Şaibe lafı, aldı başını gidiyor… Suçlama üstüne suçlama. Herkes bir yere saldırıyor. Futbolcuları, kalecileri, takımları şaibe altında bırakanlara öfke kusanlar, şimdi kendileri aynı tekneye biniyor. Tuhaf, çok tuhaf.

Murat Şahin, İvesa, Serkan Kırıntılı ve Leo Franco''ya çamur atanların şiddetle karşısında olanlardan biri de bendim. En az Aziz Yıldırım kadar komplo teorisyenlerini bu sütunlarda ve çeşitli TV kanallarında lanetledim. Şimdi de Rüştü ile omuz omuzayım. Rüştü, Fenerbahçe''nin oynayacağı takımlardaki bazı arkadaşlarıyla konuşmuş. "Aman Fenerbahçe''yi yenin" demiş. Bu, Aziz Yıldırım''ın iddiası. Başkan buradan hareket ederek hemen şöyle bir değerlendirmede bulunuyor: "Rüştü neden uğraşır bu işlerle. O zaman Rüştü''nün Bursa''dan yediği gol de bana şaibeli geliyor." Üzüntü verici, düşündürücü, çok ağır bir suçlama. Rüştü''nün, "Hayır bunlar doğru değil" şeklindeki yanıtı benim için hiç önem taşımıyor. Doğru veya değil ne fark eder? Bir futbolcu diğer takımlardaki arkadaşlarını arayamaz mı? Onlarla sohbet edemez mi? O haftaki maçları için, "Başarılar, haydi yenin şu takımı" diyemez mi? Bu tür konuşmalar yaptığı anda şaibeli durumuna mı düşer? Hemen yediği bir gol masaya mı yatırılır? Elde kanıt olmadan sporcularımızın suçlanmasına gönüller nasıl razı olur?

Beni en çok şaşkınlığa düşüren Aziz Yıldırım''ın bir anda saf değiştirmesi. Sana suçlama olunca var gücünle savunacaksın, işler terse döndüğünde de kendini hemen sınırın öteki yakasına atıp aynı suçlamaları yapacaksın. Hayır, olmadı Başkan. Dümen elden kaçtı.

Adnan Polat, gündemi değiştirmek için bu müthiş(!) taktiği şampiyonluğa havlu attığı hafta kullandı. Herkes güldü, geçti. Şimdi de Aziz Yıldırım. Buna da gülmekten başka ne yapabiliriz? Gerçekten trajikomik bir olay.