Şike karanlığında oynanan, futboldan eser bulunmayan şu sezon için hemen herkes "Hayırlısı ile kimsenin burnu kanamadan bir bitse" diye dua ediyordu. Şampiyonluk falan önemli değildi.

İşte bitti ve hak eden kazandı, helal olsun.

Lütfen şu Fenerbahçe-Galatasaray derbisini abartmayalım. Televizyonda bir futbol programının alt yazısı olarak şu ibare yer alıyordu: "Yüzyılın maçı". Nereden çıkarıyorsunuz bunları? Bu maç dünyanın kaç ülkesinde naklen yayınlanıyor? Kendi kendimize gelin güveyi olmayalım.

Sezon boyunca bazı maçlar için (Şike tartışmalarının bunaltıcı havası altında) medya, yöneticiler, yorumcular verdiler gazı, verdiler gazı iş çığırından çıktı.

İş zaten epeyce bir zamandan beri çığırından çıkmıştı. Kanunla düzenleyelim dediler, kanuna kimse inanmıyor. Suçluyu yakalayıp bu kapıdan içeri atsanız, öteki kapıdan çıkar, diye çok tehlikeli bir eğilim var.

Polisle taraftarın çatışması şampiyonluk maçının önüne geçti. Böylesi hiç görülmemişti. Şehrin ortasında, bir benzin istasyonunun önünde iki polis arabası (herhalde sarhoş) taraftarlar tarafından devrildi. Ortalıkta polis falan yoktu. Trabzon''da Fenerbahçe; Kadıköy''de Galatasaray stadyumdan çıkamadı. Kupanın nerede verileceği saatlerce tartışıldı.

Güya şu şike davası futbol dünyasındaki tüm olumsuzlukları temizleyecekti. Onun da suyunu çıkardılar. Bakalım bütün bu işlere UEFA ne diyecek?

Galatasaray şampiyon oldu ama Kadıköy''de Fener''i yine yenemedi. Ancak Galatasaray 34 maçlık ligi 9 puan önde bitirmişti.

Ben haftalar önce bu takımın şampiyon olacağını söylemiştim (Futbolda böyle fal bakmak saçmadır).

Şunu diyorum. Demiştim tekrar ediyorum.

Fatih Terim yerlerde sürünen Galatasaray''ı ayağa kaldırdı. Hiç yoktan, bir yılda bir takım yaptı. Geçen sezondan kalan sadece Hakan Balta idi. Ucuz bir kaç transfer ile ama Fatih Terim tecrübesini-disiplin ve direncini ortaya koyarak takım oyunu oynayan bir ekip kurdu.

Selçuk en isabetli transfer olmuştur ve yılın futbolcusu seçilmeye layıktır.

Bu maçta heyecan çok ama futbol yoktu. Zaten kimse iyi futbol beklemiyordu. Cüneyt Çakır muhtemel olayları önledi. Dia''nın acemi bir futbolcu gibi kırmızı kart görmesi Fener''in dengesini iyice bozdu. Galatasaray''dan da bir kişi atıldı. Sahada mücadele yerine bir kördövüşü vardı. Fatih Hoca belli etmese de beraberliği elde tutmak istedi, istediğini aldı.

Aykut Hoca için de yazmıştım, yine yazıyorum.

Şike karanlığında, Başkan ve idareciler içerde iken, takım aslarını satmışken teslim olmadı, umudunu diri tuttu, bazı önemli maçları şans ile aldı ama bu noktaya kadar geldi.

Aykut Hoca''yı ve Fenerbahçe''yi de tebrik ediyoruz.

Ancak hem Galatasaray, hem Fener bu kadroları ile Avrupa''da bir iş yapamaz.

Tabii UEFA izin verir Avrupa''ya gidebilirlerse.