|
FP dâvâsı: Türkiye sancısı

Fazilet Partisi dâvâsı, bu partinin kendisini ve geleceğini yakından ilgilendirdiği kadar, Türkiye''nin geleceğini de ipotek altında tutmaya devam ediyor. Türkiye''de siyasî hayat, ihtiyacını duyduğumuz bir normalizasyona doğru kademe kademe evrilecek mi? Yoksa Fazilet Partisi üzerinde cereyan eden karşılıklı hesaplaşmaların hâsıl ettiği kaos ortamına mı teslim olacağız?

Dolayısıyla, mâhiyetine iyice nüfûz edilemeyen iki güç dengesinden herhangi birinin alacağı mesafeye gözümüzü dikmiş, bekliyoruz!..

Yılmaz''ın Yüce Divan''ı ve FP

Şu anda, Fazilet Partisi üzerindeki karşılıklı hesaplaşmada olduğu gibi, benzer bir hesaplaşmaya da, yaz başlarında Mesut Yılmaz ismi üzerinde şâhit olmuştuk. İsteniyordu ki Yılmaz hükümete girmesin ve Yüce Divan''a gönderilsin!..

O sıralarda hemen bütün kamuoyunun ve farklı güç odaklarının hedefi haline gelmişti sayın Yılmaz. Yılmaz''ın tasfiyesine ilişkin yaz sürecini, biz o safhada şöyle okumuştuk. Taraflardan birisi, Diyarbakır açıklaması dolayısıyla Yılmaz''a karşı çıkıyor ve hükümete girmesini istemiyordu. Bu karşı çıkışın altında kuşkusuz, Yılmaz''a ilişkin yolsuzluk şâibeleri de önemli bir rol oynuyordu.

Taraflardan birisinin, Yılmaz''a karşı tavrı bu sınırlar içerisinde, ve de herhangi bir gelecek tasarımı da ifade etmezken; diğer güç odağının Yılmaz hesapları daha bir başka idi. Fakat maalesef o sıralarda at izi it izine de karıştığı için, o günkü bulanık hava herkesin hoşuna gidiyordu.

Yüce Divan sürecinde, Yılmaz''ı ortaklaşa tasfiye etmek isteyen kuvvet odakları, eğer iyi dikkat ederseniz, bugün birbirinden tamamen ayrışmış görünüyorlar. Bugün Yılmaz''a bel bağlayan, hatta onu ayakta tutmak için gizliden gizliye destek veren kesimler; o gün, Yılmaz''a yönelik asabî muhalefetin bayraktarlığını yapmıyorlar mıydı?

Yılmaz''ı tasfiye, Demirel''e buyur!..

Burada yatan hesap şu idi: Yılmaz''ı tasfiye ederek, ANAP''ı başsız bırakmak!.. Yılmaz Yüce Divan''a gönderilince; öfkeden kabarmış kamuoyunun adalet hislerini tatmin ihtiyacıyla, Çiller''i de aynı akıbete uğratmak gerekmiyecek miydi? Yani ANAP''ı ve DYP''yi, aynı anda başsız bırakmayı matûf operasyonal bir sürece doğru hızla sürükleniyorduk.

İşte Süleyman Demirel''in hedeflediği sonbahar atağının siyasal zeminleri, böyle böyle hazırlanıyordu!.. Bu sürecin bir adım ötesi ise, hiç kuşkusuz FP''nin de kapatılması idi. Eğer Yılmaz Yüce Divan''a gönderilebilse idi, FP davası çoktan sonuçlanmış olur ve bunun önüne kimseler geçemezdi.

Fakat bildiğiniz gibi, ancak sonbahar başında okunabilen bu siyaseti yeniden dizayn hareketi; Egebank operasyonu ile, Etibank ve Cavit Çağlar operasyonları ile akamete uğratıldı. Fakat büsbütün de tasfiye edilebilmiş sayılmaz.

Asıl buradan doğan sonuç, yani görünmez mutâbakat önemli bize göre!.. Bu sonuç Mesut Yılmaz''ın hükümete girmesi değil de nedir?

Garabete bakın ki, Yılmaz''ı asıl tasfiyeden yana olan ve Demirel''in yeni hareketi için parlamentoda zemin oluşturmak isteyen odaklar, ani bir geri dönüşle, o tarihten sonra aşırı bir Yılmaz taraftarı kesilmesinler mi? Tasfiyeye maruz kalmış bazı 28 Şubatçılar, önceden aşırı Yılmaz muhalifi bir adres olan Sabah grubu, ABD ve İsrail''le ilintili unsurlar vs. O gün varıyla yoğuyla Yılmaz''a yüklenenlerin çoğu da, bugün ancak dil ucuyla ve baştan savarak bu görevlerine yerine getiriyorlar.

Diyarbakır kaosu, FP kaosu

Şu anda M. Yılmaz muhalefetinin asıl adresi ise, bundan daha farklı!..

Burada da siyaseti yeniden dizayn arzusu var. Ama asla Demirel adına ve eski 28 Şubatçılar adına değil!.. İşte bu yeni sürecin önünü tıkamak adına, yeni yeni kaoslar üretilmeye çalışılıyor Türkiye''de. Diyarbakır suikastı böyle olduğu gibi, FP davası konusundaki iyimser havanın sabote edilmeye kalkışılması da, varıp aynı kapıya dayanıyor.

Türkiye''nin Kıbrıs, Irak ve Ermeni tasarıları ile kuşatılmak istendiği bir aşamada; içeride kaos üretmek kimin hesabı olabilir düşünün bakalım? FP''nin kapanmaması, Türkiye adına normalleşmeyi ifade ederken; aksi bir sonuç, dış ve iç girdabı üstüste çakıştırmaktan başka ne işe yarar? Herşeye rağmen biz iyimser olmaya devam edeceğiz.

23 yıl önce
FP dâvâsı: Türkiye sancısı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset