|
zekâmızı nasıl geliştirebiliriz?

sevgili okuyucularım,

insan zekâsı, hafıza (bellek), muhakeme, muhayyile (hayal kuvveti) ve çağrışım (tedai) güçlerinden ibarettir. bu dört kuvvetin arızasız işlemesi, zekânın varlığına alâmettir…

zekâya yakın bir başka kavram da ‘akıl’dır. bu tabir zekâ gerçekleri, detayları ve bütünüyle idrak etmek kudreti olduğu halde, aklın bünyesi içinde iyiyi, doğruyu takdir ve tercih etme kabiliyeti de vardır.

insanların, birine tavsiye ve ikazda bulunmak istedikleri zaman ‘akıllı ol’ demesi, aklın bu vasfını belirten bir söyleşidir.

bu girizgâhtan sonra benim asıl beyan etmek istediğim husus, akıl ve zekâyı geliştirecek, canlandıracak egzersiz ve faaliyeti dile getirmektir.

1- başta, eskiden hesap hendese dediğimiz matematik öğretimi gelir. matematik problemleriyle haşır neşir olanların hafıza muhakeme, hayal etme, çağrışım yapma güçleri süratle gelişmektedirler.

2- latince öğretimi, beyin ve zekâ inkişafının muharriklerinden biridir.

3- arapça öğrenmek, keza beynimizi şekli bakımından terbiye eden bir başka faaliyettir.

4- gerek türkçenin gramerlerini (dilbilgisini), gerekse ingilizcenin, fransızcanın, almancanın gramerini öğrenmek ve incelemek, zihnimizi işletmeye ve mantığımızı kuvvetlendirmeye yaramaktadır.

5- kelime haznemizin zenginleşmesi (eski veya yeni kavramların hepsi) yine mantığımızın ve zekâmızın canlanmasına hizmet etmektedir.

6- türkçe cümle çeşitlerini iyi kullanabilmek. eksiksiz kullanabilmek. birleşik cümle çeşitlerini, basit cümle, sıra cümleler, edat tümleçleri, dolaylı tümleçler belirtili, belirtisiz nesneler çok çeşitli isim cümleleri ve fiil cümlelerini rahatça kullanmaya muvaffak olmak sık sık tekrarlamak, yani bu cümle parçalarını ve çeşitlerini vesileler bulup ifademiz içinde kullanmak, konuşma gücümüzü, anlatma kudretimizi çoğaltacaktır.

7- avusturyalı dil bilimci ve dil filozofu (ludvig virkenştein), “dilimin sınırları, dünyamın sınırları” demektedir. dilimin sınırları derken kelime haznemizin ve cümle bilgilerimizin genişliğini kastediyoruz. “dünyamın sınırları” derken zekâmızın hudutlarını, başarılarımızı, eserlerimizi, hayallerimizi murad ediyoruz.

tecrübelerimizin, mesleğimizin, yaşantımızın, sanat faaliyetimizin zekâmıza etkilerini daha sonra ele almak niyetiyle bugünkü yazımızı noktalıyoruz

aziz okuyucularım.

#Türkçe
#Akıl
5 yıl önce
zekâmızı nasıl geliştirebiliriz?
Son yüzyılda Kürtler ve coğrafyamızın geleceği
Son yüzyılda Kürtler ve coğrafyamızın geleceği-2
Bu işi Arap ülkelerine yıkacaklar
PKK şiddeti neden gayri meşru? – 2
İkiyüzlü dünyanın 200 günü