|
Haziran’da darbe olsa hangi yazar ne yazar?
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a karşı tedavüldeki nefret söyleminin arkasında imtiyazsız yaşayamayan şımarık bir sınıf var.

Azgınlıkları şımarıklıktan, şımarıklıkları da imtiyazlı olmayı kendilerine doğuştan verilen bir hak olarak görmelerinden kaynaklanıyor.

Yıllar yılı sahnenin dışında tutulanlar, Erdoğan'ın sayesinde, biraz olsun merkeze doğru yürüyünce fiyakaları bozuldu.

Yaygaraları bundan…

Şerik kabul etmiyorlar. Sadece bunlar aydın, sadece bunlar yazar, sadece bunlar sanatçı, sadece bunlar bilim adamı…

Sırf bu yüzden Sezai Karakoç'tan Nuri Pakdil'e, Cahit Zarifoğlu'ndan Fuat Sezgin'e kadar yok saydılar.

Görsel sanatlardan akademyaya kadar her alanda sıkı denetim uyguladılar.

Halen de uygulamaya devam ediyorlar.

Dedim ya kendileri dışında kimseyi görmek istemiyorlar. Şımarık sınıfa mündemiç “sömürge aydını”nın da karakteristik özelliğidir bu.

Güya mağdur oldular!

Halbuki…

AK Parti döneminde onca sinema salonu yapıldı, onca film çekildi. Yılda çekilen film sayısı bakımından, Yeşilçam'ın o şaşaalı dönemlerine yaklaşıldı. AK Parti'nin Kültür Bakanlıkları da nerdeyse bunlara çalıştı. Yaptıkları filmler fonlandı, tiyatrolarına yardım edildi. Üç-beşi hariç ürettikleri eserler de (ufukları, birikimleri, zevkleri sınırlı olduğu için) pespaye ve haliyle birbirinin tekrarından ibaretti.

TRT'de de aynı tarife uygulandı bunlara. Son bir iki yıl hariç, ratinglerde diplerde gezinen projelere imza attıkları halde hep el üstünde tutuldular.

Akademyada durum bundan da vahim.

Değerli akademisyen Suheyb Öğüt'ün Aktüel'de “Akademik Apartheid” başlığı altında yazdıklarını arşivden bulup okursanız ne demek istediğimi anlarsınız.

Bilimde, sanatta, edebiyatta ürettikleri taklitten öte geçmez ama havalarından da geçilmez

Öyle şımarık bir sınıf ki istediğini elde edemeyince yapmayacağı müptezellik yok.

Her şeyleri sahte…

Evren'in ardından darbelere karşıyız ayaklarına yatıyorlar ya, inanmayın. Bunlar darbesiz ve vesayetsiz yapamazlar.

Evren'e de istedikleri darbeyi yapmadığı için karşılar. Şayet istedikleri darbeyi yapsaydı, 12 Eylül'ü, “Hürriyet ve Demokrasi Bayramı” olarak kutlarlardı.

Tıynetleri, cibilliyetleri belli çünkü!

Nerde bir vesayet var anında boyunlarını uzatıyorlar. En son “paralelcilerin” koltuk altına girdiler.

Ortak özellikleri Irkçı Siyonist networkle gayet senkronize biçimde Erdoğan düşmanlığı…

Bakmayın siz darbelere karşıymış gibi yaptıklarına, imtiyazlarını geri verecek bir darbeye adeta aşeriyorlar. (İçlerinde, iptizale uğramış kişiliklerini kurtarmak için “Ah ulan bir darbe olsa da karşı çıksak…” şeklinde bekleşen uyanıklar da var.)

Seçimlerden hemen sonra diyelim ki darbe oldu, hangi yazar ne yazar hiç düşündünüz mü?

Dün söyledikleri yarın söyleyeceklerinin teminatı sadedinde yazarınız araştırdı, buyrun bakalım:

AHMET ALTAN: AKP'ye geçit yok. (Gezi gericiliği döneminde aklı sıra AK Parti'ye “No pasaran” çekmişti.)

ERTUĞRUL ÖZKÖK: Müjdeler olsun, demokrasi geliyor! (Sisi darbesi ardından, “demokrasi darbeyle de gelir” yorumunu yapmıştı.)

HASAN CEMAL: Olacağı buydu, Erdoğan'ı uyarmıştım. (Erdoğan'ı Menderes'in akıbetiyle tehdit ettiği tüm yazıları ve her darbenin yanında yar alan mümtaz kişiliği gereği.)

AHMET HAKAN: Darbeye karşıyız diyeceğiz ve ötesini söyleyemeyecek miyiz? Ben ötesini de söylerim arkadaş. ( 27 Nisan 2007 muhtırasında böyle yazmıştı. Sadece “muhtıra” yerine “darbe” kelimesini yerleştirerek güncelledim.)

EMİN ÇÖLAŞAN: Durup dururken darbe yapılmadı, AKP bunu hak etti. (Evren'in ölümü üzerine kaleme aldığı dünkü yazısında, darbelerin koşullara bağlı meşruiyetini şu satırlarla dermeyan etti: “12 Eylül 1980 darbesinin durup dururken yapılmadığını herkesin, özellikle genç kuşakların çok iyi bilmesi gerekiyor.” )

YILMAZ ÖZDİL: Gücüm var diye dayatırsan, gücü olan sana dayatır. ( Noktasını virgülüne kadar 27 Nisan 2007 muhtırasında böyle söylemişti. Aynen aktardım. )

MURAT BELGE: Türk ordusu darbe yapmakla omurgalı olduğunu bir kez daha kanıtladı. (2008'de Gazeteport'tan Safile Usul'a, “Türk Ordusu ve burjuvazisi omurgası olan kurumlardır. Laikliği korur. Bu ülkeye Ayetullahlar filan gelemez” demişti.)
#erdoğan
#seçimler
#hasan cemal
#emin çölaşan
#yılmaz özdil
9 yıl önce
Haziran’da darbe olsa hangi yazar ne yazar?
Sistemi dönüştürmek için çıktık yola ama sistem tarafından dönüştürüldük sonunda! Neden peki? 
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...