|
Doğan Sözlüğü

Bu sütunda sözlüklerle ilgili merakımdan, hassasiyetimden hatta saplantımdan daha önce de çeşitli vesilelerle söz ettim.

Merhum Hulki Aktunç''un sözlükleri bir divanı, bir öyküyü okur gibi okuduğunu öğrendikten sonra, "belki anormal bir durumdur" diye başkalarından sakladığım aynı itiyadı özenle sürdürdüğümden de yine burada sözetmiş olmalıyım.

Tıpkı sanat eserleri gibi yazarlarının adlarıyla ünlenen sözlükler, çiçekleri kelimeler olan gül-şenler, farklı hazlar, farklı keşifler sunan müstesna mekanlar gibi gelir bana: İsfahanî, Kaşgarî, Kâşânî, Ahterî, Şemsettin Sâmi, Muallim Nâci, Mustafa Râsim, Redhouse, Mütercim Asım, Pakalın, Tietze, Özön, Gülensoy, Ayverdi, Devellioğlu, Uludağ, Püsküllüoğulu, Tuğlacı, Hançerlioğlu, Eren, Karataş, Yıldırım vd...

Kelime çiçekleri büyük oranda ortaktır bu bahçelerin; kiminde birkaç çiçek fazladır, kiminde bazı çiçeklerin rengi daha çeşitlenmiştir; kiminde çiçeğe yenice durayazan bir tomurcuk, kiminde adlandırılmaya hazır yeni tohumlar bulunur.

İşte bu nüanslar, yeni tanıklıklar, her bir sözlükte aşinalıkları pekiştirmenin yanısıra "farklı bir bahçede" geziniyor intibaı verek, bir sözlükten diğerine, farklılıkların, yeniliklerin dünyasına taşır(ır) bizi.

Öyle sanıyorum ki, İbrahim Müteferrika''ya, ilk yerli matbaayı kurduran ve orada ilk kitap olarak Vankulu Lûgatı''nı (1728) bastıran da bu yenilik arayışıydı. İlk kitabının sayfalarına dokunurken, ciltlerken, marifetini incelerken neler neler düşünmüştü kim bilir, Müteferrika. Bir ilke sahip olmanın, bir doğumu kendi elleriyle gerçekleştirmenin, matbaa ürünü bir kitaba dokunmanın hazzı onu hangi bilinmez boyutlara taşımıştı, kim bilir.

Şimdi masamın sağ tarafına görkemle kurulmuş "Doğan Büyük Türkçe Sözlük"e bakarken Müteferrika''nın tecrübesini anlamaya çalışarak bana mahsus bir bilgiyi yeniliyor ve "ben senin bebekliğini bilirim" mealindeki göz-kırpmasında Doğan Sözlüğü''yle yıllar önce kurulmuş ünsiyetimi pekiştirmenin hazzını yaşıyorum.

Benim iş yerim Ataç sokağındaydı. Yazarlar Birliği ise Hatay sokağında bulunuyordu. Yıl 1978-79. Öğle paydoslarının çoğunda Mehmet Çırık''la, Mevlüt Ceylan''la ya da merhum Ramazan Dikmen''le oraya takıldığımızı hatırlıyorum. Elbette oraya takılmaktan maksat D. Mehmet Doğan''la dar zamanda da olsa konuşmak içindi. Birliğe varır varmaz, onun uygun olup olmadığını düşünmeksizin hemen odasına yönelir, oturur ve ondan birkaç güzel cümleyi aklımızın bir köşesine yazmanın gayretinde olurduk.

Mehmet Ağabey''i geniş masasının üstünde açılmış onlarca sözlüğün, ciltli kitapların içinde bulmamız ise alıştığımız bir durumdu. Onun "Büyük Türkçe Sözlük"üyle ünsiyetim böyle başladı ve 1981''deki ilk baskısından, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen yeni (23.) baskısına kadar pekişerek sürdü.

O ilk basımındaki haliyle kalan bir sözlük değil Doğan Sözlüğü. İzleyen basımlarında (yenisi dahil) yedi defa genişletilerek, geliştirilerek bugüne ulaşan bir sözlük. Öyle ki, 75. vefat yılı nedeniyle merhum Mehmed Akif''in hatırasına ithaf edilen, hassaten onun eserlerinde geçen kelimelerin de örnekleriyle yer aldığı bir "Kültürel Türkiye Türkçesi" sözlüğüne dönüştü bugün.

Mehmet Ağabey''e Rabbim uzun ve sıhhatli bir ömür nasip eder, o da bu sözlüğünü etimolojik bilgiyle de donatma fırsatına dönüştürürse, işte o zaman hem benim Andreas Titetze''yi kıskanışım biter hem de sözlüğünün adı "Doğan Kültürel ve Etimolojik Büyük Türkiye Türkçesi Sözlüğü" olarak, dil ve edebiyat tarihinde kazandığı haklı yeri daha genişletir.

Bunu derken Doğan Sözlüğünün emsallerine göre farkını, dilimiz açısından değerini, çok boyutlu işlevini ıskalıyor değilim.

Doğan Sözlüğü, bir kuşağın dil-kültür-edebiyat zevkiyle yetişmesine neden olan sözlüktür.

Uydurukçacılığın gemi azıya aldığı, kültürel dilin imhası için kabile diliyle yazılan sözlüklerin dayatıldığı, Osmanlı Türkçesi''ndeki sözlüklerin tu-kaka edildikleri, sahaflardan bile kovuldukları zamanlarda çıka geldi "Doğan Sözlük".

Yaşamayanlar bilemezler o yılları. Bilenlerse Doğan Sözlüğün aynı zamanda söz konusu duruma karşı asil bir itiraz olduğunu çok iyi bilir.

Şimdi, 23. baskısında (Yazar Yayınları, Ankara 2011) Yusuf Has Hacib''ten Turgut Cansever''e kadar beş yüz şair, yazar, ilim ve fikir adamından seçilmiş on binlerce örnekle taçlandırılmış yüz bini aşkın kelime, deyim-terkip içeren "Doğan Büyük Türkçe Sözlük" var elimizde artık.

Umuyorum ki, zaman içinde kelimelerin Osmanlı Türkçesi''ndeki yazılışlarını da içerecek olan Doğan Sözlüğüyle daha nice yeni nesiller yetişecek.

Sağolasın Mehmet Ağabey, emeğin kutlu, eserin bereketli olsun inşallah.

13 yıl önce
Doğan Sözlüğü
Köprü
Yenildiler
Jeopolitik buhran
Ortadoğu’da bölgesel savaşın yeni aşaması
‘1 gün savaşı’…