|
‘NATO-ME’ (Middle East) aynı zamanda NATO-MEditerranean’dır...

Yani, 8 Ocak tarihinde Başkan Trump tarafından yapılan, NATO’nun Ortadoğu’da daha etkin rol alması daveti, aynı zamanda bir NATO-Akdeniz harekatıdır.

İki ayrı operasyon var, hatta üç, çatısı tektir.

Soru şudur; Türkiye ve Rusya bu NATO operasyonunun neresindedir?

Daha ileri giderek; NATO-ME’nin
gerçek hedefi ve müttefikleri
kimlerdir... Rusya mı, Çin mi?..

Çin’e karşı Türkiye-ABD-Rusya aynı yerde mi?

Yoksa, ‘ya çemberin içindesindir ya da dışında’dan öte çemberin üzerinde olma hali mi var?..

***

Harala-gürele, koştur-koştur tüm tv tartışma programları, köşe yazıları üzerinden bir tek satır, bir tek cümle dahi; Akdeniz, Libya, Türkiye, Yunanistan, enerji havzaları, Suriye, Süleymani, İsrail, BAE, S. Arabistan, Mısır, Afrika rekabeti, AB’nin sürünen durumu, Pazar günü Berlin Zirvesi ve diğer ilintili her konuyu girişteki “
ME
”ye basitçe indirgeyebilecek akıl ve dil kurulamaması nedir?..

Hele hele CHP’nin bu çıtaya göre kaç santimde kaldığına artık hiç bakılmamalıdır. Halıdan inerken bile korkuyorlar...

Asıl iş, ‘milli ve yerli’ aydın, entelektüel, gazeteci, akademisyen tayfasının çerçeveyi kafa duvarına tam asarak, Ankara’ya ‘mühimmat’ üretmesidir. Yoldan çıkmamış her kesim de bu cepheye dahildir, davetlidir.

***

Buyurun...

Asya-Pasifik’teki gelişmeler gösteriyor ki, NATO-ME’in bir de Hint-Pasifik ayağı var/yükselecek. Burada da çatışmalar olacak.

Önce en yakın yangını anlayalım...

Libya’da yaşanan ‘şeyin’, Berlin zirvesine katılacak ülkelerin listesine ve ebatlarına baktığımızda bu denli büyümesi tabii ki normal değil...

ABD, Çin, Rusya, Türkiye, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Mısır, belki Tunus, Cezayir, Nijer, Çad, vs...

***

Düşman kim? Aralık ayında Londra’da gerçekleşen NATO zirvesi bir yandan Rusya’yı, “Batı’ya yönelik çok yönlü ve stratejik girişimlerin, tehditlerin önemli örneği”, yani menbaı olarak tarif ediyor, Çin’i ise tüm NATO tarihi boyunca ilk kez ismini zikrederek hedef tahtasına koyuyordu...

Başkan Trump’ın ağzına geleni söyleyip, sonra da dönüp bakmadığına ilişkin genel yargıları herhalde herkesin çöpe atmış olması lazımdır. Nitekim, 8 Ocak’tan sadece iki sonra, Ortadoğu’daki yeni NATO’nun inşası için bir heyet Washington’a geldi. Başladılar yani. İlginçtir, karargâh Irak’a kurulabilir!

Bakın burası daha da önemli; aynı gün, Roma’dan, ABD-İtalya ortak açıklama yaptı. İtalya’nın NATO içindeki yerini, kısa kılıcı akılda tutarak okuyalım; “İki müttefik arasındaki ortaklık, Sahel’deki ülkelerde (Moritanya, Mali, Burkina Faso, Nijer, Çad) ve bölgedeki NATO katılımının artırılması dahil olmak üzere
Akdeniz bölgesinde
güvenlik ve savunma işbirliğini
desteklemelidir”...
Şimdi Libya-Berlin Zirvesi üzerinde önümüzde duran ama adını koyamadığımız hattı görmeliyiz;
Türkiye-Almanya-İtalya
... Bunun adı nedir? Rusya da dahildir.
Ve... Daha önce yakın yazılarımızda hem de Akıl Odası’nda söyledik; 12 Ocak’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo arasında sıra-dışı bir görüşme var. İçeriği bilinmiyor.
Herkesin Moskova’da olduğu
anlarda.. Zamanlama ilginçtir.

Bu gelişmenin Türk ve Amerikan resmi ajansları tarafından duyurulma biçimi de ilginçtir. Anadolu Ajansı: “Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşı ile telefonda görüştü. Görüşmenin içeriğine ilişkin bilgi paylaşılmadı’. (13/01, AA.)

Amerika’nın Sesi: ‘ABD ve Türk Dışişleri Bakanları bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiler. Dışişleri Bakanı Pompeo, NATO’nun bölgede daha büyük bir rol oynamasının gerekliliğini yineledi’... (13/01, VOA.)

Lafın tamamına gerek yok gibi duruyor; Akdeniz, Ortadoğu ve Afrika’da uygulanmakta olan bir NATO projesi var...

***

Ortadoğu neresi?..

Bu gelişmeler ışığında; İran ve Süleymani vakası nasıl anlamlandırılmalı? İsrail ne diyor? Rusya ne diyor? Berlin ne demek? Suriye, S. Arabistan, BAE ne olacak? AB ne oldu? Fransa’nın uçak gemisi nereye, kime karşı gidiyor? Ankara-Moskova ittifakı ne? Afganistan, Pakistan, Hindistan bu gelişmelere uzak asla değil. Başlangıçta, Chabahar karargâhlı İran-Rusya-Çin tatbikatı nasıl anlaşılmalı? Çin, tüm haritanın tam göbeğinde/cephesinde. Şüpheniz olmasın devamı Hint-Pasifik’tir. Net örnek:
Akdeniz-Afrika’da Libya veya Ortadoğu’da Irak ne ise Hint-Pasifik’te Sri Lanka odur
. Orada neler oluyor/olacak için mini internet taraması kafidir.

Ne Çin-ABD arasında yapılan ve çapının çok üzerinde şişirilen ticaret anlaşmasının vaveylasına kulak asın-tamamen ABD seçimleri için göz boyamadır-ne de Amerika’nın Bağdat hükümetine verdiği, “Irak’tan nasıl çekileceğimize ilişkin beraber çalışalım” sözlerine inanın.

ABD bir tek Libya konusunda sessizdi. Tüm bölge ve ülkelerde bağıra-çağıra, kırıp-dökerek iş yapan Washington sessizliğinin aslında ne olduğunu-herhalde-görüyoruz artık?..

Türkiye böylesi bir politik-ekosistem içinde çok iyi iş çıkarıyor. Riskler de var elbet ama fırsat fıçısı tepeleme dolu. İlgili herkesin biraz olsun destek olması gerekiyor.

Allah’tan Ankara, her cepheden medya maymunlarının akıllarıyla yürümüyor. Vasatla yürümez bu işler çünkü...

#NATO
#Asya
#Suriye
#Berlin Zirvesi
#Libya
4 yıl önce
‘NATO-ME’ (Middle East) aynı zamanda NATO-MEditerranean’dır...
Paradoks...
Ermenistan AB ve Çin’i nasıl tehdit ediyor?
Bayramlar cennetin provasıdır
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek