|
Masa üssünden

Eskiden, kitapları beklerdik.



Şimdi ise onlara maruz kalıyoruz.



Maruz kalmaktan da öte kimileri de gözümün içine sokuluyor.



Bundan kastım, aynı zamanda kitap tanıtma servisi işlevini de yüklenen sosyal medyadaki paylaşımlar değil.



Aynı yoldan, “kitabım çıktı, tanıtım metni ektedir, e siz de üzerine birkaç kelime yazarsınız” şeklinde ulaşan talepler...



Benim okuma ve değinme tarzıma hiç uygun düşmese de, bu taleplerin kötü, onları ulaştıranların haksız olduklarını söylemiyorum elbette.



Konu kitap ise, ilgisine ulaştığından emin olmak, onunla ortaya konulan marifet ise iltifat beklemek yazıcıları açısından tabii bir şey.



Ancak kitap yazmanın, yayımlamanın sıradan bir eyleme dönüştüğü şu günlerde söz konusu taleplere olumlu cevap verebilmek oldukça zor. Ne zaman yeter buna ne de köşeler.



Hal böyle olunca, sanki eski günlerdeymişim gibi, kendimi kimi kitapları beklemeye şartlandırarak durumu kurtarmaya çalışıyorum.



Dolayısıyla, bu ve yukarıda belirttiğim nedenlerle kesilen “massa üssünden” başlıklı yazılarımı seyrek de olsa sürdürmek istiyorum.



SAİT HALİM PAŞA'NIN “BÜTÜN ESERLERİ”


Sait Halim Paşa (ş. 1921), ne şahsıyla ilgili bilgilere ne de kültürel ve siyasi görüşlerine uzak olduğumuz biri değil.



Risaleleri, “Buhranlarımız” adıyla Tercüman 1001 Temel Eser tarafından yayınlanmıştı. Ben de ilkin bunu okumuştum.



Kimi eklemelerle 1983'te “Toplumsal Çözülme”, 1987'de “İslam ve Batı Toplumlarında Siyasal Kurumlar” adıyla yeniden yayınlanmıştı.



Son iki basımını da hazırlayan N. Ahmet Özalp, Sait Halim Paşa'nın imzasını taşıyan tüm metinleri asıllarıyla karşılaştırmak, özellikle “Taklitçiliğimiz, Meşrutiyet, Toplumsal Bunalımımız, Bağnazlık, Düşünsel Bunalımımız, İslam Dünyasının Çöküşü Üzerine Bir Deneme ve İslamlaşmak” başlıklı risaleleri neredeyse yeniden hazırlamak suretiyle “Bütün Eserleri” başlığı altında Büyüyenay Yayınları'ndan (İst., Aralık 2015) okurlara sundu.



Sait Halim Paşa'nın, henüz gün ışığına çıkarılmamış, el yazması olarak bekleyen metinleriyle, bilinenlerinden daha detaylı bir hayat hikayesini de içermesi muhtemel bir ikinci kitabını yine N. Ahmet Özalp ile Büyüyenay Yayınları'ndan beklemekteyiz.



Bu kitabın sunuşunda Özalp, Sait Halim Paşa'nın eserleriyle ilgili iki hususa dikkat çekiyor.



İlki, onun “Batı dünyası ve uygarlığı hakkındaki derin bilgisidir. Paşa, Batı'yı çok iyi tanımış, bütün boyutlarıyla kavramıştır.”



İkincisi ise, Paşa'nın İslam dünyasının sorunlarına da son derece vakıf olmasıdır. “Paşa, bu sorunları da inanılmaz bir kavrayışla ele almış, nedenlerini, sonuçlarını büyük bir açıklıkla gözler önüne sermiştir. Ama bununla da kalmayarak, bu sorunlara ilişkin son derece akılcı, isabetli çözüm yolları üretmiş, önermiştir.”



Yakın geçmişten hareketle özellikle İslamcılık ve Batılılaşma, kavramları üzerinde söz söyleyecek olanların Sait Halim Paşa'nın düşüncelerini iyi bilmek zorunda olduklarını ve bu manada “Bütün Eserleri”nin önemini hatırlatmaya bile gerek yok.



BİR ŞEHİR KURMAK – TURGUT CANSEVER'LE KONUŞMALAR


Bilge mimar Turgut Cansever'in yaklaşık yirmi yıl önce Mahalli İdareler Okulu'nda yaptığı söyleşiler, Klasik Yayınları tarafından kitaplaştırıldı (İst., Kasım 2015).



Söyleşilerin yayına hazırlanması, “işin tam ehli” diyebileceğimiz Aynur Can ve Mahmut Doğan tarafından gerçekleştirilirken, takdimi de ömrüne ve ilmi gayretlerine hayırlı bereketler dilediğimiz Sadettin Ökten Hocamızdan gelmiş.



Cansever'in kitapta yer alan söyleyişleri, eğitim amaçlı söyleşiler olması bakımından teknik yönü daha ağır basan söyleşilerdir. Zaten, Aynur Can'ın da kullandığı şekliyle “Şehir Yönetim Düşüncesi”ni salt kültürel boyutularıyla ele almak, değerlendirmek ihtiyacında olanlar da söz konusu tekniği belli oranlarda bilmek zorundalar. Burada önemli olan, konuşanın temsil yetkinliği sayesinde konunun erişebileceği başka düzeylerin bilincinde olabilmektir.



Nitekim, Sadettin Ökten Hocamız da Cansever'in söyleşilerini bu yönüyle çerçevelemiştir:



“Merhum üstad Turgut Cansever, Osmanlı medeniyet yorumunun özgün temsilcilerine yetişmiş bir seçkin münevver idi. Genç yaşında mülâkî olduğu ve beslendiği bu çevreyi hayatının bütün safhalarında canlı ve diri tutmuş ve onlarla olan irtibatını hiçbir zaman kesmemiştir. Bu hususa ilaveten modern Batı'yı tarihi, felsefesi ve zihniyete dayanan mimari uygulamaları ile tanımış ve yorumlamıştır. Ayrıca Uzakdoğu felsefelerini de bir hikmet arayıcısı olarak araştırmış ve incelemiştir. Turgut Bey bu teorik birikiminin yanında uygulamanın da içinde bulunmuş, tasarladığı eserleri inşa ettirme imkânına kavuşmuştur. Ayrıca üstat Turgut Bey'in mimarlık eğitimi verme noktasında akademik bir deneyimi de bulunmaktadır. Bu hususlara son olarak Turgut Bey'in idari görevler aldığı gerçeğini de eklemek gerekiyor.”



O halde, neyi, neden okuduğunu bilen okurlar için, “Bir Şehir Kurmak – Turgut Cansever'le Konuşmalar” adlı kitap, engin bir birikimden açılmaya hazır bir hazine sandığı olarak onları beklemektedir.


#Sadettin Ökten
#Turgut Cansever
#Sait Halim Paşa
#1001 Temel Eser
#Mahmut Doğan
#Aynur Can
8 yıl önce
Masa üssünden
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak