|
Sen hangi ara İslamcı oldun Asuman?
Bundan birkaç yıl evvel
İran
'da ayetullahın biri (Ayetullah Mehdevi Keni) “
Albert Einstein Müslüman oldu; Şiiliği seçti, İmam Cafer-i Sadık'ın yolunda gitti
” demişti de hayret etmiştim.


Belki de ağır hasta olduğundan (ki mezkur açıklamanın ardından çok yaşamamış, 83 yaşında “Emri Hak” vaki olmuştu) gözüne ışık görünmüştü.



Ama gerçekten çok tuhaftı.



Hayır yani,

Einstein

Müslüman olmuş da mezhebi meşrebi mi eksik kalmıştı?



Geçen gün

Asuman

pat diye ziyaretime gelip “

ben İslamcı oldum

” deyince, aklıma bu geldi.



Asuman, sen benim bildiğim deisttin, ne zaman Müslüman oldun da İslamcılığa sarktın?

” demeye kalmadı, referandum mevzuuna daldı.



Kafası hiç rahat değilmiş, acayip canı sıkılıyormuş.



Felaket kutuplaşıyormuşuz. Toplum ortasından “çat” diye ikiye bölünmüşmüş. Sistem değişikliğine de ne gerek varmış…



Dedim, bak Asuman, mesele toplumun parçalı olması değil, parçalar arasında belirli hukuki kuralların çalışması meselesidir. Kaldı ki, asıl parlamenter sistem toplumu böler, parçalar. Hem de olumsuz anlamda. Cumhurbaşkanlığı sitemi iki turlu olacağı için sonuç itibariyle birleşmeyi sağlar. Bitmek bilmez koalisyon girdabında boğulmayı da önlemiş olur…



Şöyle bir soluklanayım diye duraksayınca,

Asuman

kaldığı yerden aynen devam etmeye başladı.



Anladım ki, beni dinlediği falan yok. Haliyle, sürdürmeyi gereksiz buldum; bıraktım Asuman'ı, kaptırıp gitsin!



Bir çırpıda neler anlattı neler…



Tehlikenin hâlâ farkında değilmişiz. Toplumun yüzde 40'ı “

Hayır

” derse ne olacak, onlar yok mu sayılacakmış?

“Hayır

” çıkmasından çok endişe ediyormuş. Bunun için de “

Hayır

” diyecekmiş gibi oluyormuş. Kendini zor tutuyormuş. Zaten duyguları “

Evet

” derken, aklı hep “

Hayır

” diyormuş.

Erdoğan

'ı çok seviyormuş ama “

Erdoğan'dan çok Erdoğancıları

” hiç sevmiyormuş.



Asuman

kim mi?



Geçenlerde “

Kağnı Gölgesindeki İt, Genco Erkal, Soner Yalçın ve Asuman

” (4 Şubat 2017, Yeni Şafak) başlıklı yazımda adını geçirmiştim ya, işte o.



Aslında adını geçirmekle kalmayacak ilginç kişiliğine de temas edecektim; lakin, mezkur yazıda

Soner Yalçın

muhabbeti uzayınca

Asuman

'a yer kalmamıştı.



Asuman'ı nasıl anlatsam?!



Yüksek lisansını

Londra

'da yapan bir sosyolog ama müteahhitlik yapıyor. Son günlerde de “

İstifade edemezsem istifa ederim

” eşiğinde kurdeşenler döküyor.



Lise yıllarından beri tanıdığım bir şahsiyet

Asuman

. Adına bakmayın, kadın değil, erkek. Fakat çok ilginç bir şahsiyet; değişik bir karışım…



Karışım

” dediğim; munis bakışlı, çevrilmiş “sünnet” sakallı, derviş edalı (ve yüzüne güneş ışığının elmacık kemiklerinde “nur” tesmiye edilen “refle"si düşmüş) bir insanın içine,

Fe'mi Bey

kaçmış düşünün… İşte öyle bir şey!



Tam tersi de olabilir.



Yani,

FETÖ

'cülerin 15 Temmuz gecesi rehin aldıkları

Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar'

a, “

Seni Fethullah Gülen'le görüştürelim

” şeklinde teklif yaptıkları medyaya yansıdığı günlerde bile, “

Darbenin beyni Gülen olabilir mi? Olmasa da oldu bile…

” diyen

Fe'mi Bey

'in içine, o munis bakışlı, o “hisli-duygulu” insan evladı da kaçmış olabilir…



Peki, böylesi bir “karışım” (doğrusu, “karışım” değil, “bileşik” olacak; ama biz kimyaya değil, galat-ı meşhura bakalım) sizce nasıl lakırdılar üretebilir?



Şöyle sorayım…



Fe'mi Bey

'in

Rus Büyükelçisi Karlov

cinayetinin ardından, “

Silâhsız terör örgütü' sıfatıyla anılırken, 15 Temmuz uğursuz darbe girişiminden sorumlu tutulduğu için 'silâhla' ilişkisi kurulabilmiş olan örgüte, bir de böyle bir tetikçinin mal edilebilmesi, soruşturmayı yürütenlere cazip de gelebilir…

” dediği gibi sözler mahut “

karışımdan

” çıkabilir mi?



Çıkamaz değil mi?



Çıksa çıksa “

mağdur edebiyatı

” çıkar. Zaten Asuman da “

çok mağdurum

” diyor.



O değil de, sen hangi ara İslamcı oldun Asuman?




#FETÖ
#15 Temmuz
#Hulusi Akar
7 yıl önce
Sen hangi ara İslamcı oldun Asuman?
Şimdi müsait değilim, çünkü "kamusal alan"dayım!
Rusya Türkiye’yi karşısına alabilir mi?
Usulü fıkıh, ideolojik İslam ve selefi tasavvuf
1000 yıl sürecek!
Evvelbahar