|
Patlıcan, dalkavuk ve başarı

En çok karşılaştığım sorulardan ikisi şu: bir, ne okuyayım; iki, nasıl başarılı olurum (yazmak, meslekte ilerlemek vb. alanlarında)?

İlk sorunun genel bir cevabı yok. Kimin ne okuyacağı okumak isteyenin amacına göre değişir. Artı, bilgisine, birikimine göre de değişiklik gösterir. O nedenle bu sorunun genel bir cevabını bulmak imkânsız değilse de zor.



Hedeflediği işi nasıl başaracağını sorana ise cevap şu olabilir: ne yapıyorsan en iyisini yapmaya çalış. Aslında bir bakışta belirsiz bir cevap bu... Çünkü hedeflenen her konunun ayrı bir başarı yöntemi olur, olmalıdır da...

Ancak bizden genelde iyi şiir veya iyi öykü ve en genelde iyi yazı yazmak nasıl başarılır sorusunun cevabı bekleniyor.

Ben de onlara her ne yapıyorsanız en iyisini yapmaya çaba gösterin diyorum.

Ancak hedeflen iş bir başka işin aleti olarak görülmemeli. İyi bir hekim olmak için çaba gösterin. Ama iyi bir hekim olmak, iyi bir yazar olmak, iyi bir ressam olmak para kazanmak için düşünülmemeli. Hedef yalnızca yapılan işin en iyisini yapmada temerküz etmiş olmalı... Yapılan işi en iyi yapmak hedeflenirse, öteki sonuçlar onun ardından sökün eder... Kaldı ki salt para kazanma hedefi hiçbir iş için en iyisi değildir.

Burada ne kadar uygun düşecek kestiremiyorum, ama aklıma padişah ile dalkavuğu arasındaki anekdot geliyor.

Padişahın sofrasına o gün bir patlıcan yemeği getirilmiş. Padişah yemeği pek beğenmiş.

- Patlıcan güzel bir sebzedir, diye övmüş.

Dalkavuk da padişahı onaylamış:

- Efendim isabet buyurdunuz, patlıcanın çeşit çeşit yemeği olur, tatlısı olur, türlüsü olur, icabında turşusu kurulur, hiçbirinin de tadına doyum olmaz, insana parmaklarını yalatır, diye patlıcana övgüler düzmüş.

Ertesi gün, padişah patlıcanı sevdi diye yine aynı yemeği sofraya çıkarmışlar. Ama padişah beklenmedik biçimde öfkelenmiş:

- Bu ne be, demiş, her gün patlıcan mı yiyeceğiz? Mübarek bari bir şeye benzese, şekli şemaili de bir şeye benzemiyor tadı da... Der demez, dalkavuk atılmış:

- Haklısınız efendim, demiş, yemeği de bir şeye benzemiyor, kendi de... Tadı tuzu yok, şekli de biçimsiz bir şey zaten, diye patlıcanı karalamaya başlayınca, Padişah kızmış, dalkavuğa:

- Bana bak, demiş, daha dün patlıcanı öve öve bitiremiyordun, benimle alay mı ediyorsun sen? Diye çıkışınca, dalkavuk:

- Aman efendim estağfurullah, diye özür dilemiş, ben patlıcanın değil, zatı âlilerinin dalkavuğuyum, demiş.

İşte böyle, dalkavuk da işinin ehli olmalı...

#Dalkavuk
#Padişah
6 yıl önce
Patlıcan, dalkavuk ve başarı
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı