|
Madem öyle bu acayip cinleri konuşun
FETÖ
'nün nasıl “eleman” devşirdiğini, neleri istismar ettiğini veya hangi çarpık din anlayışının sosyolojik zemininde ürediğini tartışmanın sırası değildir.


Hele hele cinler, periler, büyüler, efsunlar muhabbeti açmanın hiç mi hiç âlemi yoktur.



Bu tarz söylemlerin (özellikle)

Batı

medyasında nasıl bir kara propagandaya malzeme yapılacağını hesap etmemek, kimsecikler kusura bakmasın, düşüncesizliktir.



Bilinmesi ve hiç unutulmaması gereken şey şudur:

FETÖ

bir

CIA

organizasyonudur. Ve, bu ülkedeki “sızıntı” tarihleri de 60'lı yıllara kadar uzanır.



Korkunç bir saldırı altında olduğumuzu adamakıllı fehmedebilmek için bu gerçeği aklımızdan hiç ama hiç çıkartmamamız gerekir.



Hedefleri topyekûn Türkiye'dir; tehlike de henüz geçmiş değildir.



Unutulmasın ki, 15 Temmuz saldırısının esas hedefi Erdoğan'dı.


Maazallah, suikast gibi yöntemlere başvurabilirler.



Sayın Erdoğan bu ülkenin sadece seçilmiş cumhurbaşkanı veya başkumandanı değildir, “

tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet

” şiarının da remz şahsiyetidir.



İç savaş çıkarmak, on binlerce insanımızı katletmek, hülasa, bu ülkeyi paramparça etmek hedefinden vazgeçmediklerine göre Erdoğan da hedeflerinde demektir.



Evet, vazgeçmediler!



Bunun en bariz göstergesi de,

ABD

başta olmak üzere Batı medyasında,

15 Temmuz'daki asker üniformalı terör saldırısına

direnen halkımızın görmezlikten gelinmesi, darbeci teröristlerin aklanmaya çalışılmasıdır. (Anlaşılan o ki, 15 Temmuz darbesi gerçekleşmiş olsaydı, Mısır'daki Sisi darbesinden daha çok alkışlayacaklardı.)



Demem o ki, uluslararası toplumu ikna etmek için

Goebbels

'i aratmayacak şekilde kara propaganda yapıyorlar.



Milletimizin ordusuyla polisiyle şanlı direnişine ve 246 şehidimize “

tiyatro

” diyebilecek kadar şebekleşmişlerdir.



Şükür ki, tutmadı. Dahası, komik hallere düştüler.



Şimdi de “

cadı avı… işkence…

” gibi lakırdılar etrafında milletimizin işgalcilere karşı direnişini itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.



Gelgelim, dışardaki bu propaganda içerde hiç çalışmadı, çalışmaz. O kahpe gecede başımızda uçan F 16'ları, o tankların acımasızlığını milletçe yaşadık çünkü.



Dolayısyla…



İçerde,

Sözcü gibi gazetelerin

üzerinden bambaşka bir propaganda devreye sokuldu.



FETÖ

'nün devletin kılcal damarlarına kadar yerleşmesinin sorumluluğu

AK Parti

'ye yüklenerek, “

direniş cephesinde

” bozgunculuk yapmaya çalışıyorlar.



Daha önce söyledim, tekrar edeyim; FETÖ, askeri okullara giriş için sınav sorularını tee 1986'dan itibaren çalmaya başladı.



Kaldı ki söz konusu propagandanın sahipleri, FETÖ'nün 2013'ten beri tüm saldırılarını arkalamakla kalmadılar, bu saldırılardan elde edilen malzemeleri de dolaşıma soktular.



FETÖ mensubu herhangi biri yargılanmaya görsün kalkan olmak için anında mahkemelere koştular.



Hülasa, FETÖ'ye yapılan tüm operasyonlara kalkan oldular. Hâlâ da buna sinsi bir şekilde devam ediyorlar.



Şu günlerde FÖTÖ bile diyemeyenlerin, “

Ne darbe, ne dikta

” demesi nedir Allah aşkına?



Sonuç itibariyle, FÖTÖ'ye avukatlık yapmanın ezik ifadesi değil midir bu?



Bu milletin başına bomba yağdıranlarla, bu milleti taklarla ezenlerle kaç seçimdir halkın oyuyla seçilenleri bir tutma gayreti nasıl bir cinliktir?



Sorgulanacaksa bu cinlik sorgulansın, konuşulacaksa bu cinler konuşulsun.




#FETÖ
#CIA
#Goebbels
8 yıl önce
Madem öyle bu acayip cinleri konuşun
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi