|
Gözünüz Aydın(!)

Mehmet Ali Aydınlar, TFF''deki son çelişkisine de imza attı. İki gün önce "Göreve devam" dedi. Dün havluyu fırlattı. İyi oldu, çok iyi oldu. Bu federasyon ile yola devam etmek olanaksızdı. Ne yaptıklarını kendileri de bilmiyorlardı.

3 Temmuz''dan buyana geçen süreçte her şey birbirine girdi. Aylar boşa geçti. Bir arpa boyu yol alamadılar. Göreve ilk geldiklerinde "Ellerinde el bombası buldular" demiştik. Ancak bunlar el bombasını atom bombasına çevirdiler.

Bugüne kadar aldıkları tek radikal karar istifa etmeleri oldu. Karar mercii kendileri olmalarına karşın sürekli sorumluluktan kaçtılar. Topu Etik Kurulu''na, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu''na, Genel Kurul''a attılar. Genel Kurul''u boşu boşuna topladılar. Hep kaçak güreştiler, hep saklandılar. Suya sabuna dokunmadan işin içinden sıyrılmak istediler. Böylesine dirayetsizlik olur mu? Böylesine korku olur mu?

Bu federasyon ile yola devam etmek daha da karanlık günlere gömülmek demekti. Bunlardan kurtulduk ancak şu anda da boşa geçen ayların faturasıyla karşı karşıyayız. Yeni federasyonun seçimi, yeni kurullar ve pek çok yeni problem. Sonuç, sezon sonuna belki de daha da sonraki aylara sarkacak. Bu federasyon, futbolumuzun dibine resmen dinamit koydu. Şimdi işler iyice arap saçına döndü. Gözünüz aydın(!) Şike uzunca süre bizimle beraber.

Fener''e başkan olsana!

Yer yerinden oynadı. Kıyamet koptu. Nedeni; Futbol Federasyonu''nun Ankara''daki Genel Kurulunda, Yıldırım Demirören''in, konuşmasının bir yerinde "Fenerbahçemiz" demesi.

Bu güne kadar körü körüne kimsenin avukatlığına soyunmadım. Demirören için de soyunmam. Beni tanıyanlar iyi bilir. Kendime göre doğrularım vardır, onun dışına beni kimse çıkaramaz.

Demirören Genel Kurulda, Kulüpler Birliği Başkanı olarak söz aldı. "Fenerbahçemiz" demesi kadar doğal ne olabilir? Vay efendim nasıl dermiş. Demirören gitsin Fenerbahçe''ye Başkan olsunmuş. İstifa etsinmiş, artık yetermiş.

Saçmalıyoruz, fazlasıyla saçmalıyoruz. Kulüp Başkanları, yöneticileri hep birbirlerine saldıracaklar mı? Durmadan birbirlerine hakaret mi edecekler? Dilimizi biraz olsun yumuşatmayı hiç mi düşünmeyeceğiz? Saygı göstermeyen camialar, nasıl saygı beklerler? Bir başka kulüp için iki çift iyi laf edilemeyecek mi? Bu kadar mı insanlığın ötesine geçtik.

Haydi diyelim ki, Demirören''e kızanlar tamamen haklı. Peki bu baş kaldırışın, öfkenin, isyanın Kara kartala ne gibi faydası olacak? Başkanın itibar kaybetmesi, Beşiktaş''ın elini zayıflatmaz mı? Kulübünüz yıpranmaz, güç kaybetmez mi? Lütfen biraz sağduyu.

Kompleks

Kompleks

Kompleks

Büyüklük üzerine nutuklar. Güç gösterileri, komik böbürlenmeler. Başkalarına tepeden bakışlar, dudak büküşler.

FB ikinci başkanı Nihat Özdemir hep ekranlarda, hep gazete manşetlerinde. Sayın Özdemir, matematik uzmanı. Toplama çıkarma işlemlerinde üzerine yok. Galatasaray''ı, Beşiktaş''ı Trabzonspor''u topluyor, bir FB etmiyor. Vay be, bakın siz şu işe! Hesap dediğin işte budur! Özdemir''e göre Türkiye''de tek kulüp FB, diğerlerini at aşağıya.

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal da maşallah havalarda uçuyor. Son sözleri muhteşemdi! Neymiş; 25 milyon Galatasaraylının, 20 milyonunun Sayın Tayip Erdoğan''a oy verdiğini tahmin ediyormuş. Böylece GS taraftarının 25 milyon(!) olduğunu ve AKP''nin toplam 21 milyon oy aldığı son seçimde, bunun 20 milyonunun(!) Galatasaraylılar tarafından verildiğini de öğrenmiş olduk.

Daha sonra Sayın Aysal, "Nükteli bir soruya, nükteli bir yanıttı söylediklerim" dedi ve hepimizi daha da çok güldürdü. Nasıl gülmeyelim gaf üstüne gaf.

Özdemir atıyor, Aysal sallıyor. Hem de ne atma, ne sallama, mangalda kül bırakmıyorlar. Etraf toz duman.

Peki neden bu şekilde konuşma gereksinimi duyuyorlar? Hemen yanıtlayayım; kompleks, kompleks ve yine kompleks.

Aferin FB taraftarına

Önce bir hatırlatma yapalım. Sezonun ilk yarısında İnönü stadında oynanan BJK-FB maçında FB seyircisi olay çıkarmış ve bu nedenle "4 büyükler arasında oynanan maçlara rakip seyirci giremeyecek" kararı alınmıştı.

FB taraftarı son oynadıkları Mersin maçında pankart astı; "Beşiktaş taraftarı Kadıköy''e gelsin." Helal olsun, bravo. Centilmenlik işte budur. İnönü''deki ilk maça Fenerbahçe taraftarı gelmişti. Şimdi ayni taraftar diyor ki, "Biz geldik Beşiktaşlılar da gelsin. Yasaklama haksızlıktır."

Maç izlemesini bilmeyenlere elbette kapılar kapatılsın. Ancak suçsuzlar neden cezalandırılır? Bunu bana birisi anlatabilir mi? Neden GS, BJK ve Trabzonspor taraftarlarının birbirlerinin maçlarına gitmeleri yasaklandı? Böyle bir haksızlık, böyle bir adaletsizlik olur mu?

Bu karar Play of maçlarında mutlaka kaldırılmalı. Gelecek sezonda da ceza, sadece olay çıkaran takım taraftarına verilmeli.

Köstebekler

Her kulübün içinde köstebekler vardır. Bunlar haberci kuşlardır. Hiç susmazlar. Sürekli "cik cik" diye öterler. Basındaki arkadaşlarına turfanda haberler sızdırırlar. Amaçları, bu haberler karşılığında manşetlerde yer almaktır. Bunları, kulüplerinin çıkarları hiç ilgilendirmez. Onlar sadece ve sadece vitrinde olmak isterler.

Transfer dönemlerinde baş rol oyuncularıdırlar. Hangi oyuncuların gönderileceğini, kimlerin transfer edileceğini medyadaki yandaşlarına bildirirler. Yönetim içindeki kavgalar, tartışmalar da bunlar için büyük sermayedir. Hemen servis yaparlar. Bundan da büyük keyif alırlar.

Galatasaray''da son günlerde muhteşem(!) bir haber trafiği var. Yöneticiler, kendi aralarında ne konuşsa anında medyada. Transferler, tartışmalar herkesin dilinde. Ünal Aysal bu alemde daha çok yeni. Nereden bilsin bu cambazlıkları. Neyse ki çabuk öğrenmiş ve şimdi bazı önlemler alıyormuş. Yönetim kurulunu daraltacakmış. Doğru karar. Ben derim ki, transferde de Terim ve iki yönetici dışında kimseyi devreye sokmayın. Burası Türkiye, koşullar böyle, yapacak bir şey yok.

12 yıl önce
Gözünüz Aydın(!)
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’