|
Bir "Arayış"la başladı, öylece sürüp gidiyor ömür...

Dile kolay, tam 30 yıl...

Lise son sınıfta iken 4 Nisan 1983 tarihinde başlayan yazarlık hayatımda bugün 30 yılım doluyor.

Bunu bir ben biliyordum düne kadar, bir de kişisel arşivim.

Lisede sınıf arkadaşlarımızdan olan ve şu an Başbakanlık TOKİ-Emlak Konut Yönetim Kurulu Başkanvekilliğinin yanı sıra, İller Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği de yapan Mali Müşavir Sayın Veysel Ekmen, mezuniyetimize sayılı günler kala sınıftaki her arkadaşımızın özelliklerini güzel bir şiir içinde tek tek sıralamış, benim payıma da, "Gazeteye yazı gönderir Osman Özsoy" düşmüştü.

Daha liseli yıllarda belli oluyor herkesin gelecekteki kariyer yolculuğu...

Bir insanı yakın arkadaşlarından daha iyi kim tanıyabilir ki?

O günlerde bir şiir içinde kimin için ne yazılmışsa, büyük ölçüde gerçekleşti.

46 gün önce 48 yaşımı doldurmuştum.

Şairin dediği, "ömrün yarısı" meselesini çoktan aştık.

Ömrümün büyük bölümü yazıp çizerek, sınıflarda / üniversite amfilerinde ders vererek, kongre, sempozyum, panel, konferans ve söyleşilerde konuşarak, ekranlarda program yaparak geçti...

Şunu not etmezsem eksik kalır:

Bir kez bile olsun birine laf dokundurmak, birini kırmak amacıyla özellikle kaleme aldığım bir satır, sarf ettiğim cümle hatırlamıyorum.

Ne yazdı isem, "o an" için onun doğru olduğunu düşünerek yazdım.

Doğru olduğunu düşündüğüm için söyledim...

Sözün kısası geçen zamanda çok yazdık, çok konuştuk.

Fazla söz, fazla yazı kesinlikle hatadan ırak olmaz...

Samimiyetle ifade ediyorum; Kırdığımız kalplerden, incittiğimiz gönüllerden, yanlış yorum ya da analizlerden, sadre şifa olmayan, vaktinizi alan yazılardan dolayı binlerce kez özür diliyorum.

"Sürç- lisan, sürç-i kalem etti isek affola..."

Kimin benden ne alacağı varsa gelsin alsın, diyeceği ne varsa ister söylesin, ister yazsın...

Aradan geçen 30 yazı yılıma, 48 yıllık ömür serüvenime dair aynı zamanda bir helalleşme yazısıdır bu...

Herkes bir arayış içindedir.

Gerçeğin ne olduğu bellidir ama, her hayat yine de bir arayışla geçer.

Kimi zaman vahalardaki seraplara su diye koşturur, yanılsamalarımızın kurbanı oluruz.

Kimi zaman okyanusa ulaştık, susuzluğumuzu doya doya gidereceğiz derken içtikçe kavruluruz...

Gerçeği arayışa dönük bir vuslat çabasıdır bu...

Üstad Necip Fazıl o güzelim "Sakarya Türküsü" şiirinde; "İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya..." der ya...

İşte öyle aktı geçti ömür...

Henüz başında mıyız hayatın, yoksa sonunda mı, bizim için meçhüldür.

Bir arayıştır hayat yolculuğu; Vuslatı cennette Rabbimizi görmekle kemale erecek olan...

4-5 Nisan 1983 tarihlerinde 2 gün yayınlanan "Arayış" adlı hikaye ile başlayan yazı hayatımda bugün "30. Yıl" doluyor.

Arayışım, doğru olduğunu düşündüğümü seslendirme ve yazma çabam, heyecanım bitmedi. Allah ömür verirse, ülkemin yakın gelecekteki o parlak günlerini görmeden de bitmeyecek inşaallah.

Hepimizin çabası, o günlerin yapıtaşlarını hazırlamak... Yeni bir medeniyet inşasına bir tuğla koymak...

Bugüne kadar Allah"ın lütfu ve inayeti ile 1796 köşe yazısı kaleme aldım. Dilerim her bir emek sinelerde makes bulmuştur. (Yazılara buradan ulaşabilirsiniz: http://www.osmanozsoy.com.tr/medyadaki-yazilari)

Kişisel notları aleni yerlere dercetmek zordur, mahcup eder insanı. Fakat ne edersiniz ki, geçen 30 yılın tercüme-i ahvalini de bir çeşit not etmek gerekiyordu.

1983 yılında liseden mezun olurken, her yıl Haziran ayının ilk cumartesisi Çamlıca"da "O Ağaç"ın altında buluşma konusunda arkadaşlarla sözleştik.

Yıllar aktı geçti, büyük buluşmada da otuzuncu yıla gelindi.

Tüm arkadaşlarımızı o gün "O Ağaç"ın altına yeniden bekliyoruz.

Mehmet Ali Birand yılbaşı gecesi bana gönderdiği mesajında, "Hep birlikte nice yıllara inşaallah" yazmıştı. İki hafta sonra vefat etti.

"Daha nice 30"lu yıllara..." demek ister gönül ama, biraz da gerçekçi olmak lazım değil mi?

Herkese hayırlı bir ömür diliyorum. Dualarınızla Efendim...

11 yıl önce
Bir "Arayış"la başladı, öylece sürüp gidiyor ömür...
Türkiye-AB zirvesi: Beceriksiz Avrupa
Kara mizahınızı nasıl alırdınız?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’