|
Fesatçı, aynı savaş taktiğini uyguluyor

Türklerin tarih boyunca uyguladığı bir savaş taktiği var.

Düşmanı genelde bir vadinin ağzında savaşa davet ediyor.

Ordunun üç kanadı bulunuyor: sağ, sol ve orta kanat...

Sağ ve sol kanat vadinin karşılıklı iki tepesinin arkasında mevzilenmiş durumda bulunuyor.



Orta kanat vadinin açıklarında düşmanı karşılamak üzere bekliyor. Düşman ordusu belli bir mesafeye kadar yaklaşıncaya kadar bekleniyor. Yakalanmayacak mesafe belirlenince ordu gerisin geriye vadinin içlerine doğru kaçmaya başlıyor. Düşman ordusu kaçanı yakalamak için canhıraş bir keyifle kovalamaya başlıyor. Kovalama, sağ ve sol kanadın ortasına düşünce kaçanlar geri dönüyor; sağ ve sol kanat da düşman ordusunu kolayca ablukaya alıp savaşı galibiyetle sonuçlandırıyor.

Bu taktik yüzyıllar boyu uygulanmışken hasımlar her defasında aynı tuzağa düşebiliyor. Galiba her defasında, bu defa olmaz zannıyla tuzağa yakalanıyorlar.

İmdi...

Sivil alanda da, iktidarlara karşı darbe hazırlığı sadedinde teamül halinde şu uygulama yürütülüyor:

1. Ülkenin muhtelif mıntıkalarında isyanlar ayaklanmalar karışıklıklar huzursuzluklar çıkarılıyor. 20. yüzyılda bu mahiyetteki karışıklıkların yöntemi terör olayları halinde tezahür etti.

2. Yerli ve yabancı basında ortaklaşa, mevcut hükümetin veya yönetimin tepesindeki zatın despot diktatör müstebit olduğu yolunda yoğun bir propaganda geliştiriliyor. Bu propaganda, ülkenin kalkınmasında hamleler gerçekleştiren Sultan II. Abdülhamit Han, Adnan Menderes, Turgut Özal aleyhinde kullanıldı, şimdi de halen Tayyip Erdoğan aleyhinde sürdürülüyor.

3. Sultan Abdülhamit’e karşı hürriyet, meşrutiyet teranesiyle onu yıpratmak isteyen güruh; günümüzde aynı teraneyi demokrasi, insan hakları yaygarasıyla devam ettirmeye çaba gösteriyor.

Savaş taktiğinde bizim kaçma-kovalama tuzağımıza düşen hasım güçler; siyaset alanında bu saydığımız formülü uygulayarak atılımcı hükümetleri ve onun liderlerini tuzağa düşürmeyi başarmışlardı.

Şimdi aynı tuzak Recep Tayyip Erdoğan‘a karşı da uygulanmaya çalışılıyor. Ama görülüyor ki, artık dev uyanmıştır ve bu tuzağın mahiyetini kavramış ve ona yakalanma niyetinde olmadığını kanıtlamıştır.

Bilakis oyun tersine döndürülmüştür. Şimdi oyun kurucu, hükümet olarak görünüyor. Tuzağa yakalanansa onu tuzağa çekmeye çabalayanlar...

Kurulmakta olduğunu söylediğimiz yeni dünya dengesinin bir veçhesini de burada, tersine döndürülen tuzakta görmek gerekiyor.

#Türkiye
#Tarih
#Savaş
il y a 6 ans
Fesatçı, aynı savaş taktiğini uyguluyor
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…