|
Kartal"a takviye şart

Tanıdık yüzler, eski arkadaşlar, dostlar hep bir aradayız. Sıcak, sevecen, keyifli bir ortam... Ve de sınırsız özgürlük. Yeni hevesler, yeni coşkular... Siz Yeni Şafak okuyucularıyla birlikte olmaktan son derece mutluyum. Yorumlarım genelde siyah-beyaz ağırlıklı olacak. Ancak milli takımlarımız ve diğer tüm kulüplerimiz de kapsama alanım içinde kalacak. Kısacası her zaman olduğu gibi yine meşin yuvarlağı kovalayacağım ve düşüncelerimi, görüşlerimi sizlerle paylaşacağım.

Bugünkü konum Karakartal. Öncelik elbette Tayfur'da. Koca kaptan hüzünlü hüzünlü el salladı hepimize. Böyle futbolculara jubile, analarının ak sütü gibi helal. Hepimiz bu büyük profesyoneli genç nesillere örnek olarak gösterdik. Bundan sonra da göstereceğiz. İstikrar abidesi alkışlanarak, omuzlara alınarak, saygı görerek faal futbol yaşamına veda etti. Ne mutlu Tayfur'a..

Şimdi gelelim futbol takımına. Beşiktaşlı me-w rak içerisinde soruyor; "Nedir durum?" Erken yargıların adama feleğini şaşırttığını bilenlerdenim. Ancak geçen sezondan kalan bazı eksikliklerin ne yazık ki, aynen devam ettiğini de görüyorum. İki kanat yine felç. Geçen sezonun son aylarında gelecekle ilgili defalarca yazdığım ve söylediğim formül şuydu: Kleberson dışındaki yabancılar gitmeli, bunların yerine kaleci + iki kanat + bir orta saha + bir santrafor alınmalı.

Gönderilenler konusunda Tigana ile bire bir örtüştük. Transfer edilenlerde ise iki sapma ile karşı karşıya kaldık. Kaleci (Runje), santrafor (Nobre), orta saha (Delgado) alındı. Ancak iki kanat gözardı edildi. Ayrıca da çok lazımmış gibi Bobo elde tutuldu.

Tamam Nobre doğru transfer. Beşiktaş'ın boğuşan, savaşan, kavgacı bir nokta santrafora gereksinimi vardı. Peki Bobo neden kaldı? Nobre'nin yanında Gökhan Güleç, Burak, İbrahim Akın ve hatta Delgado bile oynayabilir. Bu durumda Bobo'dan turşu mu yapılacak!

Şaşırıyorum ve de sinirleniyorum. Bu oyuncu geçen sezon çok mu iyiydi? Kaç golü, kaç asisti var? Yabancı kontenjanı sınırlı olmasa hadi neyse.. "Bir umut uğruna verdik paraları, aldık bu oyuncuyu" dersiniz. Gel gelelim kazın ayağı öyle değil ki. İşte Ailton da bir türlü satılamıyor. Doldu mu kontenjan. Şimdi yetersiz yerlere kaliteli yabancılar nasıl alınacak.

Yerli transferlerden en çok Burak hoşuma gitti. İstekli, iştahlı, kuvvetli. Umarım beni tekzip etmez. Tigana, Burak'ı orta alanın sağında oynatıyor. Daha doğrusu oynamaya zorluyor. Zorla güzellik olmaz. Toplara iyi vuran bu çocuğu göbekten ayırmayacak, kenarlara atmayacaksın. Sağda Burak ve hemen onun arkasında da Mustafa Doğan veya Ali Tandoğan. Geçen sezon Ali Güneş de olmak üzere bunların hepsi denendi ve verim alınamadı. Eh o zaman bu uygulama bile bile lades değil mi? Bursaspor'dan alınan Serdar umut ise bilemem. Hele onu da 3-4 maç izleyelim.

Sağ böyle, sol da farklı değil. Baki Mercimek beklentimin üstünde oynamasına karşın, beni fazla tatmin etmiyor. Bu bölgedeki diğer görevli İbrahim Üzülmez'in iyi niyetine, üstün çabasına hiçbirimiz tek olumsuz laf edemeyiz. Ancak Beşiktaş, "Hedeflerim büyük" diyorsa bu iş Üzülmez'le olmaz. Bu sözüm Bobo için de geçerli. Beşiktaş daima çıtayı en yukarıda tutmak zorunda. Onbirinde Bobo ve Üzülmez varsa bunu gerçekleştiremez. Yeni kaptan için bunları yazmak beni üzüyor. Ama ne acıdır ki gerçek böyle.

Şimdi soruyorum.. Sağda, Burak, Mustafa Doğan (Ali Güneş) (Ali Tandoğan); solda, Mercimek, Üzülmez ikilileriyle kanatlar işler mi? Buna "Evet işler" yanıtını verenler benim yanıma sakın yaklaşmasın. Onlarla işim olamaz. Başarı isteniyorsa bu iki bölge mutlaka onarılmalı. Ailton biran önce gönderilmeli. Yol yakınken Bobo kiralık verilmeli ve iki kanata kaliteli iki yabancı alınmalı. Eğer bu gerçekleşmezse Nobre'den de beklenen randımanı alamazsın.

En fazla merak edilen kuşkusuz Delgado. Verilen para büyük. Banknotlar demet demet. Bu nedenle kendisine başka bir gözlükle bakıyoruz.

Doğal olarak ekstra şeyler bekliyoruz ve istiyoruz. Bizlere skor tabelasını değiştiren oyuncu olarak sunuldu. İki hazırlık maçında tek frikik atışı dışında böyle bir özelliğine tanık olmadım. Aynen Kleberson gibi sık sık geri ve yan pas yapması da doğrusu canımı sıkmadı değil. Bu sözlerim sizleri "Eyvah fiyasko mu?" endişesine sakın sürüklemesin. Şu anda böyle birşey demiyorum. Bu oyuncu iki ayağını da iyi kullanıyor.

Top ile yakın akraba. Dar alanlardan kolayca sıyrılıp çıkabiliyor. İlk yarıda 3-4 kez çok klas hareketler yaptı ve ciddi alkışlar aldı. Kafası havada, gole gidecek boş adam arıyor.

Bilemiyorum belki de bulamadığı için yan ve geri pasa mecbur kalıyor. Henüz fizik olarak hazır değil. Bu nedenle de düşük tempoda oynuyor. 2-3 hafta sonra toparlanıp ipleri eline geçirebilir ve "Ben liderim" diyebilir. Zaten bunu yapamazsa yandı gülüm keten helva... Kartal'ın her türlü hesabı altüst olur. Kaleci Runje'yi unutmasına unutmadım da, onu da henüz tam çözebilmiş değilim. İki hazırlık maçında da kendisini kesin test edebileceğimiz pozisyonlar olmadı. İzninizle Runje'yi beklemeye alıyorum. Biraz sabredelim. Aslında bu sabrı yeni bir kadro oluşturan Beşiktaş'ın tamamına tanımalıyız.

Durun bakalım gün ola harman ola...
il y a 18 ans
Kartal"a takviye şart
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi