|
Bakan sporcu olursa

Spor Bakanlığı''nın hazırladığı bir kanun tasarısı var. Yakında Türkiye Büyük Millet Meclisi''ne sunulacak. Spor Bakanımız Faruk Özak, futbolun içinden gelmiş, son derece saygın ve güvenilir biri. Bu taslak büyük ölçüde kendisinin eseri. İşte alanında uzman olmanın yararı. Yıllardır yapılamayanlar nihayet gerçekleşecek. Neden? Çünkü sporcu bir bakanımız var.

Artık pek çok konuda sınırlama geliyor. Bazılarını sıralayayım:

1-) Kulüpler sponsorlar tarafından yapılan transfer harcamaları hariç bir önceki sezon gerçekleşen bütçelerinin yüzde 25''inden fazlasını transfere harcayamayacak.

2-) Kulüp başkanı ve yönetim kurulu üyeleri kendi dönemlerinde yaptıkları borçlanmadan dolayı kulüple birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklar.

3-) Kulüpler yönetim kurulu süresiyle sınırlı olmak üzere bir önceki yıl gerçekleşen gelir bütçesinin yüzde 5''ini veya yüzde 10''unu aşan miktarda, kulüp gelir ve alacaklarını ipotek edemeyecekler.

4-) Bir defada 6 ay veya toplamda 1 yıl hak mahrumiyeti cezası alanlar artık başkan veya yönetici olamayacak.

5-) Kulüp bütçelerinin dengeli kullanılması için sıkı bir takip ve denetim yapılacak. Tüm harcamaların, muhasebe kayıtlarına girmesi zorunlu kılınacak.

Elbette bu yazdıklarım birebir gerçekleşecek değil. Son değişiklikler mutlaka yapılacak. Bu durumda da bizler daha sağlıklı yorumlarda bulunabileceğiz. Ancak şu anda bile içim kıpır kıpır. Artık başkanlar, yöneticiler kulüpleri babalarının çiftliği gibi yönetemeyecek. Karşılarında kendilerine "Hey ne oluyor, dur bakalım" diyecek birimler olacak. Sık sık denetlenecekler. Mali disiplin gelecek. Paralar sokaklara saçılmayacak. Kulüpler şahıslara esir olmayacak, borç batağında boğulmayacak.

Çok sabırsızlanıyorum. Şu yasa bir an önce çıksın artık.

Besle kargayı oysun gözünü!

Her Daum, kendisinin ve ailesinin Türkiye''ye olan bağlılığından dolayı şehitlerimizin ailelerine ve gazilere katkıda bulunmak için Mehmetçik Vakfı''na 200 bin euroluk bağışta bulundu.

Daum''un Türkiyemize bağlılığı olmayacak da hangi ülkeye olacak. Adamı euro manyağı yaptık. Götürdü de götürdü. Fenerbahçe''den götürdü, Beşiktaş''tan götürdü. Şimdi bir de çalışmadan götürüyor. Oh ne güzel! 2.6 milyon eurocuk bir tazminat! Gözümüz yok, bereketi bol olsun!

Götürdüklerinin yanında 200 bin euro bağış. İsteyen alkışlayabilir, ben alkışlamayacağım. O 200 bin euro bağış değil, ileriye dönük yatırım. "Yok mu beni alacak kulüp?" diyor Daum efendi ve devam ediyor: "İşte görüyorsunuz Türkiye''ye ne kadar bağlıyım. Ne kadar iyilikseverim. Ne kadar eli açığım. Benim gibisini nerde bulursunuz?"

Evet bu Daum çok iyi tezgahtar. Pazarlamayı ne de güzel biliyor. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenir mi? Haydi yok mu Daum''u alacak olan? Aman ha kaçırmayın! Sudan ucuz! Ne var canım yıllık maliyeti 3-4 milyon eurocuk.

Aykut Kocaman''ın maaşı ise miniminnacık. Sadece 1 milyon euro. Diğer ekstra ödemeler ve başarı primlerinde fark daha da korkunç. Örneğin lig şampiyonluğunda Daum''un alacağı 1 milyon euro idi. Aykut''un alacağı ise 400 bin euro. Evler, arabalar da cabası. Eh olacak o kadar! Biri bizim çocuğumuz garibim Aykut, diğeri ise dahi Daum!

Daum götürdüğü ile yetinmesini de bilmiyor. Tazminatı garantiye aldı, şimdi durmadan bombalıyor. Suçlamaları, eleştirileri bitmek bilmiyor. Bu iş böyledir! Besle kargayı oysun gözünü!

Yattara''ya damardan işlem

Yattara kaptanlık bandı kendisine verildikten sonra kimlik değiştirmiş. Antrenmanlardaki performansı ve hırsıyla ayrıca saha dışındaki olgun ve örnek tavırlarıyla da herkesi şaşırtıyormuş. Daha fazla sorumluluk üstlenmiş. Disiplinsiz hareketlerinden artık vazgeçmiş. Trabzonlu taraftarın özlediği o eski günlerine döneceğinin sinyallerini vermeye başlamış. "Beni dikkatle izleyin" demiş.

Vay be Yattara ile ilgili ne müthiş haberler. Geçen sezonun neredeyse tamamını istirahatle geçirdi. Sakatlıklardan bir türlü kurtulamadı. Peki önceki sezonlarda beyimiz nerelerdeydi? Yine kayıptı, yine hayal kırıklığıydı. O müthiş yeteneklerini bizlere o kadar az sundu ki… Bir parmak bal çaldı ve sonra kaçtı. Tadına hiç varamadık. Hep bekledik, hep umut ettik.

Dünya Kupası''nı beraberce izledik. Yattara yeteneğinde kaç oyuncu görebildik? Koskoca şampiyonada Yattara''nın beynimize kazınan, kısa metrajlı da olsa o müthiş görüntülerinden kaç kare yakalayabildik.

Huylu huyundan vazgeçer mi? "Vazgeçmiş" diyorlar. Yoksa kafasına saksı mı düştü? Saksı düşmemiş koluna kaptanlık bandı takılmış. Saksı, bant fark etmez. Yattara doğru yolu bulmuşsa buna en çok biz seviniriz.

Belli ki Şenol Hoca Yattara gibi müthiş bir yeteneği tekrar kazanmaya çalışıyor. Motive etmek için damardan girmiş. İyi de yapmış. Bu operasyonun neticesini doğrusu çok merak ediyorum.

14 yıl önce
Bakan sporcu olursa
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti