|
valilik önünde domates satacaktı

1949 senesinde idi.. yahya kemal şerefine saraçhane başındaki suphipaşa konağında bir toplantı tertip edilmişti.. başta hamdullah suphi olmak üzere tanınmış birçok zevat konuşmuş büyük şairimiz hakkında sitayişkar ve takdirkar şeyler söylemişlerdi.. daha sonra yahya kemal kürsüye çıkmıştı.. istek üzerine meşhur şiirlerini bir bir, birer birer okuyordu.. bazen bazı mısraları unutuyor, dinleyiciler hatırlatarak şiirlerin aslına uygun okunmasını temin ediyorlardı..şairimiz büyük bir sevgi şelalesine tabi tutulmakta idi.. gençler birer birer elini öpmek için kuyruğa girmişti.. salon alkış yağmuru altında çınlamakta idi..

uzun süren toplantı nihayet sona ermiş herkes grup grup ikişer üçer dağılmaya başlamıştı.. bahadır dülger, eski valilerden tevfik noyan’la beraber biz de üç kişi yola revan olduk.. tevfik bey yolda bahadır bey’e teklifte bulundu: bahadır, dedi; fahreddin kerim istanbul’a vali ve belediye reisi tayin edilmiş gidip tebrik edelim, dedi.. bahadır bey o günlerde ‘tasvir’ gazetesinde her gün fıkra yazmakta idi.. düzgün bir ifade ile uzun cümleler halinde devam eden bir üslubu vardı.. yani itibarlı bir gazeteci idi.. tevfik bey’e şu cevabı verdi: ben gazeteci bir adamım.. valinin bir icraatını ileride tenkit etmek zorunda kalabilirim.. şimdiden sıcak bir münasebete girersem, o tenkit hakkını kullanamayabilirim.. onun için beni bu tebrik ziyaretinden muaf tutsanız muvafık olur..

bu girizgâhı niye yaptım, onu anlatayım: fahreddin kerim, 1950 seçimini demokrat parti kazandığı halde vali ve belediye reisliğinden ta 1957’ye kadar alınmadı ve tam 8 sene makamında oturdu.. profesör fahreddin kerim gökay popüler şahsiyeti sebebiyle, bir de particilik yapmadığı için her devirde el üstünde tutulmayı bilmiştir.. hatta 27 mayıs 1960 devriminden sonra bile imar bakanlığı yaparak mevkiini muhafaza etmiştir..

şimdi bu fahreddin kerim gökay’ı halk sevmiştir.. (mini mini valimiz- ne olacak halimiz) diyerek sempati göstermiştir..

1950 seçimlerinden evvel ismet inönü ankara’dan istanbul’a gelince onu haydarpaşa’da büyük bir kalabalık karşılamış, bunun üzerine vali gökay, ‘’paşam, işte İstanbul!’’ diyerek büyük kalabalığa işaret etmiştir..

valinin enteresan hareketlerinden birisi de sebze halindeki kabzımallara kızarak vilayetin önünde domates satmaya kalkmasıdır.. böyle söylediği halde fahreddin kerim, domates satmamış, satamamıştır..

en sonunda sadece domatesi değil her çeşit meyve ve sebzeyi bizzat halka satan iktidar, cumhurbaşkanı’nın başını çektiği bugünkü hükümet olmuştur.. hesaplı zerzevatı ve taze meyvaları halkın ayağına götürmüştür.. bu iktidar, karar verince bu kararını icraata dökmeyi başarmaktadır.. daha önceki iktidarlardan turgut özal, kapalı yerlerde sigara içilmesini yasakladığı halde doğru dürüst uygulayamamıştır.. ak parti iktidarı ise kapalı yerde sigara içmeyi menetmiş ve bu yasağı mükemmelen tatbik etmiştir.. ak parti hükümetlerinde (fikri takip) kabiliyeti ve gücü vardır.. bir problem ortaya çıkınca tetkik ediyor, inceliyor, uzman komisyonlar kuruyor.. karar verilince tereddüt etmeden icraata geçiyor..

27 mayıs 1960 askeri harekatından sonra, (sebze halinde) çöreklenen kabzımalların pahalılığa sebep olan tavırlarını ıslah etmek üzere başına bir binbaşı getirilmiş olsa da bu binbaşı meyve-sebze halini düzeltememiştir.. kabzımalları oradan kimse kımıldatamamıştır.. hal düzeni bugünlere kadar gelmiştir..

hükümetin İstanbul ve ankara’nın müsait noktalarına tırlarla sebze ve meyva taşıyarak ucuz fiyatla halka sunması, hayranlık ve takdirkârlık uyandırmıştır..

milletin hayrına işlerde güç ve irade gösterileri güçlü hükümetin alameti farikası olsa gerektir.. vesselam..

#Toplantı
#İstanbul
#Vali
#Tevfik Noyan
#Fahreddin Kerim Gökay
5 yıl önce
valilik önünde domates satacaktı
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?