|
İslamcılık ve nokta

Zeytinburnu Belediyesi tarafından düzenlenen "Türkiye"de İslamcılık Düşüncesi Sempozyumu"nda İslamcılığa mahsus çok mesele konuşuldu ama bana göre bu konuşulanların çoğu sonucun değil yepyeni konuşmaların eşiği hükmündeydi.

O konuşmaların teoriye mahsus olanlarını yorumlanmaya halen açık konular olarak bir parantez içine toplarsak, geriye pratiğe mahsus iki konu kalmaktadır:

1-İslamcılığın özünü belirleyen esas muhalefettir. İslamcılar AK Parti iktidarıyla birlikte bu esası terketmekle kalmadılar, AK Parti"nin kendilerine sunduğu iktidar nimetleriyle muhafazakarlaştılar.

2-İslamcılık öldü. Çünkü Pozitivist bir hareket olan Milli Görüş"ün radikal unsurları ehlileştirerek sisteme dahil etmesi İslamcılığın madenini kuruttu. Ehlileşmeye dahil olmayanların marjinaleşerek sürdürdükleri muhalefet de AK Parti iktidarıyla birlikte anlamını kaybetti.

Bu iki konunun ilkini dile getirenlerin Solcular ve iktidar nimetinden gereğince yararlandırılmadıklarını düşünen liberaller olması hiç de şaşırtıcı olmasa gerektir.

Çünkü Solcuları Muhafazakarlık, Sağcılık, Milliyetçilik gibi ideolojilerden ayıracak, İslamcılıkla benzeştirecek tek husus muhalefettir.

Solcular istiyorlar ki, İslamcıların muhalefetini kullanarak AK Parti"yi oylarıyla ayakta tutan dindar kesim içinde bir tutum çelişkisi yaratıp "Dine uygun olan nedir?" sorusu üzerinden dindarlar arasında bir fitneyi doğurtsunlar ve bu fitneyi kendilerinin güya samimi duruşunu seçkinleştiren bir argüman olarak da kullansınlar. Bu manada islamcıların AK Parti"ye doğrudan destek vermesi ve/ya onu eleştirmemesi Solun muhalefet merkezli olarak kendisine mahsus bir siyaseti geliştirmesine / yürütmesine engel oluşturmaktadır.

İktidar nimetinden gereğince yararlandırılmadıklarını düşünen liberaller ise öylesine açıktalar ki, onları ayrıca açık etmeye gerek yok.

İkincilere gelince: Bunların durumu, İslamcılığı öldürerek (onunla aynı olan bir şey sürekliliği ifade edeceği için onun yerine oturtulamayacağından) alâ külli hal bir benzerini onun yerine ikame etme işgüzarlığıdır.

Onlara göre bu ikameyi hak edense radikal eğilimler taşımayan, bilakis hümanizmadan, hoşgörüden, iki yanağını da tokada açık tutmaktan, Din"i kültürel mozayiğe döşemekten yana olan düşünce(ler)den başkası olamaz.

Bunlardan hareketle ikinci hususu savunanların Sosyolojistlere mahsus bir kurnazlık içinde adresi bazen sabit, bazen meçhul bir değirmene su taşımaya çalıştıklarına hükmetmek mümkün olabilir.

İslamcıların aynı zamanda fiili tehlikeyi ifade eden bu iki yakaşımı iyi okumaları gerekir.

Fethedenin fethederek fetholunduğu en azından İbn Haldun"dan beri bilinen bir husustur.

İslamcılığın hangi ateş çemberinden, tavizlerden, direnişlerden, çelişkilerden geçerek dünden bugüne ulaştığı, bugün de sistemin yeniden yapılandırılması anlamında zorunlu bir silme eylemini gerçekleştirirken kendisinin de hangi oranda silindiği bellidir ama yine de İslamcılar ne içinde eriyecekleri korkusuyla sistemi yönetme talebinden ne de "terki dünya" anlayışıyla şekillenen kimliklerinden vaz geçemezler.

İslamcılık gerekçekleştiği mekanın olumlu-olumsuz her türlü şartını da gözeten sürekli bir yolculuktur çünkü. Bu yolculukta düşen düşer, ölen ölür, yaralanan yaralanır, usanan çekilir, gücü yerinde olanlarla, gücünü tazelemeyi bilenler yolculuğu sürdürürler; kader ve kaza ve imtihan ve özgürlük bu yolculuk bilincinin esasıdır.

Bu yolculuğun son manifestosu 1187 tarihinde yazılmıştır; adı: "Otuz kuş"tur.

Bunu bilenler bilirler ve "İslamcıyım" demeye bile ihtiyaç duymadan mezkur yolculuğa sessizce katılırlar.

İslamcıları İslamcı yapan, kimlerle beraber olduklarından çok kimlerle beraber olmadıklarıdır.

Bunu bilmeyenler ise İslamcıları ya istismar etmeye çalışırlar ya da İslamcılığın tahtına kurulmak isteyen nabza şerbet düşüncelerin lejyoneri olurlar.

Nokta.

11 yıl önce
İslamcılık ve nokta
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak