Şike olayı artık can sıktı. Her güzel şeyi bıraktık şike dilimize yapıştı. Sanki ekmeğimiz suyumuz. Türkiye''de konuşulacak o kadar çok şey varken biz, zurnanın son deliği ile peşrev çekiyoruz!
Şike ek iş oldu.
Tersten!
Şike = ek iş.
Bir şey olmazsa her şey olur
Bundan sonra TFF ve Etik Kurulu''nun vereceği karara hepimiz saygılı olmalıyız.
Taraftarlık, renk aşkıyla konuşmak bu ülkeyi husumet denizinde yüzdürüyor. Oysa yasalar var. Adaletin kestiği parmak kanamaz! Bu soruşturmadan çıkacak karara hepimiz saygılı olmalıyız.
Dikkat!
Şike ile ilgili bu kez de bir şey olmazsa bundan sonra her şey olur.
Küme düşmek, puan silinmek, tekdir, ihtar neyse…
Her karar bir başka ufuk açacaktır biline!
Bilinmesi gereken bir başka şey de şudur;
Kimse Fenerbahçe''nin küme düşmesini istemez.
Fenerbahçe gazetecinin de ekmeğinin bir parçasıdır. Hepimiz onun varlığı ile yorum yapıyoruz. Çık Fener''i lezzet düşer. O halde kimse bindiği dalı kesmek istemez. Kimse lokmasına acı katmak da istenmez!
Kimse birilerinin hüküm giymesini de istemez.
Sportif yarışma hiçbir zaman nefret duygularıyla beslenmez.
Toplumsal travmayı önlemek için akıl yolunda birleşmeliyiz.
Şiddet Yasası''nın çıkışı umuttu ama…
Bugün bunları konuşmak çok geç ama Şiddet Yasası özürlü çıktı. 50 senenin kara dosyaları bir kararla rafa kalktı ve 14 Nisan''dan sonra yeni yasayla çok ağır yaptırımlar kondu.
Şimdi kamuoyu şunu konuşuyor;
Bugüne kadar herkesin yaptığı yanına kar kaldı. 9 aydır sürdürülen fiziki ve teknik takip sonucunda birileri, bazı kurumlar yanacakSen elli sene at koştur son çıkan yasayla küme düşür. Ağır bir yaptırım.
Keşke bu karar geçmişin hatalarını da göz önünde bulundurarak alınsaydı. Örneğin. Küme düşürülmek yerine ağır para cezası veya bu yolla kazanılan şampiyonluğun geri alınması, eksi puan takdiri falan gibi. Kamı vicdanını rahatsız eden şey küme düşürülmektir ama ne yazık ki yasa böyle.
İşin garibi onca bilirkişi Şiddet Yasası üzerinde uzun uzun tartıştı ve bu kararı aldı. Şimdi uygularsan ağır olacak uygulamazsan hukuka saygı kalmayacak.
TFF''nin işi zor.
O yüzden de savsaklıyor.
Karar aşamasında keşke bir referandum yapılabilseydi. Halkın da görüşü alınsaydı. Toplumsal bir uzlaşıyla taraftarlık bir yana bırakılıp akıl yolunda birleşilseydi.
Tren raydan çıktıktan sonra yol gösteren çok olur ama görünen o ki; hangi karar çıkarsa çıksın önümüzdeki sene futbolumuz çok şeye gebe.
Daha mevsim başı diyebilirsiniz ama Twente maçını beğenmedim. Galatasaray yine futbol konseptinden uzak. İdman yorgunluğu da hissettim. Bunlar normal ama Galatasaray gibi bir takım daha derli toplu oynamalı. Çağdaş futbola daha yakın olmalı. Hazırlık maçları geleceğe ışıktır. Fizik açıdan hazır olmayabilirsin ama taktik uygulama ve takım olabilmeyi hissettirmen gerek. Galatasaray hala belli bir oyun şablonundan uzak. Sonuç önemli değil, futbolun kalitesi de önemli değil ama düşünce eksiği gördüm. Mevsim başı diye istediğini yapamayabilirsin ama ne yapmak istediğini gösterebilirsin.
Ben göremedim.
Galatasaray''a bir sağ bek, bir orta saha daha şart!
Hatta bir forvet de…
Futbolda artık büyük takım küçük takım kalmadı. Kupa Amerika''da Messi''li Arjantin yok, Brezilya gibi bir dev elendi. Venezüela yarı finale kadar çıktı. Finali Para ile Uru guay oynayacak!
Ayrıca Kupa Amerika''ya duyulan ilgi de fos çıktı!
Bahisçiler de yattı!
Başarı yolunda şampiyonluğu şart koşmak artık futbolun güzel yüzüne falçata vuruyor.
Paraguay galibiyet yüzü görmeden finale çıktı.
Maç sonuçları penaltılarla belirlendi.
Üçüncülük maçını; Peru ile Venezüela oynayacak.
Bunlar bizde olsa yanmıştı hakemler…
Fernando Muslera''yı seyrederken keyiflendim;
Çok genç ve çabuk.
Oyunun her anında gözü topta ve çevik.
Birebirlerde kendine güvenli ve kalesini kapatabiliyor.
Elleri ayakları hep topa doğru uzanıyor ve rakiple ilişkisi yok. Penaltı riski az, gol kurtarma şansı çok.
Galatasaray''a gelmekte kararlı oluşu artı puan. Kıvırtan bir oyuncu değil.
Takımı için oynuyor. Tribünlere değil.
Penaltı kurtarma şansı yüksek. Sezgileri kuvvetli.
Yan toplarda biraz kale çizgisine yakın kalıyor.
Galatasaray iyi bir kaleci aldı. Beş yıllık sözleşme yapılması da akılcı.
Muslera yaraya merhem oldu, takım da kalede on senesini kurtardı.
İnsan en çok evladını sever. Ama bütün çocuklar da sevilir. Galatasaray, sarı kırmızılıların evladıysa, biline ki diğer takımlar da en az onun kadar sevilir.
