Beşiktaş, Batuhan''ı tapusuyla Eskişehirspor''a verdi. Tamam, problemliydi, sorun çıkartıyordu. Çocukça davranıyordu. Profesyonel düzene ayak uyduramıyordu.

Peki, düzeltilemez miydi? Doğru yolu bulması için Batuhan''ın elinden tutulamaz mıydı? İşinin ehli bir psikolog, bu genç oyuncuya yardımcı olamaz mıydı?

Batuhan''a Beşiktaş''ta fazla şans tanınmadı. Yönetim, gereken titizliği göstermedi. Mustafa Denizli, bu gencin yanında yeterince yer almadı, fazla ilgilenmedi. Batuhan''ın önüne, nasıl dönüş yapacağına dair bir yol haritası konulmadı. Yalnız bırakıldı. Hep ondan beklendi. Batuhan da ne yazık ki gerekli çabayı göstermedi. Bu satıştan Beşiktaş, 2.1 milyon euro mu kazandı, yoksa geleceğe dönük büyük kayba mı uğradı? Batuhan''ı yarım yamalak izleyen bizler bunu bile tam olarak anlayamadık.

Geçen sezon kiralık olarak gittiği Eskişehir''de umut saçan bir performans sergiledi. Mükemmel gollere imza attı. Sadece pivot santrfor olmadığını, ayaklarını da ne denli iyi kullandığını gösterdi. Çok yönlü ideal bir son adam portresi çizdi. En azından biz, uzaktan o izlenimi edindik.

Hocası Rıza Çalımbay, bana Batuhan''ı şu dört kelime ile özetledi: "Avrupa''da her takımda oynar." Oynar mı oynamaz mı, Beşiktaş kafasını duvarlara vurur mu vurmaz mı, yakında hep beraber anlayacağız.

Umarım Batuhan için hayırlı olmuştur. Umarım Batuhan Eskişehir fırsatını iyi kullanır. Çocuksu davranışlarından yine vazgeçmez ve beklediğimiz Batuhan''ı bize yine göstermezse işte o zaman Eskişehir, son serüveni olur.