|
Gürcistan dost ama…
15 Temmuz başarısız darbe girişiminden dört gün sonra, Gürcistan Başbakanı
Giorgi Kvirikaşvili
, Türkiye'ye geldi.


Hepimizi sarsan, şaşkınlığa uğratan menfur olayların etkisi ve şehitlerimizin acaısıyla üzerinde durmadığımız bu ziyaret, iki devletin ilişkilerindeki devamlılık ve Gürcistan'ın zor zamanda yanımızda olduğunu beyan etmesi bakımından çok çok önemliydi.



Bunun da etkisiyle, Serhat Boyları Derneği Başkanı

Muharrem Yıldız

'ın, Gürcistan /

Borçalı

'da bu yıl sekizincisi yapılacak olan

Elat Bayramı

'na davetini tereddütsüz kabul ettim.



Borçalı, Kars'a yaklaşık yüz kilometre mesafede olduğundan, o ata topraklarından Kars'a hicret edenlerin

balaları

ndan, dostlarım

Hakan Kılıç

ve

Atilla Bayramoğlu

'nun nezaretinde gitmem ise en muvafık olanıydı.



Borçalı, Azerbaycan ve Ermenistan sınırları arasında, soydaşlarımızın yaşadığı, verimli topraklarıyla tarıma ve hayvancılığıya çok uygun bir bölgenin adı; en büyük şehri olan

Marneuli

'nin adı da eskiden Borçalı'ymış.



Elat Bayramı, bölgenin en büyük ilçesi olan

Başkeçid

'teki (yeni adı Dmanisi'deki)

Armutlu Yaylası

'nda yapılıyor.



Bundan sekiz yıl önce, diş hekimi

Zelimhan Mehmetli

'nin, kendi dost ve akrabaları arasındaki (yılda bir, Temmuz ayı ortasında yapılan) mütevazı piknik buluşması, yine Zelimhan'ın kurulmasına önderlik ettiği

Borçalı İçtimai Derneği

'nin faaliyetine dönüşerek genelleşmiş, sadece Gürcistan'daki değil, Azebaycan, Kars, Ardahan ve Iğdır'daki Türklerin de katılımıyla büyük bir festivale haline gelmiş.



Bu buluşma öncelikle (ve doğal olarak) Gürcistan devletinin dikkatini çekmiş. Devlet karşıtı bir harekete dönüşmesini önlemek maksadıyla önce Elat'ın beşinci yılında Zelimhan'ın bölgeye girmesi yasaklanmış; o şimdi Bakü'de ikamet ediyor ve son üç yıldır kendi başlattığı bayrama katılamıyor.



Burada, altını çizerek söylemem de yarar var: Borçalı'daki soydaşlarımız, Azerbaycan ve Türkiye'yle ilişkilerini çok sıcak tutmakla birlikte, Gürcüstan devletinin yurttaşları olmaktan da çok memnunlar; onun bağımsızlığını korumada da çok kararlılar.



Gürcistan devleti bunu bildiği halde, adeta paranoid bir kuşkuyla onlara baskı uygulamaya yöneliyor. Nitekim, Zelimhan'ın bölgeye girişini yasaklamakla kalmıyor, ardından Borçalı İçtimai Derneği'nin yönetimini güvendiği kişilere vermeye çalışarak, onları, Elat Bayramı'nın adını

Dmanisi

dayanışma günü olarak değiştirmeye zorluyor.



Gürcüstan'ın aldığı bu tedbirlerin(!) tam tekmil olarak 8. Elat Bayramı'nda uygulanmasıyla, bir güç gösterisine, dizginsiz bir devlet baskısına dönüşen bayram, halkın büyük bir tepkisine neden oldu.



Örneğin, daha öncekilerinde Gürcistan, Azerbaycan, Türk bayraklarıyla ve ilgili derneğin logosuyla süslenen sahneden, bu yıl Türk bayrakları zorla indirildi. O indirilince, Azerbaycan bayrağının orada bulunması anlamsızlaştığından o da indirildi ve böylece sahnede tek olarak kalan Gürcistan bayrağıyla, Elat Bayramı, soydaşlarımızın değil, sanki Gürcistan devletinin organize ettiği bir şenliğe dönüştü.



Sanırım bundan sonrası, devletin böyle bir bayramının olmadığı gerekçesiyle, potansiyel bir kalkışmanın da sebebi gibi gösterilerek Elat'ın iptal edilmesine çıkabilecek; Gürcistan hükumeti de buradan kendisine bir başarı puanı yazabilecek.



Bu sonuç tam da seçim sathı mailine giren Gürcistan'daki aşırı ırkçı Gürcülerin elde etmek istedikleri bir sonuçtur.



Bayrağımızın sahnesinden indirilmesine Borçalı şair

Osman Derviş

'le, TİKA Koorinatürümüzün gösterdikleri tepkiyi yıllarca unutmam mümkün değildir.



TİKA Başkanımız sevgili

Serdar Çam

'ın selamıyla tanıştığım, bölgeyi avucunun içi gibi bilen, sadece soydaşlarımıza ait tarihi eserlerin korunmasına değil, Gürcistan halkının tamamına hizmet verecek nitelikte sağlık ve eğitim amaçlı ciddi yapıların ortaya çıkmasına çalışan sevgili

Mustafa Korkmaz

, Türk bayrağı indirildiğinde oradaki resmi yetkililere karşı vakarlı bir duruşla tepkisini beyan ederek, alanı terketti.



Şair Osman Derviş'in Azerbaycan ve Türk bayrakları eşliğinde aynı alanda gerçekleştirdiği alternatif kutlamadaki heyecanı, coşkusu, gayreti ise görülmeye değerdi.



Ama değil mi ki, Gürcistan devleti düzenleyenleri arasına ayrılık sokarak, tadını boşmuştu Elat Bayramı'nın. Türkiye'den gidenler olarak, Serhat Boyları Derneği Başkanı Muharrem Yıldız'la birlikte bir süre daha bekleyip, sonra hep birlikte terk ettik Armut Yaylası'nı.



İstanbul'a dönmeden önce, Tiflis Büyükelçimiz

Zeki Levent Gümrükçü

Bey'i ziyaret ettik. Elat'la ilgili gelişmeleri detaylarıyla biliyordu. Kısa sohbetimizde onun da bölgeyle ilgili bilgi ve birikiminin büyüklüğüne tanık oldum. Nezih bir Türkçe ile kelime ve deyimlerin tam hakkını vererek, çok serinkanlı ve çok mutedil bir dille üzüntülerini dile getirirken, konunun takipçisi olacaklarını özellikle vurgulayarak, soydaşlarımızın Elat Bayramı'nı yaşatma gayretini destekleyeceklerini bildirdi.



Gürcistan'a bayram için gidip de bayramsız dönmek zorunda bırakılan biri olarak, yeni bilgi ve görüntülere tanıklığım, yukarıda isimlerini belirttiğim ve yer darlığı nedeniyle isimlerini belirtemediğim bir çok kıymetli zatı tanımış olmam benim için büyük bir kazanç oldu.


#Giorgi Kvirikaşvili
#Zeki Levent Gümrükçü
#Serdar Çam
#TİKA
8 years ago
Gürcistan dost ama…
Spor vicdan ve adalet arıyor
Artık Ak Parti’yi en çok İstanbul Dukalığı seviyor
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’