|
En gizemli patronla 2 saat

Hafızamı yokladığımda aklıma hemen onlarca işadamı ismi geliyor. Gazetelerden, televizyon ekranlarından ya da bir kurumun başındaki görevlerinden tanıdığımız isimler. Hafızamda Türkiye''nin ünlü markaları da var ve en başta Ülker''i sayıyorum. Ama birçoğumuz gibi benim de aklıma gelen işadamları isimlerinin arasında Ülker''in patronu Murat Ülker bulunmuyor. Sabri (Ülker) Bey de medyada görünmeyi pek sevmedi. Bütün gazeteler yıllardır ihtiyaç duyulduğunda onun hep aynı fotoğrafını kullanıyorlar.

Her eve birkaç aynı ürünle girmeyi başaran dev bir bir şirketin; medyaya röportaj vermeyen, siyasi gelişmeler hakkında görüş serdetmeyen, yani bizlerin deyimiyle "gizemli" patronunun davetlisiydik. 10 kişilik Ülker İstişare Konseyi''yle birlikte şirket hedefleri hakkında konuştuk.

Öğrendiğimize göre, marka çok iyi bilinirken patronun geri planda kalması bir şirket stratejisiymiş. Ülker Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker bu stratejiyi açıklarken gezetecileri nazik bir şekilde, "fotoğraf çekmezseniz seviniriz" diye uyarmayı da ihmal etmedi.

Bugüne kadar Murat Ülker''le ne karşılaştım, ne telefonla konuştum ve önceki gece farkettim ki ne de bir resmini gördüm. Dolayısıyla daveti ben de diğer gazeteciler gibi, bu özel meraktan dolayı ayrıca önemsedim.

Eski Adalet Bakanı ve İstişare Konseyi Başkanı Oltan Sungurlu''nun yönettiği toplantıda bazı teknik bilgiler öğrendik.

Mesela, Ülker''in 200''ü aşkın ürünü var. Bunlar, 10''u 7 ayrı ülkede olmak üzere 38 fabrikada üretiliyor. Şirketin Romanya''da da bir fabrikası bulunuyor ve bu da Ülker''in Avrupa Birliği''ne girmesi demek.

Hedef, öncelikle bir bölgesel güç olabilmek. Bir dünya gücü olup olmayacaklarına da Murat Ülker''in deyimiyle, "dünya karar verecek."

Ülker bisküvide pazarın yüzde 60''ına, çikolatada ise üçte ikisine sahip ama daha parlak geleceğin ikincide olduğunu düşünüyorlar. Çünkü, Türk halkı henüz yeterince çikolata tüketmiyor.

Sabri Ülker''in sağlığı nasıl? Murat Bey babası için, "Gayet iyi. Ağrısı sızısı yok. Artık patron olduğu için son günlerde pek işe gelmiyor!.." dedi.

Murat Ülker''in aralara espriler yerleştirdiği kısa ve öz açıklamalarının "hassas konular"la ilgili bölümüne dair notlarım da var. 28 Şubat, yeşil sermaye ve Başbakan Erdoğan''ın bayiliği gibi hassas konular... Noktasına, virgülüne dokunmadan aktarıyorum:

"Biz Ülker olarak 28 Şubat diye bir şey yaşamadık. Ne hükümetten, ne de devletten bir şey görmedik. Hatta bir dergideki yazı yüzünden davalık olmuştuk, Genelkurmay mehkemeye "böyle bir şey yok" diye yazı gönderdi. Yeşil sermaye olduğuna inanıyorum çünkü bütün Dolar''lar yeşil... Başka da bir şey bilmiyorum. Bana illa "yeşil sermaye"nin tanımı yap derseniz de, olmayan birşeyi tanımlayamam."

"Tayyip Bey''e bizim bayimiz olmasının sıkıntı yaratacağını daha belediye başkanlığı döneminde söyledim. Çok uygun olmaz, ileride problem çıkartır dedim. Gerçi, kendisi bizim tam bayimiz de sayılmaz. Yani bizimle bayilik sözleşmesine imza atmış değil. Ortak olduğu şirket adına Reşat Bey''in bayiliği vardı..."

"Bütün ülkelerde ticaret hep birlikte, yani devletle beraber yapılıyor. Biz de ihracat yapacaksak, yabancı bir ülkede yatırıma gireceksek devlet arkamızda olmalı. Yoksa yapamayız..."

"Biz bisküvi üretiyoruz, işimiz sanayicilik. Siyaset bizim işimiz değil. Ayrıca bir parti hakkında konuşmak için o partinin üyesi olmak gerekir. Ben o partinin üyesi olmadığım için Ak Parti konusunda konuşmam yanlış olur"

Son bir not daha... Murat Ülker''in görünmeme stratejisi yemekte de bir ölçüde devam etti. Bu tür toplantılarda alışılanın aksine bir patron olarak masanın baş tarafında ortaya oturmak yerine kenarı tercih etti. Böylelikle de katılımcıların yarısının görüş alanından çıkmış oldu. Ama herhalde bu açıklamalarıyla en azından bir süre medyada görünür olacak.

17 yıl önce
En gizemli patronla 2 saat
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’