|
Lağım çukuru gibi

Televizyonlardaki spor programları artık beni fazlasıyla sıkmaya başladı. Varsa yoksa şike soruşturması. Ve bir de tapeler, tapeler. Vay be, futbolumuzu yöneten büyük çoğunluğun ağzı lağım çukuru gibi. Eski yöneticiler, yeni yöneticiler kimi ararsanız hepsi var. Baştan aşağı küfür. Herkes birbirinin arkasından sallıyor da sallıyor. Birbirine demediğini bırakmıyor. İki yüzlülük tavan yapmış durumda. Ne laflar, ne sözler…

A, B ile konuşuyor, C''yi yerin dibine batırıyor. Hemen sonra A, bu kez C ile konuşuyor ve B için ağza alınmayacak küfürler ediyor. B''yi ispiyonluyor. Aşağılık konuşmalar. İğrenç hakaretler. Pes gerçekten pes.

Şu anda Futbol Federasyonumuz, tam anlamıyla şaşkın durumda. Bir şeyler diyor, 3 gün sonra vazgeçiyor. Topu sağa sola atıyor. 58. Madde ortada çalkalanıp duruyor. Değişsin diyenlere şimdi Fenerbahçe karşı çıkıyor. Nedeni de Fenerbahçe''ye ceza gelirse, beraberinde birkaç kulübü daha aşağıya çekmek. Geçen hafta da yazmıştım, pırasa çalanla, adam öldürene aynı ceza olur mu?

Saçmalıklar bitmek bilmiyor. Her şey Arap saçına döndü. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. Tapelerden iğrenç küfürler yağıyor. Artık hepimiz kusma noktasına geldik. Çok merak ediyorum, bizlere bu çirkinlikleri yaşatanlar acaba hiç mi utanmıyorlar? Hiç mi istifa etmek akıllarından geçmiyor. Birbirlerine en ağır küfürleri edenler acaba yarın birbirlerinin yüzlerine nasıl bakacaklar? Yoksa bunlar böylesine mi kaşarlanmışlar? Bence tek çözüm, pislikleri temizlemek ve kalan sağlamlarla yola devam etmek. Bunlar artık ayrılsınlar aramızdan. Onlar ayrılmıyorlarsa biz atalım olsun bitsin.

Quaresma ve Ronaldinho

Ronaldinho Galatasaray''a gelmek için göbek attı durdu. Nasıl atmasın, iş olsaydı yılda 5.5 milyon euro garanti para alacaktı. Göbek de atar, gerdan da kıvırır. Türkiye unutulmaya yüz tutan ünlü yabancı oyuncular için tam bir euro cenneti. Bu paraları bir de Arap ülkeleri veriyor. Adamlar akıllı, tekliflere balıklama atlıyorlar.

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Ronaldinho''yu istedi, Terim "Hayır" dedi. Maliyetin çok yüksek olması, takım içi dengelerin bozulmasından çekinmesi ve Ronaldinho''nun parlak günlerini geride bırakması, muhakkak ki Terim''in bu kararında büyük faktördü. Bilemiyorum belki de Terim, Ronaldinho''yu tam bir takım oyuncusu olarak değerlendirmedi.

Quaresma, Ronaldinho kadar yetenekli bir oyuncu. Maliyeti de daha düşük. Ancak O''nun da sürekliliği yok. Bir bakıyorsunuz, tek başına maç alıyor. Bir bakıyorsunuz, inanılmaz derece de etkisiz. Sık sık sakatlanıyor. Agresif olduğu için kart görme olasılığı çok yüksek. Günlerdir Portekiz''de konaklamasının nedeni ödemelerinin gecikmesine sinirlenmesi. Yani para, para ve para…

Adamı taraftar çok seviyor. Nasıl sevmesin, saha içinde zaman zaman öyle işler yapıyor ki ağzımız açık kalıyor. Adam virtüöz. Rakibinin iç organlarından geçiyor. Ancak adam kaprisli, problemli. Kafası attı mı laf anlamıyor. Sezonun tam ortasında "Paramı yatır yoksa gelmem" diyebiliyor. Ufak bir gecikmeye tahammül gösteremiyor.

Transfer zor iştir. Detaylı araştırma yapmazsanız, hem milyon eurolar, hem de umutlar yok olur gider. Terim haklı olarak problem yaşanmasını istemiyor, çok titiz davranıyor. İnce eleyip sık dokuyor.

Transfer teknik direktörlerin işidir. Tabi alt kadroları ile beraber. Görülüyor ki Galatasaray''da Terim dümenin başında. Beşiktaş''ta da Tayfur Havutçu ve Carvalhal daha şimdiden gelecek sezon için kolları sıvamalılar. Benim önerim; içi geçmiş ünlülerdense, daha doymamış tam profesyonelleri tercih etmektir.

Törende saygısızlık

Lefter ağabeyimize de el salladık. Aferin Fenerbahçe''ye, Fenerbahçelilere. Futbolun profesörüne hak ettiği değeri verdiler. Görkemli bir cenaze töreniydi. Her şey dört dörtlüktü. Tek can sıkıcı olay, Tayip Erdoğan''ı bir grubun protesto etmesiydi. Gurup küçüktü, ama mide bulandırdı.

Ülkenin Başbakan''ı kalkıp törene gelme nezaketini gösteriyor ve bazı densizler utanmadan ıslıklıyor. Her şeyden önce bu bir cenaze töreni. Böyle bir ortamda protesto olur mu! Ülke insanı olarak bu kadar mı sağ duyudan uzaklaştık? Bu kadar mı ilkelleştik?

Galatasaray''ın yeni stadının açılışında da benzer çirkinlikler olmuştu. İnönü Stadı''nda da üst düzey siyaset adamlarına sloganlar atıldı. Futbol sahaları siyasi arenalar değildir. Sporu ve siyaseti birbirinden ayırmak zorundayız. Siyasi düşünceleri değişik olanlar tepkilerini bu tür ortamlarda gösterirlerse, önce kendi camialarına zarar verirler. Camia yara alır, prestij kaybeder. Protesto, koca bir ayıp olarak kendi boyunlarına asılır.

Bir kahraman

Hep sahada. Hep görevinin başında. O''nun defterinde ''yorgunluk'' kelimesi yok. Dimdik ayakta. Elbette Egemen''den söz ediyorum. Futbolumuzda bu tür örnekler çok az. Ligde var. UEFA Kupası''nda var. Milli maçlarımızda var. Her yerde var. Hiç ara vermeden, hiç mola almadan, performansında en ufak bir düşme olmadan.

Müthiş bir istikrar. .. Ve belli ki müthiş bir profesyonel. Fizik güç olarak hep 10 numara. Demek ki futbolun gerçeklerini ezbere biliyor ve yerine getiriyor. Mesleğine saygı duyuyor. Vücudunu koruyor, kendine özen gösteriyor. Egemen benim için özel bir oyuncu. Çıkıyor sahaya ve terini son damlasına dek akıtıyor. Hep hazır kıta. Savunmanın temel direği.

Haftalar, aylar sonra ilk kez takımının, Antalyaspor ile oynayacağı maçta 4 sarı karttan dolayı oynayamayacak. Bir stoperin sarı kart görmesi kadar doğal bir şey yok. Ancak yüzde yüz inanıyorum ki Egemen şimdi kahroluyordur. Sıkma canını Egemen. Bir kez de arkadaşların senin için koşsun, mücadele etsin. Sen futbolumuzun tartışılmaz kahramanlarından birisin.

12 yıl önce
Lağım çukuru gibi
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?