|
Böbrek sancısı
2002 Dünya Dünya Kupası finallerine hiç bu kadar yaklaşmamıştık. 47 yıl aradan sonra kaçırmak istemediğimiz fırsatı artık kullanmalıydık. Bu yolda hatalarımız olmadı değil. Ama hepsini de unutmaya hazırdık. Çünkü onlardan ders aldığımız sanıyorduk.

Gurubumuzun en güçlü ekibi İsveç'i, uğuruna inandığımız Ali Sami Yen'de devirip hedefe biraz daha yaklaşmak istiyorduk. Ama olmadı, yenemedik. İsveç çeliğini kıramadık.

Oyuna savunmada dikkatli, orta alanda kontrollü ve hücumda tek dev adamımız, Hakan'la etkili olmaya çalışarak başladık. Ogün'ün yerine oynayan Emre, Yıldıray, Hasan ve Abdullah'ın hem savunma hem de hücuma katkıları son derece olumluydu. Kalemiz Rüştü ile güvence altındaydı. Ancak bizi sevindirecek tek sonuç galibiyetti. İlk yarı İsveç'in istediği gibi golsüz berabere bitti.

İkinci yarıda son derece yerinde bir değişiklik yapan Güneş Hoca, Emre'nin yerine oyuna Arif'i alarak başladı. Dedik ya biz bu maçı kazanmak istiyorduk, kazanmalıydık. Böylece hücum gücümüzü arttırdık. Abdullah'ın adam eksilterek başlattığı atakta Arif süratle sağ kanada deplase oldu. Topla buluştuğu anda da enfes bir orta çıkardı. Artık Hakan'a yine kafa ile dokunmak kalmıştı. Golcümüz topu ağlara gönderirken Ali Sami Yen ayakta O'nu çılgınca alkışlıyordu. İşte Türkiye buydu. Zor işe sevdalı Türk Milli Takımı 2002'ye bir adım daha yaklaşmıştı..

Ne olurdu sanki son iki dakikayı ilk yarıda oynadığımız gibi oynasaydık. Bereberlik golünü attıklarında sanki böbrek taşımı düşürmüştüm. İkincisinde ise acılar içinde kıvrandım.

Yazık!..

Şimdi Moldova'nın ne önemi var. Zaten baraj maçı oynayacaktık...
#2002 Dünya Kupası Finalleri
#A Milli Futbol Takımı
#Hasan Şaş
#Yıldıray Baştürk
#Şenol Güneş
23 yıl önce
Böbrek sancısı
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti