FARS haber ajansının Pazartesi günü servise koyduğu ilginç bir haber, İran"ın "Amerika ve bölgedeki müttefiklerine karşı yeni bir direniş cephesi yaratmaya başladığı"nı duyurdu...
İran"ın Besic Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Muhammed Reza Nakdi"nin ağzından aktarılan sözler; özellikle Batı ile nükleer müzakerelerin sürdüğü ve ABD ile yakınlaşma adımlarının bölgede dikkat uyandırdığı andan günümüze, Washington"a yönelik "en açık ve keskin" ikaz olarak değerlendirilebilir! ("Commander: US Plot in Iraq Results in New Chain of Resistance", 07/07, FARS News Agency.)
Bir önceki yazıda da not düştüğümüz üzere, Suriye ve Irak"ta gelişen olayların İran iç dinamiklerine etkisi ve karşılığı oluyor. İran ordu mimarisinde önemli bir pozisyonu tutan, doğrudan dini lider Ali Hamaney"e hesap veren Nakdi"nin bu açıklaması, genel olarak dışarı ama biraz da içeri sayılmalı! (Generalin savaş alanı geçmişinde hem Irak hem de PJAK tecrübesinin olduğunu da söyleyelim.)
Mesajın muhatabı ABD, özü ise şudur: "IŞİD"in ne olduğunu biliyoruz, bunu durdurun, yoksa sonuçlarına katlanırsınız!"
Bu çıkışı, tüm Tahran yönetiminin çatı politikası olarak anlarsak-ki şu ana kadar Ruhani veya onunla bağlantısı kurulabilecek bir yetkiliden düzeltme/yumuşatma gelmemiş bulunuyor-İran"ın, Irak ve Suriye başta olmak üzere bölgede yeni bir politikaya yöneldiğini görmemiz gerekiyor!
ABD ve İngiltere"nin "araya girmesine" rağmen, Tahran tarafından bu süreçte terslenecek ilk ülke Suudi Arabistan olacak gibi! Şu sıralar İran Dışişleri Bakanı Muhammed Zarif, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman"a resmi ziyaretler yapıyor. Bunu yeni planın brifingi kabul edebilirsiniz. Cumartesi günü yazmıştık, Cumhurbaşkanı Ruhani de Katar Emiri"yle görüşmüştü. İşte bu tabloda Riyad hiç yok!
Keza, İran"ın bu açılımı Moskova ile de uyumlu! İran Dışişleri Bakan Yardımcısı"nın aybaşında gerçekleştirdiği Kremlin ziyareti sonrası, "Irak"taki terörizmle mücadele ve Bağdat"ın toprak bütünlüğünü korumasına yönelik koordineli bir duruş"un ortaya çıkmaya başladığı görülüyor. (Net; Moskova ve Tahran, IŞİD"in sorumluluğunu Amerika"ya ve Riyad"a yüklemekle kalmıyor, kendilerine karşı bir operasyon da algılıyor.)
Hele geçtiğimiz Pazar günü yaşanmış bir olay var ki, İran"ın Suudi Arabistan"ı alenen aşağıladığı bir örnek olarak bölge tarihine geçebilir. İran Dışişleri, Bakan Muhammed Zarif"in Riyad"a bir gezi "planlamadığını" açıkladı!.. Doğrusu hiç ihtiyaç olmadığı halde-medyanın "belki, olabilir" minvalli bir-iki haberine istinaden-yapılan bu izah gerçekten de sık rastlanmayan bu durum! ("Deputy FM: Zarif Not Planning to Visit Saudi Arabia", 06/07, FNA.)
"EN İYİ YALAN GERÇEĞE EN
YAKIN OLANDIR"
Ortadoğu"da ve dünyada, IŞİD"le başlayan gelişmelere ilişkin yanıtlanması gereken çok soru ortaya atılıyor... Birkaç tanesini yazalım; bir, ABD"nin Bağdadi gibi bir ismi nasıl olup da serbest bıraktığı. (El Kaide ile ilişkisi olan mahkûmlar yıllarca hapiste tutulurken.) İki, bu bir tarafa, ABD"nin resmi olarak bu soruya cevap verememesi, sorulduğu zaman yutkunması! Üç, IŞİD liderinin ortaya çıkan görüntülerinin nasıl küresel piyasaya sürüldüğü. Dört, cevaben, Bağdadi"nin kolundaki Rolex"in gösterilmesi! Beş, ona da cevaben, o Rolex"in "James Bond"un olduğunun kamuoyuna faş edilmesi! Altı, Ruslardan gelen haberlere/iddialara göre, ABD"nin istihbarat bilgilerini IŞİD"le ile paylaşması. Yedi, Türkiye"nin gittikçe uzayan sessizliği ve bu sessizliğin nedenleri, vs...
Burada bir saniye duralım; "ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, başkent Washington"da düzenlediği basın toplantısında, Bağdadi"nin geçtiğimiz yıllarda ABD"nin elinde tutsak olup olmadığına ilişkin bir soruyu ise yanıtlamaktan kaçındı." ("ABD"nin yanıtlayamadığı El Bağdadi sorusu", 08/07, Hürriyet.)
Niye yanıtlamadığı önemli ancak Ortadoğu"daki bir soru da şudur; Bağdadi videosu gerçek mi? ABD bunu yanıtlıyor; "Yayınlanan videoyu biz de gördük. Videonun özgün ve gerçek olduğunu düşünüyoruz. Böyle düşünmememiz için bir neden yok..." Bu, "siz de düşünmeyin" demek.
O halde, "Bağdadi"nin Amerika"nın elinden kurtuluşunun nasıl olduğu" sorusunu gerçekte Londra"nın sorduğunu/yönlendirdiğini yazmak zorundayız! ("Revealed: How Obama set free the merciless terrorist warlord now leading the ISIS horde blazing a trail of destruction through Iraq", 13/06, Daily Mail.) İngiltere IŞİD"in gelişini-tecrübesi ile (!)-önceden görüyor ve değişecek "eski düzenden" nispî rahatsızlığı var. Özellikle de "Kürdistan ve petrol işinden! Seziyoruz, Bağdadi"nin kolundaki Rolex saatin James Bond"a ait olduğu haberi de bundan sonra geliyor. ("007 James Bond saati ile Batı"ya karşı", 08/07, HaberTürk." Bağdadi"nin gerçek öyküsünü Londra biliyor. Bildiğini de Washington biliyor. İkisi de-şimdilik-susuyor.
Batı"nın sustuğu sorulara "cevap" dediğimiz odur. Peki, Doğu"nun susanları?.. Pek az kaldı, konuşacaklar!
