İlk yarıdaki Beşiktaş ile ikinci yarıdaki Beşiktaş arasında dağlar kadar fark var. İlk yarıda oyunun kontrolü tamamen Beşiktaş''ta. Attıkları golün dışında da iki net pozisyonları var. Bu bolümde Beşiktaş her bakımdan rakibinden üstün. Oyun daha çok Sivas kalesi önünde. Sivasspor''un Beşiktaş kalesinde tek pozisyonu yok. Beşiktaş orta alandaki Ernst, Veli, Fernandes ve Necip son derece dinamik. Özellikle de rakibe top oynamakta hiç fırsat vermediler. Beşiktaş ataklarında da önemli roller üstlendiler. Mustafa Pektemek de topu ileride çok iyi tuttu, takımının Sivas ceza alanına yaklaşmasında büyük katkı sağladı.

BEŞİKTAŞ BÖYLE Mİ OYNAR

İkinci yarı o Beşiktaş gitmiş, yerine bambaşka bir takım gelmişti. Korkak, ürkek sadece ve sadece attığı golü korumaya çalışan bir ekip hüviyetine büründü. Olacak iş değil. Koskoca Beşiktaş böyle mi oynar. Demek ki özgüvenleri tamamen bitmiş. Bilemiyorum belki de 3 maç üst üste yenilgininin psikolojik baskısı altındaydılar. Karşı kaleyi adeta unutmuşlardı. Oysa tüm hatlarıyla bastıran Sivas savunmasında açıklar veriyordu. Beşiktaş bu açıklardan yararlanmayı düşünseydi gol sayısını arttırarak rahat bir galibiyet alırdı. Oysa doğum sancıları çekerek 90 dakikayı noktaladı. Cenk''in acemice hareketleri Beşiktaş''a pahalıya mal olabilirdi. Sivas inanılmaz goller kaçırdı.

Beşiktaş''ta iki stoper maçın kahramanlarıydı. Sivok golünü attı, Egemen kendi kale çizgisinden golü çıkarttı. Ancak bu iki futbolcunun çabası fazla işe yaramadı. Korku Beşiktaş''ın elini kolunu bağlamıştı. Kendi ceza alanı önünden ayrılamıyordu. Carvalhal, bunun hesabını vermelidir. Takımı o mu frenledi yoksa futbolculardan mı kaynaklandı. Ben futbolculardan daha çok teknik direktörü suçlarım. Carvalhal korkunun ecele faydası olmadığını bilmeli ve de futbolcularına öğretmeli.