Bizim için hayati önemi olan bir maça tedirgin başladık, oyun kuramadık, hatalar yaptık, durup dururken gol yedik! Volkan''la başlayan gereksiz pas Çağlar''ın şuursuz hamlesiyle birleşince ayağımızdaki topu kaybettik ve yüksek gelen ortada rakibi paylaşamayınca daha 4. dakikada golü yedik. Öff ki ne öfff!

Bir süre dağıldık. Savunmamızdan iyi top çıkamadık, iki Selçuk ve Emre''yle orta sahayı rakibe teslim ettik. Birkaç pozisyonu da şansımızla bertaraf ettik. Çok korner yedik. İkinciyi yesek yıkılacak gibiydik. Bunun nedeni özgüven eksikliğiydi.

Dengeyi kurana kadar akla karayı seçtik. Kaybettiğimiz topları kazanmak için rakibe anında basacağımız yerde kaybeder kaybetmez savunmaya döndük. Bu affedilmez bir hata idi. Hal böyle olunca rakip oyun kurma fırsatı buldu. Hiddink de bu korkak futbola kenardan çare olamadı.

Hücuma çıkarken boşuna paslarla çok zaman kaybedince rakibe kapanma fırsatı verdik. Kazım''ı da yalnız bırakınca bir türlü gole gidemedik. Arda''nın dışında topla rakip kaleye yaklaşan oyuncumuz yoktu. Golümüz de Arda''nın bu meziyetiyle geldi. Aut çizgisi üzerinde rakibini auta yolladı, ötekinin de bacak arasından topu Burak''la buluşturunca 22''de eşitliği sağladık. Burak''ın topa hamlesi güzeldi.

Belçika bizden daha iyi futbol oynadı. Sahaya daha iyi yayıldı. İki kanattan Chadli ve Hazard''la çabuk aktı. Golü atan Ogunjimi durmadan savunmamızın arkasına sarktı. Orta alanda Witsel, Defour ve Simons bize baskı kurunca bir türlü hakimiyeti ele alamadık.

Hiddink ve Belçika''nın hocası Leekens de ''al-ver, topu kaybet'' oyununa sessiz kalınca iki takım da hatayla gol bulma çabasına düştü, futbol zevk vermedi. Bir türlü organize atak yapamadık. Mahkumları oynadık. Hiddink de oyuncu değiştirmemekte ısrar edince savunmaya yardıma gelen Arda''nın hamlesiyle penaltıyı yedik, golü yemedik! Witsel topu dışarı attı. Sonlara doğru bayıldık, şansımızla ayakta kaldık.

Bu maçı mutlaka kazanmamız gerekirdi kaybetmediğimize sevinir hale geldik.

Bundan sonrası bu futbolla zor. Hücuma kalkmasını beceremiyoruz!