Yazının en sonunda ifade edeceğimizi en başta kayda geçirelim…
Bu siyasetçi CHP"nin başında kalsın, AK Parti değil 2023"e kadar, liderlerin ömrü kifayet ederse 2071"e kadar iktidarda kalır.
Türk siyaseti şimdiye kadar böyle bir lider görmedi.
Bir insanın hiç mi dilinin bir ayarı, bir ölçüsü olmaz.
Yazıya önce, "zıvanadan çıkmış siyasetçi" başlığı koymuştum.
Dünyanın demokratik hangi ülkesinde bir başbakana "Sen teröristbaşısın" denilebilir ki?
Eğer ağzınızın fermuarı çözülmüş ve zıvanadan çıkmışsanız elbette dersiniz de, bunun muhakkak hukuki bir karşılığı olur.
"Teröristbaşı" kelimesi sadece bir sıfat değil, hukuki karşılığı olan bir tanımlama…
Mahkeme süreci başladığında başbakanın "teröristbaşı" olduğunu işin felsefesine girip lafı gevelemeden fiilen ispat etme zorunluluğu var.
Pişkin bir yüz ifadesi ile "Bu sözlerimden sonra beni mahkemeye vermezsen namertsin" efelenmesi de işin içinden sıyrılmaya yetmez. Hukuken ettiğiniz lafın altında fena kalırsınız.
Birgün vekillik sona erip dokunulmazlık zırhı kalktığında, sarf edilen sözün faturasını hukuk karşısında ödemek de var. Üstelik o günler geldiğinde, bugün etrafınızda size alkış tutan ve "bravo" diye seslenenlerden kimseyi bulamamak da ihtimaller arasında. Daha öncekilerin başına geldiği gibi, bugün size alkış tutanlar yarın çıkarları sona erdiğinde etrafınızdan toz olup gideceklerdir.
O kadar ki, kimlik ve inanç paralelinde ortak aidiyet duygusu hissettiğiniz kişiler bile, CHP"nin başında iken sosyal aidiyetinizi yüksek sesle dillendirme ve sorunlarına sahip çıkma cesaretini gösteremediğinizden belki de arkalarını dönüp gideceklerdir.
CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu"ndan söz ediyorum.
Kılıçdaroğlu aynı konuşmasında ülkede düşünce ve ifade özgürlüğü olmadığını dünyaya şikayet etti. O zaman sormazlar mı, "Bir ülkede başbakana mesnetsiz teröristbaşı ithamında bulunulabiliyorsa, bundan daha öte düşünce ve ifade özgürlüğü mü olur?" diye…
Hani rivayet odur ki, Başbakan Adnan Menderes"in yakasına yapışan ve "özgürlük istiyoruz" diyen gence Menderes"in, "Ülkenin başbakanının yakasını tutmuşsun, bundan daha öte özgürlük mü olur" dediği gibi…
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu üslupta partinin başında kaldığı sürece, AK Parti değil 2023"e kadar, liderlerin ömrü kifayet ederse, 2071"e kadar iktidarını sürdürür.
Başbakan Erdoğan için, "Sen Suriye için teröristbaşısın" diyen Sayın Kılıçdaroğlu"nu Suriye Devlet Başkanı Esed Şam"a davet edip "Devlet Şeref Madalyası" takdim etse değer… Suriye"ye açık destek veren Rusya ve İran gibi ülkelerin liderleri bile, Kılıçdaroğlu"nun savunduğu kadar, eli kana bulanmış Esed"e alenen sahip çıkamadılar.
Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "AK Parti"yi iktidarda tutan sadece başarısı değil, CHP olarak bizim başarısızlığımızdır" demişti.
Aslında bu tespit sadece ülkemizdeki siyaset algısı ve anlayışı açısından değil, tüm dünya için de geçerlidir.
Başarılı hükümetler de seçim kaybederler…
Ne zaman?
Mevcut hükümetten "daha başarılı" hizmetlere imza atacağı konusunda seçmenleri ikna eden partiler ortaya çıktığı zaman…
Siz bırakın ülkemizde mevcut hükümetten "daha başarılı" hizmet ortaya koyabileceği konusunda seçmenleri ikna edebilecek partilerin varlığını, yapılan hizmetlerin boyutunu ve seçmendeki karşılığını algılamaktan aciz ve uzak partiler var.
Eskiden esnafın dükkan ve mağazalarında "Müşteri velinimetimizdir" yazan levhalar asılıydı. 11 yıla yaklaşan iktidarına rağmen eğer AK Parti hala iktidarın en güçlü adayı durumundaysa, AK Parti genel merkezine "Kemal Kılıçdaroğlu velinimetimizdir" yazan levha asılsa, bu durum olsa olsa bir hakkın teslimi olur.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında; "Burada bir öz eleştiri yapmak zorundayız. Ne yazık ki 30 yıllık bu siyasal süreci tam okuyamadık. Toplumun beklentileri üstüne değil kendi siyasal beklentilerimizin üstüne siyaset inşa ettik. 26 tane kurultay yaptık fakat bir sosyal partiden beklendiği gibi toplumun temel sorunlarına dair şeyler konuşamadık. İşsizlik kurultayı, yoksulluk kurultayı, tarım kurultayı, mülkiyet kurultayı yapabilirdik. CHP olarak bunlarla meşgul olmadık, bir kısım arkadaşlarımız toplumun farklılıklarını çok kötü kullandı. Halbuki CHP 76 milyonu kucaklamak zorundadır. Eksiklerimiz var ve halen de devam ediyor. İnşallah bunları da zamanla halletmek zorundayız" demiş.
Bu düşüncedeki Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde CHP"ye ilk kez hareketlilik kazandırıp Kemal Kılıçdaroğlu"nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığında AK Parti ile aradaki farkı oldukça kapatmasına neden olurken, Başbakan Erdoğan"a "Sen teröristbaşısın" gibi ağzı alınmaması gereken ve toplumsal karşılığı olmayan yakıştırmalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu"nun siyasi duruşu ise CHP"yi eritiyor. CHP"nin oluşturduğu boşluğu giderek MHP dolduruyor.
AK Partililer dualarında "Kılıçdaroğlu"nu CHP"nin başından eksik etme Allah"ım" diyorlar mı bilemem. Bilinen bir şey varsa, böyle bir muhalefet devam eder giderse, AK Parti"de 2071 şenliklerinin hazırlığı şimdiden başlar.
