|
Şirket adamlarına öğütler

Bugün şirketlerimizi etkili biçimde yönetmek istiyorsak, bir yandan çağdaş yönetim tecrübesinden, diğer yandan tarihî yönetim mirasımızdan yararlanmak zorundayız.

Şirketlerin devletlerden daha etkili olduğu günümüzde fütüvvetname geleneğimizi ihya etmeden şirketlerimizi, Siyasetname geleneğimizi canlandırmadan da devletimizi yönetemeyiz!

Dilimizde ''devlet adamı'' diye bir kavram var da, ''şirket adamı'' niçin yok? Oysa dünya sistemimizde şirketler devletlerden daha etkili oyuncular haline geldiler. Dünyanın ilk 50 şirketinin cirosu, 200 dolayındaki devletten 150 tanesinin cirosundan (GSYİH, yani bir yılda ürettikleri mal ve hizmetlerin toplam değerinden) daha fazladır. Mesela General Motors''un yıllık satış hasılası 200 milyar dolar, buna karşılık 120 milyon nüfuslu Nijerya''nın hasılası 60 milyar dolardır. Dünya sermayesinin yarısına takriben 200 transnasyonal şirket yön vermektedir.

Bugün şirketlerimizi etkili biçimde yönetmek istiyorsak, bir yandan çağdaş yönetim tecrübesinden, diğer yandan tarihi yönetim mirasımızdan yararlanmak zorundayız. Çağdaş yönetime dair sayısız kitap ve makale çevriliyor Türkçe''ye. Bunların bir kısmı kötü çeviri yüzünden okunmaz durumdadır. Bir kısmının da kendi değerlerimiz ve maneviyatımız bakımından ciddi sakıncaları vardır. Yarardan çok zarar verirler. Fütüvvetname geleneğimizi ihya etmeden şirketlerimizi, siyasetname geleneğimizi canlandırmadan da devletimizi yönetemeyiz!

Yöneticilere kılavuz

Hz. Ali''nin (ra) Mısır''a vali olarak atadığı Malik b. Haris''e gönderdiği emirname, Müslüman bir devlet adamında bulunması gereken vasıfların mükemmel bir özetidir. Merhum Mehmet Akif tarafından Türkçeleştirilen bu mektubun maddeleri, şirket adamlarımız için de birer kılavuz haline getirilmelidir:

1. Allah''tan kork, Kitabında emrettiği farzlara uy. El, dil ve kalbinle Hakk''a hizmet et. Nefsine hakim ol. Burada, çağdaş bir dille söylersek, kişisel liderlikten kurumsal liderliğe geçişin sorumluluklarımızı nasıl arttırmakta olduğunu görüyoruz. Selznick''e göre, kişisel liderliğin görevi rutin işleri görmek ve kişilerarası ilişkileri kolaylaştırmak iken, kurumsal liderliğin rolü esas olarak "inanç ve değer sistemleri geliştirip muhafaza etmek"tir. Değer sisteminin korunması, liderin bütün yönetilen tabakalar için "emsal kişilik" haline gelmesiyle mümkündür. İster şirket, ister devlet olsun, örgütün ideolojisi ve değer sistemi liderde en iyi temsilini bulmalı ki, aşağıya doğru pürüzsüz paylaşılsın ve gönülden benimsensin.

2. Halkın takdiri, Hakk''ın takdirini yansıtır. Senin şimdi kendinden önceki yöneticiler için söylediklerini, yarın halk senin için söyleyecek. Biriktireceğin en güzel azık, hayra yönelik işler olsun.

İki işletme uzmanı (Behling ile McFillen), karizmatik liderliğin dokuz şarta bağlı olduğunu tesbit etmektedirler. Bunların altısı liderde, üçü de takipçilerde bulunmalıdır.

a. Liderde bulunması gereken ilk nitelik empatidir: Takipçilerin ihtiyaçlarına ihtimam göstermek, istek ve korkularıyla ilgilenmek.

b. Misyonun dramatikleştirilmesi: Maksadın etkileyici, duygusal dille ve eylemler aracılığıyla ifadesi.

c. Özgüveni yansıtmak: Kendine güven ve emniyet hissiyle hareket etmek.

d. Kendi imajını ölçülü biçimde büyütmek: Kişisel yetkinliği hususunda iyi izlenim uyandırmak, zafer kazanmaya yatkın olduğunu hissettirmek.

e. Takipçilerini, bizzat kendilerinin yetkinlik ve kabiliyetlerine inandırmak; büyük işler başarabilecekleri duygusunu vermek.

f. Takipçilere başarıya ulaşma yolunda fırsat vermek, sorumluluğu delege etmek ve takipçilerin önündeki engelleri kaldırmak.

Takipçiler ise, başarılı kurumsal liderlik için aşağıdaki üç şartı yerine getiriyor olmalıdırlar:

a. Huşu: Liderin kabiliyetlerine aklın ötesinde bir inanç beslemek.

b. İlham: Örgüt misyonunun manevi ve ahlaki amaçları hususunda ikna olmak; kuşkuyla hareket etmemek.

c. Yetkilenme: Takipçiler, engelleri aşabileceklerine ve büyük işler başarabileceklerine inanmalıdırlar.

Ancak böyle ortamlarda iyi işler başarılır ve liderler hayırla anılırlar. Warren Bennis, büyük lider şu üç niteliğe sahip olmalı diyor: Güçlü bir inançlar kümesi. Kendini adamış bir takipçiler topluluğu. Konumunu, hedeflerine geniş destek sağlayacak biçimde kullanabilme yeteneği. Robert Townsend ise büyük liderlik için önce karakter diyor. Peki sonra? Tecrübe, zeka, enerji. Güçlü inançlar bunların eseridir.

3. Halka karşı kalbinde sevgi ve merhamet duyguları besle. Sakın biçarelerin başına onları yutmayı ganimet bilen canavar kesilme! Halk iki sınıftır: Ya dinde kardeşin, ya yaradılışta eşin. Kabahat ve kusurları olabilir. Nasıl Allah''tan af ve merhamet beklersen, onları da affet ve hoşgör. Sen onların üstündesin, valilik görevini sana veren ise senin üstündedir. Allah ise sana valilik verenin de üstündedir ve seni idaren altındakilerle imtihan ediyor. Sakın Allah ile harbe girip de kendini O''nun gazabına siper etme. Yöneticilik görevi ehil olana, şükür ve sabırdan nasibi olana verilmelidir. Elinde güç olmadan yaşayamayacak olanlara asla güç tevdi edilmemelidir. Böyleleri insanlara hükmetmeyi, onları yönetmek sanırlar. Max DePree der ki: "Liderin ilk işi gerçekliği tanımlamak, son işiyse şükretmektir. Bu ikisi arasında, bir hizmetçidir o." Kendini hadim değil de hakim sanan, lider taslağı olabilir ancak.

4. Ne affına pişman ol, ne verdiğin cezaya sevin. Sakın, ''Ben tam kudret sahibiyim, emrederim, itaat ederler!" deme. Böyle bir davranış kalbin fesadı, dinin zayıflaması ve felaket ile sonuçlanır. Lider, kollektif aklı harekete geçiren bir orkestra şefidir. Güç kendinde değil, yönlendirdiği insanlardadır. Bu inceliği farkedemeyenler, kendilerine yazık etmekle kalmaz, yönettikleri insanlara da büyük zarar verirler.

EŞREF B. AHMED''İN FÜTÛVETNAMESİ

Buraya kadar yaptığımız yorumları, fütüvvetnamelerimizden hareketle de pekala yapabilirdik. Aşağıda, onbeşinci yüzyılda Eşref b. Ahmed tarafından yazılmış manzum bir fütüvvetnameden birkaç beyit bulacaksınız. Metindeki "er" kelimesi yerine lider veya yönetici terimini koyun, bakın bakalım çağdaş yorumlardan aşağı kalır tarafı var mı? Banan sorarsanız, fazlası var, eksiği yok.

Er odur kim togrulıkla kul ola

Fi''li kavli pür edeb usul ola

Sohbetine yol bula her bir ferik

Kendüzünden kendüye ola şefik

Her neyikim sana hoş gelmez anı

Kılma kimseye ki yıkarsın dini

Sevmedügün severin dime sakın

Er olanlar kimseye komaz hakkın

Ere arı bak ki göresin eri

Erde göresin sen gerçek nurı

Arzu seddin yıka gör kim puttur ol

Kim haber böyle getirmiştir Resul

Arzudandır kim yavuz olur yavaş

Arzudan kopar kamu yirde savaş

Pes şeriat arzudan geçmek durur

Batıl işlerden Hakk''a göçmek durur.

23 yıl önce
Şirket adamlarına öğütler
“Almanya neden Türkiye’ye oynuyor?”
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…