Bu mevsim yıllardır birlikte oynayan, pek çok başarıya imza atmış, adını Türk futbol tarihine, hani ne derler "altın harflerle" yazdırmış Galatasaray''ın (bu kadronun) bence son bahar mevsimidir. Stand-up''çu Ata Demirel''in gösterisinde bir menfî tip var. İkide bir ekrana çıkarak felaket haberleri veriyor. Şöyle: "Oğlum var ya, bu programın sonu geldi" diyor, sonra da gıcık bir ses tonuyla kahkahayı patlatıyor.

Niyetimiz felaket tellallığı yapmak değil. Sadece bu sezon ligin tâ başında gündeme getirdiğimiz tezi bir daha seslendirmek. Evet Galatasaray''ın bu efsane kadrosu bu sezonu kapatınca -ister şampiyon, ister ikinci veya üçüncü olsun- şimdiye kadar yürüyegelen şartların neticesi olarak dağılacak.

Bu şartlar nelerdir?

Bu şartlar şunlardır:

Hagi, Taffarel, Popescu, Suat ve Bülent artık yaşlanmıştır ve futbol yaşamlarının son baharını sürmektedirler. Ya kendiler bırakacak, ya da bir sezon daha çâr-na-çar oynayacaklar -ki bundan bir fayda umulmaz-.

Hakan Şükür gitmiştir.

Peşinden Emre ile Okan''ın gitmesi gündemdedir.

Onları Fatih, Hasan Şaş, Ümit, Hakan Ünsal takip edebilir.

Jardel''in bavulu hazır gibi. Üstelik Galatasaray yönetimi transferin mali şartlarını karşılamaktan uzak görünüyor.

Galatasaray''ın Fatih Terim eliyle kurulan ve sayısız başarıya imza atan bu kadrosu yükselen grafik eğrisinin sonuna gelmiş, ve artık doğal olarak yerini başka bir kadroya bırakma vaktine erişmiştir. Bu dağılmanın "şampiyon olmak veya olmamakla" bir ilgisi de yoktur.

Buna mukabil Fenerbahçe bir ilk bahar yaşamaktadır. Yani yeni teşkil edilen bir kadro henüz takım olma sınavını vermeye çalışıyor.

Şampiyon olsun veya olmasın bu kadronun -güçlendirilerek- elde tutulması; esas itibarı ile önümüzdeki sene veya seneler için olgunlaştırılması esas alınmalıdır.

İşte yönetimin ve hocanın basireti, ileri görüşlü olması, geleceğe yatırım yapması böyle zamanlarda ortaya çıkar.

Galatasaray''ın İstanbul''da Real Madrid önünde 2-0 mağlubiyetten, 3-2 galibiyete yükselmesi; benzer şekilde Fenerbahçe''nin Gaziantep önünde galip gelmesi, deyim yerinde ise mucizevî oluşumlardır. Bu kabil başarılar uzun vadede ölçü olamaz.

Dolayısıyla her iki takımın da bundan sonra gerek deplasmanda, gerekse kendi sahasında yapacağı maçlar için bir garanti söz konusu değildir.

Futbolun sürprizlerle dolu bu manzarası onu çekici kılıyor; ve şampiyonluk yarışı bu sezon nefes kesen bir heyecanla tüm hızıyla sürüyor.

Beşiktaş da bu yıl bir yeni takım kurma girişiminde bulundu. Lakin yönetim hataları bu halisane teşebbüsü yarı yolda tüketti. Beşiktaş aynı işi Daum eliyle önümüzdeki yıl için bir daha deneyecek.

Başka yolu yok.