|
AK Parti başkan adaylarını neye göre belirleyecek?

Başbakan Erdoğan"ın geçtiğimiz ayın sonunda Kanal D ve CNNTürk"ün ortak yayınında açıkladığı önemli bir ayrıntı, "çözüm süreci" ağırlıklı gündemde kendine beklendiği ölçüde yer bulamadı.

Hâlbuki açıklamaları, yaklaşmakta olan yerel seçimlerde AK Parti"nin "aday belirleme kıstasları" açısından bugüne kadarki en net tanımlamaya karşılık geliyordu.

Başbakan Erdoğan özetle şunları söyledi:

"Genel seçimlerdeki atmosferle yerel seçimlerdeki atmosfer çok farklıdır. Genel seçimler daha belirleyicidir. Yerel seçimlerde kişiler belirleyici oluyor. Vatandaş adaya oy veriyor. Ama genel seçimde partiye oy veriyor. Mesela bakıyorsunuz bazı yerlerde partimiz adayımızın önünde, bakıyorsunuz bazı yerlerde CHP"nin oyu düşük adayının oyu yüksek. Bunlar her parti içinde var. Biz yerel seçimlerde 39.4 oy oranı aldık. Ama genel seçimde yüzde 50 oy aldık. Biz burada da aday tespitlerinde çok dikkatli olacağız."

Başbakan Erdoğan"ın yukarıdaki sözleri aynı zamanda, 2009 yerel seçimlerinde aday belirleme sürecine yönelik bir özeleştiri de içeriyor.

Her seçimden önce, "bu seçim cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimi" şeklinde klişe yorumlar yapılır.

Fakat bu defaki gerçekten de öyle…

Türkiye önümüzdeki 2 yılda tarihinin en önemli 3 seçimine şahit olacak.

Eğer araya bir de "Yeni Anayasa" referandumu girerse 2 yılda 4 kez sandık başına gideceğiz.

Türkiye tarihinde ilk defa 2014 yazında halk oylaması ile Cumhurbaşkanı seçilecek.

Fakat Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde kimlerin aday olacağı konusunda yerel seçim sonuçları belirleyici bir etken olacak.

Cumhurbaşkanlığı adaylık süreci, 2014 yılı Mart ayı sonunda yapılacak yerel seçimlerin üzerinden çok geçmeden başlayacak.

İlk planda yerel seçimlerle genel seçimlerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği düşünülse de, dünyanın hiçbir yerinde siyasetin doğası böyle işlemiyor. Sandık hangi vesile ile ortaya çıkarsa çıksın, seçim sonuçları hemen hükümete "güven oylaması" şeklinde yansıtılıyor.

Başbakan Erdoğan"ın CNN Türk"teki programda da ifade ettiği gibi, AK Parti 2007 genel seçimlerinde yüzde 47 oy aldı, bu oran 2009 yerel seçimlerinde yüzde 39.4"e düştü.

Benzer bir tablo gelecek yıl yerel seçimlerde de yaşanırsa, bu durum Başbakan Erdoğan"ın Çankaya için aday olup olmama niyetini etkilemesi bile ihtimal dâhilinde.

Ben yerel seçimlerdeki psikolojik eşiği yüzde 45 olarak görüyorum.

Muhalefet partileri bunun altındaki her oranı, AK Parti"nin Çankaya adayını yıpratmak ve hükümetin toplumsal desteğinin azaldığı yönünde kullanmak için fırsat olarak kollayacaklardır.

Yüzde 45 bile çok büyük bir oran.

AK Parti"nin en büyük açmazı, yüzde 50 gibi inanılmaz bir oy oranına ulaşmış olması… Üstelik her seçimde oylarını artırması beklentileri de olabildiğince yükseltti. Bir başka parti için alınması hayal olabilecek bir oy oranının 2 katı bile, AK Parti için başarısızlık olarak değerlendirilmesi ihtimal dâhilinde.

Her partinin olduğu gibi AK Parti"nin de her il, ilçe ve seçim çevresinde potansiyel oy oranı belli.

Başbakan Erdoğan siyasi hayata girdiği günden bu yana her konuda anket yaptıran ve seçmenlerin nabzını tutmaya özen gösteren bir lider durumunda. Başarısında bunun payı büyük.

2014 yerel seçimlerinde alınacak sonucun AK Parti"nin hem Çankaya adayının şansını, hem de 2015 yılında yapılacak genel seçimler üzerindeki olası etkilerini de düşünerek, "kişisel oyları" AK Parti"nin o seçim çevresindeki genel oy oranından daha yüksek olan "oy getirisi yüksek" adaylara yerel seçimlerde öncelikle şans vermesi ihtimal dâhilinde. Aslında bu durum bir bakıma da zorunluluk…

Şanlıurfa ve İstanbul"da bazı ilçelerde olduğu gibi, teşkilat baskısı ve milletvekillerinin etkisi ile mevcut başkanlarla seçime girmeyip adayını değiştiren AK Parti"ye bunun faturası ağır oldu.

Başbakan Erdoğan"ın bu defa, kamuoyu yoklamaları sonuçları öncelikli bir değerlendirme ile adayların belirlenmesine özen göstereceği ve AK Parti"nin Türkiye geneli oy ortalamasını düşürmeyecek adaylardan oluşacak bir anlayışla genel bir oy havuzu oluşturmaya çalışacağı anlaşılıyor.

Bazı bakanların belediye başkanı olabileceğini ilk kez biz bu köşede yazdık. Yapılacak bir kamuoyu yoklamasında eğer bir bakanın o ilde mevcut AK Partili belediye başkanına göre popülerliği ve oy oranı düşük çıkarsa, söz konusu olan bakan bile olsa asla aday gösterilmeyecektir.

Şu saatten sonra İstanbul"da Kadir Topbaş, Ankara"da Melih Gökçek"ten daha popüler bir adayın lansmanının yapılabileceğini düşünmüyorum. Diğer illerdeki tercih de büyük ölçüde bu çerçevede şekillenecektir. Bakanların aday yapılması söz konusu olursa, ancak AK Parti"nin elinde olmayan belediyeler için geçerli olacaktır.

Tüm Türkiye genelinde, kendi seçim çevresinde kişisel oyu partinin üzerinde olan tüm başkanlar büyük ölçüde yeniden aday gösterilecektir.

Kuşkusuz bunun en önemli nedeni, önümüzdeki yerel seçimlerde alınacak sonucun ilk kez bu çapta genel sonuçlar ortaya koyma ihtimalidir.

Ortalığın sakin göründüğüne bakmayın. Önümüzdeki 2 yılda dama taşı etkisi yapabilecek en az 3, belki de 4 defa sandığa gideceğiz.

11 years ago
AK Parti başkan adaylarını neye göre belirleyecek?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi