|
2 başlı Kartal!

En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim… Tayfur- Carvalhal ikilisi mis gibi oldu. Tayfur İdari Direktör olarak zirvede yerini aldı. Carvalhal de yine Teknik Direktör olarak görevine devam edecek.

Bir kesim diyor ki, 2 başlılık Kartal''a zarar verir. Bunun 2 başlılıkla ilgisi yok. Havutçu Beşiktaş''ın futbol projelerini dizayn eder, geliştirir, transfer çalışmalarının başına geçer. Carvalhal de saha içi ile uğraşır. Sorumluluklarla donatılan Havutçu, yönetimi temsil eder. Sırası geldiğinde teknik heyetten rapor ister. Tayfur ilk tutuklandığında da ayni formülü sadece bir değişiklikle önermiştim. O değişiklik de, teknik direktör olarak Mustafa Denizli''yi işaret etmemdi. Yönetim takımdaki Portekizlileri de düşünerek, Carvalhal''i tercih etti.

Sezon başında Carvalhal''e sıcak bakmıyordum. Bazı oyuncuların saha içindeki ve saha dışındaki sorumsuzluklarına hoca engel olamıyordu. Beşiktaş, Yeni çeri ocağına dönmek üzereydi. Daha sonra Carvalhal ağırlığını koydu. Dişini futbolcularına geçirmeye başladı. Gecelerin çılgın çocuğu Guti''yi göndermesi, Guti''nin yakın mesai arkadaşı Fernandes''i uzunca süre kadroya almaması, Qerasma''yı, Almeida''yı gerektiğinde kulübeye çekmesi, otoritenin yeniden oluşmasını sağladı.

Hoca her geçen gün notunu yükseltti. Şu anda ne Tayfur''dan ne de Carvalhal''den vazgeçilirdi. İkisi bir arada en doğru çözüm oldu.

Trabzonspor köpürüyor

Trabzonspor Futbol Federasyonumuza ateş püskürüyor. Zokora''ya verilen ceza ve sonrasında Başkan Sadri Şener ile yönetici Tuncay Bekiroğlu''nun bu ceza hakkındaki ifadeleri nedeniyle Disiplin kuruluna sevk edilmeleri ve hakem hataları bardağı iyice taşırdı. Fenerbahçe-Trabzonspor maçına protesto olarak tek bir Trabzonlu yönetici gitmedi. Federasyonu itham eden açıklamalar yapıldı. Özellikle de "Fenerbahçe''ye sesinizi çıkaramıyorsunuz. Gücünüz bize mi yetiyor!" içerikli mesajlar verildi.

Ne acıdır ki ülkemizde bazı takımlar sezonuna göre esas çocuk, bazıları da üvey çocuktur. Haklı, yerden göğe kadar haklı Trabzonspor. Esas çocuklara teğet geçilir. Üvey çocuklar ise kalın sopalarla dayağı yer. Geriye dönüp şöyle kısa bir tur atarsak, bunun pek çok örneğini rahatlıkla gösterebiliriz.

Trabzonluların dedikleri gibi, bu sezon Fenerbahçe, TFF''ye demediğini bırakmadı. Ne oldu, kimlere ne gibi cezalar verildi? Trabzonlular iki kelime ettiler hemen PFDK''ya sevk edildiler. Vurun üvey evlat Trabzon''a! Sırtı kalın nasıl olsa! İstanbul''un 3 büyüğü gibi koruyanı, kollayanı yok ki. Yerel medyası da İstanbul medyası gibi sesini duyuramaz.

Mantalite şu: Anadolu kulüpleri bağırır bağırır, sonunda yorulur, susar. Adalet kantarı buna göre tartı işlemini yapar. Kararlar ve uygulamalar bu kıstasa göredir.Trabzonlu, Etik Kurulu''nun şike operasyonuile ilgili hazırlamış olduğu raporun, TFF tarafından neden açıklanmadığını da haklı olarak soruyor ve "Acaba birileri bu raporun içeriğinden rahatsızlık mı duyuyor?" şeklinde bir değerlendirme de yapıyor. Bunlar doğru sorular ve değerlendirmeler. Şike iddianamesi mahkemece kabul edildi. Gerçekten TFF neden Etik Kurulu''nun raporunu açıklamıyor? Yoksa birileri tarafından engelleniyorlar mı? Yoksa ve yoksa bazı gizli hesaplar mı var? TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar''ın, "Trabzonspor isteseydi raporu kendilerine verirdik" demeci tuhaf kaçmış. İşte istiyorlar ver o zaman sayın Başkan. Ayrıca sadece Trabzonsporlular değil hepimiz öğrenelim raporun içeriğini. Nedir yani devlet sırrı mı bu?

Son günlerde "kamu vicdanı" lafı moda oldu. Eğer bir kurumda yanıtı verilemeyen sorular ve çifte standartlar varsa işte o zaman kamu, o kurulu sorgulamaya başlar. Sonunda da vicdanlar isyan eder. Aman o noktaya gelmeyelim.

Bir asilzade

Dakika 55…Gökhan Gönül kendi bölgesinden atağa kalkıyor. Trabzonsporlu Aykut, Gökhan''ı durdurmaya çalışıyor. Gökhan Gönül yere düşüyor. Maçın hakemi faul kararı veriyor. Sarı kart için hamle yapıyor. Gökhan Gönül, Çakır''a koşuyor. "Bir şey yok, bana değmedi, ikinci sarıyı çıkarma hocam" diyerek Aykut''un haksız yere ikinci sarıyı dolayısıyla kırmızı kartı görmesini önlemek istiyor. Düşünebiliyor musunuz, Fenerbahçe en güçlü rakiplerinden biriyle oynuyor. Tek farkla önde. Ama geride çok uzun bir süre daha var… Ve Gönül, "Ben yanlış kararla kazanmak istemiyorum" diyor. Çakır büyük hakem ya, bildiğini okuyor. Bir kahraman edasıyla Aykut''un alnına kırmızıyı yapıştırıyor. Bu arada Mehmet Topuz da "Bırak ne karışıyorsun Trabzonspor ne güzel 10 kişi kalıyor" kurnazlığı ve bilmişliği ile Gökhan Gönül''ü hakemin yanından uzaklaştırmaya çalışıyor.

Örnek davranış mı arıyorsunuz, işte karşınızda tüm görkemiyle Gökhan Gönül. Doğrusu çok ama çok hoşuma gitti. Mest oldum. Bu arada, rakibini oyundan attırmak için yalandan yerde 9 takla atanlar, kıvrananlar aklıma takıldı. Gökhan''ı izlediklerinde acaba hiç mi yüzleri kızarmadı! Gökhan Gönül bundan sonra benim için bir asilzadedir, bir futbol kontudur. Peki, Mehmet Topuz''a ne diyeceğiz? Benden tık yok. Sevgili Gökhan her şeyi söyledi, gösterdi. Umarım Topuz, gereken dersi almış, yeterince utanmıştır.

12 yıl önce
2 başlı Kartal!
Performansa dayalı ücret ya da 2,5 milyon memuru tedirgin etmek
Hz. Muhammed bugün yaşasaydı Batılılar gibi giyinmezdi
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’