Bir damla suda binbir sır vardır

Bir hayati bir damla sudur. Bir damla su binbir sırdır.

Dünyada içinde su olmayan hiçbir canlı varlık yoktur. Toprak varlıkların anası is,e su da babasıdır.

Susuz topraklar çorak topraklardır. Suyun bereketli bağrına yapılan yatırımlar, toprağın çorak bağrına yapılan yatırımlarla el ele vermelidir. Susuz toprak, topraksız su olmaz. Topraktan gelen insanın toprağa döndüğü gibi, topraktan gelen su da toprağa döner. Su ve toprak bire yedi veren hayat kaynağıdır.

“Sakarya Türküsü"

şiirindeki dizelerde,

Necip Fazıl

'ın vurguladığı gibi:

“Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir."

Bu akışta demetlenmiştir, canlı cansız bütün varlıklar, bütün bir hayat. Ekonomik, kültürel, toplumsal, siyasal bütün boyutlarıyla hayat sürekli akar. Nasıl Anadolu'da denildiği gibi, akan su kir tutmazsa, akan hayat da canlılığını yitirmez.

Suların yokuş yukarı akmadığı gibi, hayat da geriye doğru gitmez. Hayatın tekrarı yoktur. Hayatın akışına direnilmez, hayatın akışı yönetilir.

Hayatın akışını yönetmek için suyun akışını yönetmek gerekir. Suyun akışını denetim altına almadan hayatın akışı denetim altına alınmaz. Bir su bilgesi, bir su sevdası

Ali Polat, “Bir Damla Su"

isimli dört ciltlik kitabında, bütün boyutlarıyla suyun, insan hayatındaki vazgeçilemez yeri ve önemini ayrıntılı olarak anlatıyor.

Polat susuz hayatın olmayacağını, insanlığın bilgi ve bilgelik birikiminden yola çıkarak, suyun nasıl bir hayat kaynağı olduğunu, yalın ve akıcı bir dil ve büyük bir ustalıkla inceliyor.

Bireysel ve toplumsal boyutlarıyla hayat su gibi, geçmişten geleceğe, bir bütünlük ve bir süreklilik içinde akan, kesintisiz bir süreçtir. Bu bağlamda, fizik hayatın görünen yüzünü, metafizik görünmeyen yüzünü araştırır.

Her ikisinin de amacı, hayatın sırlarını aramak, bilinende bilinmeyeni, değişende değişmeyeni, akanda akmayanı, görünende görünmeyeni yakalamaktır.

Herman Hesse'

nin

Siddharta'

daki bilgesi benzeri, sularda gizlenen sırları bilenler, hayatı yalınlaştırmakla kalmazlar, büyük ölçüde de kolaylaştırır ve güzelleştirirler.

Yağmur olup gökyüzünden yeryüzüne yağan, buhar olup yeryüzünden gökyüzüne yükselen su, yeryüzünde yutulur, gökyüzünde tutulur.

Bir damlasında binbir sır olan su, tarih boyunca insanlığın en büyük, en değerli hazinesi olmuştur. Nasıl Yunus'un

“Dertli Dolap"

ları suları alçaktan alıp yükseğe taşırlarsa, bilgeler de suların gökyüzünde tutulan sırlarını yeryüzüne taşırlar. Suların sırlarını araştırmayan toplumlar hayatın inceliklerini kavrayamazlar. Su göç ve enerji kaynağıdır.

Sağlık gib,i varlıığnda değeri çok bilinmeyen suyun, hayti değeri yokluğunda anlaşılır. Dünyada uzun dönemde sudan daha güçlü, kısa dönemde ise sudan daha güçsüz bir doğal kaynak yoktur. Ne kadar sert olurlarsa olsunlar, kayalar onun dalgalrına karşı direnemez.

Kayaları parçalayan dalgaların gücü, ağırlıklarından değil sürekliliklerinden kaynaklanır. Damlalar taşları oyar mermerleri deler.

Bütün canlılar sudan yaratılmıştır. Yeryüzünde hiçbir canlı, susuz varlığını sürdüremez. Su hayatın kendisi özü ve özetidir.

Su sertliğin değil esnekliğin, zorlaştırmanın değil kolaylaştırmanın simgesidir.

Suyu sevmeyenler hayata önem vermezler, insanı sevmezler.

Suyu bilen hayatı bilir hayatı bilen insanı bilir.

Önce su vardır.

Su hayattır.

#Necip Fazıl

#Sakarya Türküsü

#Dertli Dolap