Galatasaray bu ülkenin sportif kültürüdür. Fikre, vicdana, adalete saygılıdır. Hatası varsa yavuz hırsızlık yapmaz. Bunları Galatasaray''ın kupasını geri almaya kalkan TFF Başkanı''nın bilmesi gerekir.
Düne kadar karar almakta geciken, kaç kez karar değiştiren TFF Başkanı M. Ali Aydınlar nasıl olur da ortada fol yok yumurta yokken Galatasaray''ın kupasını geri alırız der? Aydınlar her renge karşı eşit olmalıdır. Ancak 3 yıllık zaman aşımı, o süre daha bitmeden Ağustos 2008''de 20 seneye çıkarıldı. Galatasaray suçlu görülürse, suçu zaman aşımına uğramaz.
Denizlispor-Fenerbahçe maçının 16 dakika uzatılması, Appiah''ın iki adımdan topu dışarı atması kime fayda kime zarardır? 20.45 lafı Adnan Polat''ın değil Faruk Süren''in lafıdır. 2006''dan çok önce söylenmiştir.
20.45 lafı Adnan Polat''a ait değildir. UEFA''lı Faruk Süren yıllar önce bu saat esprisini yağmış çok da alkış almıştır. Bugün şehir plakası üzerinden kehanette bulunanlar; 20 Denizli, 45 Manisa diyor. Akıllarına şaşarım! Bu söz 2066''dan önceydi. Denzilispor-Fenerbahçe maçının 16 dakika uzaması da Galatasaray''ın yararına değil, Fenerbahçe''nin karına. Appiah''ın iki adımdan gol kaçırması da mı Galatasaray''ın işi?
Tulun-Polat olayı Galatasaray''ın iç meselesidir. On yıldır süren sen-ben kavgasının sonucudur. Ünal Aysal''ın yapacağı ilk iş kırgınları barıştırmak olacaktır. Seçkin camia sevgisiz yaşayamaz. Bölünerek büyüyemez!
Başkan Aysal''a sesleniyorum; lütfen Sayın Başkan Galatasaray bünyesindeki kırgınları barıştırın. Bu görev size düşüyor. Son on yıldır Galatasaraylı birbirine hasım oldu. Kuyusu kazılanlar, hakarete uğrayanlar ve bu yakışıksız tavırları takınanlar artık özür dilemeli. Galatasaray sevgiyle kucaklaşmalı. Bu camiayı eski saygınlığına kavuşturmak da sizin baş göreviniz olmalı. Benden söylemesi.
Aysal-Terim-camia üçgeninde; taban camia, tepe Aysal''dır. Terim sadece açılardan biridir. Öteki açılar ise futbolcu ve taraftardır. Galatasaray''ı Galatasaray yapan da bu beşlidir. UEFA Kupası bu birliktelikte alınmıştır.
Galatasaray camiası beş ögeden oluşur. Camia, başkan, teknik heyet, futbolcular, taraftar. Bunlardan biri ikisi eksik kaldı mı başarı gelmez. Başkan Aysal''ın basiretli tavrı bu beşliyi başarılı kılacaktır. Terim, üçgenin bir açısıdır. Galatasaray''ı kurtaracak olan birlikte harekettir. Unutulmasın. UEFA Kupası bu sevgi birliği ile gelmiştir. Faruk Süren bunu ispatlamıştır.
Galatasaray kulübü her branşta nice unutulmaz isimlerle bu günlere gelmiştir. Hiç birinin emeği ötekinden az değildir. Galatasaray''da ortak payda; akıldır, namustur, fair-play''dir.
Bugüne kadar her branşta yenilmez armada takımlar yaratan Galatasaray bugün de aynı çizgide yol almalıdır. Bu forma altında emek verenlerin hiç biri ötekinden ayrılmaz. Birilerine fazla prim tanımak camiayı böler. Galatasaray akıldır, namustur, ilke bütünlüğüdür, fair-play''dir. Camiayı bugünlere taşıyanlar artık konuşmalı ve Galatasaray''ın bölünmezliğini vurgulamalıdır. Galatasaray ancak bu güçle kendisini kıskananların şerrinden kurtulabilir.
Elmander, Ujfalusi, Selçuk, Muslera, Melo mükemmel transferler ancak ''bir önceki seneden kalanları istemem'' demek de doğru değil. Stancu ve Baroş kalmalı. Hatta Culio da kalmalıydı. Bir sağbek ise şart.
Futbol takımı 2011-12 sezonuna güçlü bir şekilde hazırlanmaktadır. Futbolcular arasında da eski-yeni ayrımı yapılmamalıdır. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Çok pahalı transferler yönelmek takımı böler. Arda''yı kollarken öteki futbolcuları yok saymak da hoş değildir. Elmander, Ujfalusi, Selçuk, Muslera, Melo mükemmel transferler ancak Stancu, Baroş da feda edilecek oyuncular değildir. Culio bile bir kalemde silinecek futbolcu değildi. Bunu da en çok UEFAlı Terim bilir. ''Benden önceki seneden kalanları istemem'' demek de doğru değil.
