|
Alex"siz de olabilir

Geçen haftaki yazımda Niang için "Tam isabet. Fenerbahçe durdu durdu, turnayı gözünden vurdu" yorumunda bulunmuştum. Siyahi oyuncu, civa gibi ele avuca sığmıyor, çok iş yapıyor. En önemlisi de rakip defansın göbeğine diklemesine dalışlarda bulunuyor.

Aykut hocanın transferlerine bakıyorum; aşağı yukarı benzer özellikteler. Dia ve Stoch da çabuk, seri, driblingi seven oyuncular. Kolay rakip eksiltiyorlar. Öncelikli hedefleri rakip kale. Ayrıntılara girmeden kısa yoldan işi bitirmek istiyorlar. 3 oyuncu da gezgin, durmadan yer değiştiriyor. Bu nedenle de marke edilmeleri zorlaşıyor.

Kanatlarda Fenerbahçe''nin oldukça güçlendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Gökhan Gönül, Mehmet Topuz, Stoch, Dia, Santos, Özer, Caner özellikle ofansif yönde son derece etkili oyuncular. Şimdi bunlara bir de Okan eklendi. Kocaman''ın kafasındaki ideal sağın Gökhan Gönül-Stoch, ideal solun da Santos-Dia olduğunu düşünüyorum. Bu dörtlü ile Fenerbahçe zorlanmadan son çizgiye inebilir ve fazla sayıda orta yapabilir.

Problem, bu ortalara veya sert kesmelere hangi oyuncuların ayağını ve kafasını uzatacağı. Niang tamam. Peki başka? İşte bu noktada çözüm bulmak şu andaki sistem ile çok güç. Belki de o nedenle Kocaman, Alex''i kenarda oturtup, Semih veya Gökhan Ünal''ı Niang''ın yanında ikinci santrfor olarak kullanmak istiyor. Böylece kanat organizasyonlarında rakip kale önünde daha güçlü olacağını düşünüyor. Trabzon''da bunu denedi. Yenilgi olmasa belki de devam edecekti. Ancak bu, Kocaman''ın yeniden denemeyeceği şeklinde değerlendirilmemeli.

Aslında hiç de yabana atılacak bir proje değil. Eski performansından uzaklaşan Alex''in yerine bir başka santrfor daha kullanmaya ben de sıcak bakıyorum. Bana göre Aykut hoca eninde sonunda bunu gerçekleştirecektir.

Rijkaard''ın da akordu bozuldu

Üst üste iki yenilgi darağacının kurulmasına yetiyor da artıyor bile. Ancak peşinden bir galibiyet gelince de sular birden bire duruluyor. İki gün önce söylenenler, yazılanlar unutuluyor. Çark bu şekilde dönüyor.

Rijkaard, son günlerde hep ipin ucunda. Öyle çok kellesini isteyen var ki. Eskişehirspor galibiyeti olmasaydı fırtınalar kopar, camia birbirine girerdi. Yönetim kendisini kurtarmak için hocasını aç kurtların önüne anında atardı. Hiç kimse itiraz etmesin, ne yazık ki ülkemizde işler böyle yürüyor. "Yönetici ve futbolcu gitmeyeceğine göre, yolla hocayı millet rahat bir nefes alsın" deniyor.

Oysa asıl suçlular transferden sorumlu olanlar. Son güne kadar bocalayıp durur, "kararsız Kasım''ı" oynarsan, işte böyle hüsrana uğrar ve daha ilk adımda Avrupa''ya el sallarsın.

Bence hocanın tek suçu, futbolcularıyla diyaloğu sağlayamaması ve zaman zaman onları aşağılayıcı demeçler vermesi. Bir teknik direktör "Bu malzemeyle bu kadar. Özellikle de savunmada yeterli kalitede oyuncumuz yok" der mi? Futbolcularının buna anormal tepki göstereceğini Rijkaard gibi deneyimli biri nasıl düşünemez? Rijkaard''ın, Servet ile olan tartışmasını da anımsayalım. Medya önünde Servet''i uyarmak, suçlamak doğru mu oldu? Bursa maçından sonraki Arda ile ilgili "Liderimiz yoktu" yorumuna hangi futbolcu kızmaz.

Futbolun tam göbeğinden gelmiş Rijkaard''ın, futbolcularıyla olan bu iletişimsizliğine hayret etmemek elde değil. Hocanın da akordu bozuldu. Ancak hemen belirtelim Galatasaray''ın şu anda içinde bulunduğu durumu Rijkaard''a bağlamak komik olur. Sen, başkan olarak adamın isteklerini yerine getirmez, gerekli transferleri zamanında yapmazsan hiçbir şekilde sorumluluktan kurtulamazsın.

4 gole aldanmayın

Schuster, Karabükspor maçı sonrasında "Fazla pozisyon verdik. Defansta agresif olamadık. Bu durum beni endişelendiriyor" dedi. Tamam doğru, işin savunma yönü aynen böyleydi. Defans bloğu yine tek hattaydı, ve yine ne kademe ne de derinlik vardı.

Peki, Beşiktaş''ın hücum yönü çok mu iyiydi? Bol bol pozisyon mu ürettiler? Bu sorunun da yanıtı ne yazık ki olumsuz. Karabük''te attıkları 4 golün, 3''ü duran toptan, biri de Quaresma''nın büyük ustalığından. Bunun dışında Beşiktaş''ın organize ataklarla girdiği pozisyon hemen hemen hiç yok.

Maçı sırtlayan, skora imza atan sadece Nobre ve Quaresma. Nerede diğer oyuncuların ofansif oyuna katkısı? Nerede Guti, nerede Tabata, Ernst, Necip? Bu 4 orta alan görevlisi karşı kaleye yan gözle bile bakmadılar. Pozisyon zenginliği için en ufak bir girişimde bulunmadılar.

Bir Emenike, ilk yarıda Beşiktaş''ın tozunu attı. Emenike topa vurdu, koştu ve ya Zapo''yu ya da Toraman''ı solladı geçti. Oh ne güzel! Serbest bölge mi orası?

Skorlar bazen aldatıcıdır. Gerçekleri görmek gerekir. İşlerin öyle dört dörtlük olduğu düşünülmesin. Attığı gollere karşın Beşiktaş, pozisyon zenginliğine henüz ulaşamadı. Guti sezon başı hazırlığına katılamamış olmanın sıkıntılarını yaşıyor. Quaresma dışında ''oh be'' denilecek forvet yok. Nihat, Holosko, Bobo, Tabata, Hilbert şu anda formsuzlar.

Schuster, rakiplere verilen pozisyonlardan şikayetçi. Ancak bilmeli ki rakip kale önünde de işler fazla iç açıcı değil. Bu durum ileride başını ağrıtabilir.

14 yıl önce
Alex"siz de olabilir
Yönsüzler, köksüzler, yamanmacılar, uzaylılar…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir