar da benzer bir değerlendirmeye tabi tutuldu. Erdoğan, ısrarla konuşmayı reddetse ve tartışmaları seçimin yapılacağı Nisan ayına ertelemek istese de medyada canlı bir Çankaya tartışması sürüp gidiyor. Ama anket gösterdi ki konu, halkın gündeminde medyadaki kadar yer tutmuyor. Toplumun yüzde 50''den fazlası kimin Cumhurbaşkanı olacağı konusunda hala bir fikir sahibi değil. Bununla birlikte, geçtiğimiz aylarda Erdoğan''ın Çankaya''ya çıkması konusunda yüksek bir reaksiyon ölçülürken bu oran şimdi küçülmüş görünüyor. Kategorik olarak Erdoğan''ı Çankaya''da istemeyenlerin oranı yüzde 40''ın altına kadar inmiş durumda ki zaten, Ak Parti''ye oy vermeyen kitlenin oranı da bununla örtüşüyor.

Yüzde 29.7''lik direkt destek, yüzde 13.4''lük “başbakan olarak daha iyi hizmet eder” kitlesi ve hatta yüzde 9.7''lik “Çankaya''ya çıkarsa gerilim olur” diyenler esasında Erdoğan''a kategorik karşıtlığı ifade etmiyor. Bu üç grubun toplamı Erdoğan''ın muhtemel bir Cumhurbaşkanlığı adaylığının toplum tarafından giderek daha toleransla karşılandığını gösteriyor.

Ayrıca, hem bu anketin hem de yapılan diğer bütün anketlerin ortaya koyduğu bir başka gerçek de halkın desteğini almakta Erdoğan''la yarışabilecek bir siyasi liderin olmadığı istikametindedir. Nitekim ANAR''ın anketinde Baykal sadece yüzde 2 alabilirken, Erdoğan yüzde 12.9''la da olsa Çankaya için en güçlü aday profili olarak öne çıkıyor.

Bana göre hem “bugün seçim olsa” sorusuna, hem de “Cumhurbaşkanı kim olmalı- Erdoğan olmalı mı” sorularına verilen cevaplar, siyasete ışık tutacak niteliktedir.

Ve sadece bugün için değil yakın gelecekte de bu etki hissedilecektir. Çünkü, Yeni Şafak bu anketleri Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim süreçlerinde de düzenli bir şekilde yaptırmaya devam edecek.