|
Dindarlar arası diyalog

Önce peşin peşin başlığın hakkını ödeyeyim. Yazılarını beğenerek okuduğunuz Hilal Kaplan''a bu güzel başlık için teşekkür ediyor, müsadesini isteyerek bu yazım için ödünç alıyorum.

Bu başlığı ilk okuduğumda zihnimde kocaman bir gökkubbe canlanmıştı. Altına bütün bir dünyayı sığdırabileceğiniz kadar kocaman bir gökkubbe...

Kaplan''ın bu başlık altında yazdıkları önemliydi, ama dediğim gibi altına sığacak daha o kadar çok şey var ki...

Herşeyden önce, ''dindarlararası diyalog'', zihinlerde kocaman bir şimşek çakmasını sağlıyor.

Nasıl bir şimşek mi... İstanbul''dan Roma''ya doğru yola çıkıp, tam uçaktayken evde ocağı açık bıraktığını hatırlamak gibi... Yani pilotun kafasına silah dayayıp, ''havalandığın limana geri dön'' demeyi gerektirecek kadar elzem. Öylesine bir zaruri hal ki bu ''diyalog'', öylesine ihmal ettiğimiz bir şey ki...

Ve bu elzemliğin farkında bile değiliz!

Tıka basa dolu belediye otobüsünden en önce inebilmek için yanıbaşımızdakileri eze eze, ayaklarına basa basa, omuz ata ata ilerlemeye devam ettik yıllarca ve ilerlemeyi sürdürüyoruz.

Ve hep suçu ilerlememize engel olduğunu iddia ettiğimiz diğer yolculara atıyoruz.

Ne zaman ki otobüs sıkı bir fren yapıyor.

İşte o zaman hepimiz düşmemek için birbirimize sarılma ihtiyacı duyuyoruz.

Bu hafta bindiğimiz otobüsün böyle frenleri oldu üst üste... Tutunacak birilerini aradık.

''Türkiye''de ilk kez üç kere üst üste seçim kazanma başarısı gösteren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan''ın annesi Tenzile Hanım vefat etti. Rabbim mekanını cennet etsin.

Amerika''nın ikinci en büyük şirketi olan Apple''ın kurucusu, milyonlarca insanın elindeki dünya harikası telefonların mucidi Steve Jobs öldü.

Metrobüs yolcularından Mali Müşavir Halit Gözoğlu, Kadıköy-Acıbadem durağına doğru seyir halindeki Metrobüs''te fenalaşarak hayatını kaybetti.

Başbakan Erdoğan''ı kaç seçim başarısı teselli edebilir?

Bir gün piyasaya çıkma ihtimali olan Iphone20''de Jobs''u geri getirme tuşu bulunacak mı?

Mali Müşavir''in hayatını kaybettiği Metrobüs''teki herkes kalkıp yer verse, otobüstekilerin yarısı bir sonraki otobüse binse artık ne kıymeti olur?

.....

Evet, dindarlar arasında şiddetli bir diyaloğa ihtiyaç var.

İki dindar insanın, iki dindar kurumun, iki dindar cemaatin, iki dindar işçi ile işverenin...

Sadece dindarların değil...

Hepimizin bir diyaloğa ihtiyacı var...

Birbirimizle diyaloğa ihtiyacımız var...

Yolculuk nereye hemşerim?

-Hayırlı yolculuklar!

-Size de...

-Ne tarafa gidiyorsun hemşerim?

-Aynı otobüste olduğumuza göre sizin gittiğiniz tarafa...

-Ya hu, bir soru sorduk, düzgün cevap versene kardeşim!

-Bana, ne güzel ''kardeşim'' dediniz öyle. Ses tonunuz biraz yüksekti ama, olsun, onu da kardeşliğinizin şiddetine verdim.

-Başlarım şiddetine! Benimle doğru konuş!

-Olur. Dün Steve Jobs öldü. Duydunuz mu?

-Karrrdeşiimmm!

-Buyrun.

-O anlamda kardeşim değil, yani kızdığımdan diyorum. Kafamı karıştırma benim!

-Afedersiniz. Karıştırmak istemedim. Sadece Jobs''u sormuştum.

-Ne jopu?

-Jobs efendim. Jobs. Hani şu Amerikalı işadamı. Hani Iphone telefonlar varya. Onları yapan adam. İşte o Jobs dün öldü. Kendisi çok zengindi. Hatta sadece Amerika''nın değil, dünyanın en zenginlerinden biriydi.

-Öyle mi... Eee?

- O da bizimle aynı tarafa gidiyordu, biliyor musunuz?

-Hadi ya!

-Evet. Fakat o biraz önden gitti. O çok zengindi ama vardığımız yer hep aynı. Öyle değil mi kardeşim?

-Hımm... Anladım. Sen aynı tarafa gidiyoruz derken öbür tarafa gittiğimizi söylüyordun demek.

-Evet! Hepimiz öleceğiz.

-Doğru konuşuyorsun.

-Evet kardeşim. Sen doğru konuş demiştin ya...

-Ya sen okumuş adama benziyorsun. Geçen gün de Metrobüs''te bir adam ölmüş, onu da okumuşsundur gastede.

-Evet, okudum.

-Yav o haberi gastede görünce ben de öbür tarafı düşündüm. Bi de önceki gün Metrobüs''te kavga ettiğim adam geldi aklıma. ''Biraz ileri gitsene kardeşim'' dedim. Gitmedi. Ben de arkasından omzumla vurunca yere düşmüştü.

-Üzüldüm.

-Sorma yahu, ben de üzüldüm. Adamın kulağında kulaklık varmış, meğer o yüzden duymamış.

-Metrobüs''te ölen adam, sizin kavga ettiğiniz adam mıydı yoksa?

-Bakmadım ki yüzüne kardeşim... O muydu değil miydi?

-İnsan kardeşinin yüzüne bakmaz mı?

-Kardeşim dediys... Yani sana dediğim gib.. Yahu yine kafamı karıştırdın sen benim. Biz kardeş değiliz ki. Yani o kavga ettiğim adam da kardeşim değildi.

-Anladım kardeşim...

13 yıl önce
Dindarlar arası diyalog
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset