|
Kedi ve ciğer sorgusu...

İstanbul Modern''de, İstanbul 2010 AKB''nın katkılarıyla gerçekleşen “Gelenekten Çağdaşa / Modern Türk Sanatında Kültürel Bellek” adlı sergiyle ilgili iki yazı yazmış ve özetle “Geleneksel değerlerimin sanat adına sömürülerek, tahrif edilerek, ''kitsch''leştirilerek ''pazarlanması''ndan” hoşnut olmadığımı” söyleyip, “başta Beral Madra olmak üzere, bu sergi projesini onaylayan ajans sorumlularının kaynak ve zaman israfının hesabını vermeleri elzemdir” demiştim.

Beral Madra, İstanbul 2010 AKB Ajansı''nın Görsel Sanatlar Yönetmeni''dir.

Hani, onun adı etrafında yayılan olumsuz haberler nedeniyle Ajans, 23.10.2009 tarihinde -kendi sitesinde- bir basın açıklaması yapmak zorunda kalmıştı.

İşte, o Beral Madra.

Telefonla aradı, söz konusu sergiyle ilgili aydınlatıcı bilgiler verdi.

Duyarlılığı, zahmeti ve güzel çabası için teşekkür ettim.

Bir de e-posta üstünden şu açıklamayı gönderdi:

“8 Mart tarihli Yeni Şafak gazetesindeki yazınız ile ilgili olarak:

Görsel Sanatlar Yönetmenliği olarak bize gelen 280 kadar projeden 55 projeye onay verdik; bu projeleri Danışma Kurulumuzun bilgisi dahilinde değerlendirdik. Genel olarak etkinliklere değil, insana yatırım yapan, eğitim ve bilgilendirme içerikli olan, kitleyi sanat ve kültür konusunda bilgilendiren, uluslararası ilişkileri pekiştiren ve sivil toplum tarafından sunulmuş projelere onay verdik. Büyük özel kurum ve kuruluşların ''sergi'' projelerini olumlu değerlendirmedik; çünkü bu sergiler sponsorların katkısıyla esasen yapılabilmektedir. İlkelerimiz İstanbul 2010 ajansı web sayfasında açıklanmıştır.

-Levent Çalıkoğlu ile yaptığım işler, yazdığım yazılar, görüşlerim ve de uluslararası sanat ortamındaki konumum açısından hiç bir benzerliğim yoktur.

-Bu sergi, Kasım 2009-Şubat 2010 arasında Berlin''de Martin Gropius Bau''da küratör Almuth Bruckstein tarafından gerçekleştirilen, İslam ülkelerindeki gelenekten çağdaşa geçişleri gösteren ve büyük övgüler alan benzer içerikli “Taswir” sergisi ile karşılaştırıldığında oldukça yanlışlıklar içermekte ve Türkiye''deki benzer gelişmeyi gerektiği gibi yansıtamamaktadır. Bruckstein bu sergiyi 1.5 yıl önce İstanbul''da bütün kurumlara sundu ve Türkiye''den sanatçılar davet etti.

Taswir sergisi için bakınız: http://www.ha-atelier.de

Ajans Yürütme Kurulu, İstanbul''da gerçekleşen bütün etkinliklere logo vermektedir; söz konusu özel kurum ve kuruluşlara da genel olarak parasal destek vermektedir.

Saygılarımla.”

Anlaşılan o ki, Gelenekten Çağdaşa adlı rezil sergiye Beral Madra onay vermemiştir.

Diğer bir söyleyişle Beral Madra, bu sergiyi reddetmiştir.

O halde, aklımıza geliveren ilk soru şudur:

Görsel Sanatlar Yönetmeni''nin reddettiği bu sergiyi kim onaylamıştır?

Ve sonraki sorular:

Görsel Sanatlar Yönetmeni''ne “rağmen” bir sergi onaylanabiliyorsa, o yönetmen neden orada bulundurulmaktadır?

Reddine “rağmen” bir proje kabul edilebiliyorsa, o yönetmen neden hâlâ oradadır?

Kuşkusuz bu sorular daha da çoğaltılabilir ama Beral Madra''nın açıklamasından çıkan şu büyük soru daha önceliklidir:

Gelenekten Moderne sergisi, Berlin''de Kasım 2009-Şubat 2010 tarihlerinde Martin Gropius Bau''da küratör Almuth Bruckstein tarafından gerçekleştirilen “Taswir” sergisinin bir uzantısı mıdır ve ya aynı mantıkla Türkiye''ye taşınması mıdır?

Böyleyse, neden, küratör Levent Çalıkoğlu''na “Kardeşim sen, küratör Almuth Bruckstein taklitçisi olma, hırsızlık da yapma; Berlin''deki salyangozu Müslüman mahallesinde satmaya kalkışma, git orijinal fikirler üret de gel” denilmemiştir.

En azından, konunun ehli olarak Beral Madra bunu söylemiş midir?

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti''ne Berlin''den “Taswir” taşımanın, bu etkinliğin maksadıyla bağdaşıp bağdaşmayacağı neden sorgulanmamıştır?

Bunca sorudan sonra, söz konusu yazılarımda üstünde özellikle durduğum “geleneğin istiskali” konusunu da bir kenarda saklı tutuyorum artık.

Saklı tutuyorum, çünkü bu konuda Zeynep Sayın ve Mithat Şen kadar duyarlı birileri daha çıkmadı. Hilmi Yavuz, Peyami Gürel, Dücane Cündioğlu, Yusuf Kaplan dahil, bu konuda söz söyleme yetkisine sahip olanlardan tık yok.

Gazeteci diliyle şimdi şunu sorgulamak kalıyor bana sadece:

Beral Madra söz konusu sergiye onay vermedi, ama sergi paşa paşa gerçekleştirildi.

Böylece, Nasrettin Hocamızın kedi ve ciğer fıkrası bir daha tahakkuk etti.

Sergi oradaysa kim onayladı, kimse onaylamadıysa bu sergiyi ajansın logosu altında kim yaptı?

Bu basit sorguya cevap verecek kimse yok mu?

Ajans, geçmişte üç günde bir yaşanan istifalardan sonra “gözümü kaparım, vazifemi” yaparım diyenlerle, kulakları olup da duymayanlara, gözleri olup da görmeyenlere mi kaldı yoksa?

٪d سنوات قبل
Kedi ve ciğer sorgusu...
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset