Bu hafta iki kitap edindim. Lütfettiler bana sundular. Biri Prof. Dr. Recep Bozlağan''ın; İstanbul Derinlik, Değişim ve Güç adlı kitabı.

Diğeri Doç. Dr. Ergün Yolcu''nun; Reklamlarda İstanbul adlı kitabı.

İkisi de mükemmel.

İstanbul üzerine uzman bir kişi olan Prof. Recep Bozlağan, İstanbul''u jeostaratejik konumdan almış günümüze getirmiş. Roma İmparatorluğu''ndan Osmanlı''ya dönüşümünde iki egemenliğin de başşehri olmuş İstanbul..

Mimari ve kültürel zenginlik, klasik dönemden modernleşmeye atılan hızlı adımlar, Bizans-Osmanlı mukayesesi... Boğaz''dan Osmanlı mahallelerine bakış. 19. Yüzyılın getirdikleri ve giderek hizmet sınırını zorlayan yerel yönetimlerin katkılarıyla yüzü değişen bir şehir olmuş İstanbul.

Cumhuriyetin ilanından sonra başkent oluşa veda ve de mimari mirasın korunmasında yaşanan zorluklardan da bahsediliyor kitapta. Hızlı kentleşmenin sonucu 17 milyonluk bir nüfus ve Avrupa Kültür Başkenti oluşun gerçekleri fotoğraflarla seriliyor gözler önüne. Okurken sendeliyorsunuz. Değişimin çağdaş yüzüyle İstanbul''un eski yüzü arasında metropol oluşun şaşkınklığını yaşıyorsunuz derinden...

Başbakanlıktan, İçişleri Bakanlığı''na oradan İstanbul Büyükşehir Belediyesi''ne uzanan ve Marmara Belediyeler Birliği''nin katkılarıyla hazırlanan yeni model ve yöntemle nazım planlara ve TOKİ''ye varıyorsunuz evre evre... Bu süreçte İstanbul''un ekonomik gelişimi de anlatılıyor kitapta.

Tavsiyemdir.

(2011. Hayat Yayıncılık)

İstanbul üzerine diğer bir yayın da Doç. Dr. Ergün Yolcu tarafından İstanbul''un bir büyü merkezi oluşunu anlatıyor.

İmkanlarıyla, zorluklarıyla, tarzıyla, stiliyle sizi etkiliyor İstanbul.

Bir marka şehirdir orası artık, reklamlara konu olan.

Kitapta;

Reklamda mekan nedir?

Neden İstanbul? gibi sorular cevap buluyor.

İstanbul gravürleri ve İstanbul''u konu alan bir çok gazete reklamı da fotoğraflarla sunulmuş.

İstanbul Üniversitesi ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı''nın ortaklaşa hazırladığı kitapta ünlü kişiler de reklamlardaki İstanbul için ilginç söylemlerde bulunuyor.

İstanbul''un en güçlü reklam mekanı da Boğaz Köprüsü olarak gösteriliyor.

Bence de İstanbul bir havayolu şirketinin reklam konusu olabilir. Mesela THY bir reklamında İstanbul''u tepeden kullanmalı ara sokaklarına inmeli, turistler Ayasofya''yı gezerken Ortaköy Camii de, Topkapı Sarayı da görüntüye girmeli, Fatih''in şehri fethi de anımsatılmalı. Son nokta Dolmabahçe olmalı...

Ne demiş Napoleon Bonaparte;

''Eğer dünya tek bir devletten ibaret olsaydı başkenti İstanbul olurdu''

Ne demiş ünlü Fransız yazar Lamartine;

''Dünyaya son kere bakacaksın deseler bu bakışı İstanbul''un Çamlıca''sından isterdim...''

Düşünün daha o zaman köprüler yoktu...