*
Dünya hayatının merkezine yerleştirilen
insan
insana,
pazar ekonomisi,
pazar ekonomisine dönüştürülmezse, Ortadoğu'da savaşların sonu hiç gelmeyecektir.
Bu bağlamda, İslam dünyasıyla birlikte bütün dünyada,
Devrimi gibi, köklü dönüşümlere yol açacak, bir
devrimine ihtiyaç var. Kılavuzu ekonomi olan Batı, dünyayı savaştan savaşa sürükledi.
*
Paradigma devrimi, deniz dalgalarının, sahillerdeki sert kayaları, çarpa çarpa yumuşak kumlara dönüştürmelerinde olduğu gibi, uzun soluklu bir süreç olacaktır.
Dönüşüm sürecinde kısa dönemde kayalar, uzun dönemde dalgalar kazanır. Kayalar çarpıla çarpıla, dalgalar çarpa çarpa olgunlaşır. Her ikisi parçalanan kayalardan oluşan sahilde buluşur.
*
Dalgaların yerine sahildeki kayalıklara gemiler çarparsa, kayalar değil gemiler parçalanır.
'un
dizesinde çok güzel vurgulandığı gibi, medeniyetler tarihinde paradigma değişmeleri, uzun ve sancılı bir süreçtir.
Medeniyet içinden gelen çatışmaların verdiği zararı, dışardan gelen çatışmalar vermez. Her medeniyet düşmanlarından önce dostları tarafından yıkılır. Düşmanlardan korunmak dostlardan korunmaktan daha kolaydır.
*
İslam dünyasının sorunları, Müslümanların Hristiyanlarla savaşlarından daha çok kendi içlerindeki iktidar savaşlarından kaynaklanıyor. Müslümanların Müslümanlara yaptıkları kötülükleri, Hristiyanlar Müslümanlara yapmıyor.
Bilginin ve bilgeliğin vatanı yoktur, nerede bulunursa oradan alınır.
*
Savaşsız bir dünya için, hem Müslüman hem Hristiyan ülkelerin kendi evlerinin önlerini kendilerinin temizlemesi çok önemlidir. Her ülke kendi evinin önünü temizlerse savaşa ihtiyaç kalmaz. Barış kristal bir avizeye benzer, özen gösterilmez, sürekli temizlenmezse, ışığıyla birlikte işlevini de yitirir. Anadolu'da denildiği gibi:
Barış bozan savaşa katlanır.
*
Bütün dünya lanete uğramıştır.
'ın deyişiyle, insanlık
çağında yaşıyor.
*
Kılıçlardan savaş canavarının burnuna takılacak halkalar yapılmalıdır.
*
*
Savaş paradigmasının panzehiri barış paradigmasıdır.
*
*
Paradigmada dünya kendisini görür.
*