UEFA''da son sözler söylenecek. Bu maçların telafisi yok. Beşiktaş, çok iyi bir avantaj ile Sofya''da. CSKA öyle pek çok kişinin belirttiği gibi güçlü bir takım değil. Özellikle de ofansif etkinlikleri son derece sınırlı. İlk maçta defansları daha iyi gibi gözüktü. Sağlam savunma yaptılar. Belki de bu, kendi yarı alanlarından fazla ayrılmamalarından ve çok adamla geride kalmalarından kaynaklandı.
Bu kez koşullar tam tersi. CSKA''nın başka seçeneği yok, eli mahkum, mecburen Beşiktaş''ın üzerine gidecek. Bu ortam Beşiktaş için ilk maçtaki skordan da büyük avantaj. Üç golü düşünen bir takım ister istemez risk alır ve savunma güvenliğinden uzaklaşır. İşte bu nedenle de ben, Beşiktaş''ın kolay pozisyonlara gireceğini düşünüyorum. Bunun için de öncelikli koşul, ilk maçtaki skoru (0-0) gibi düşünüp, oyuna öyle başlamak. Topu kazandığından rakibin üzerine gidersen, herşeyden önce 45 dakikaya sen kullanmış, rakibine de sadece 45 dakika bırakmış olursun. Sadece ve sadece iki golü korumayı amaçlayarak oynarsan, CSKA''ya 90 dakikanın tamamını ellerinle hediye etmiş olursun.
Bu maçta Beşiktaşlı futbolcuların parolası, “Atacağımız tek gol işi bitirir” olmalı. Tek gol tribünleri susturur, rakip futbolcuları durdurur ve seni kestirmeden UEFA gruplarına götürür. Bunu söylerken, “Savunma güvenliğine aldırış etmeyin, topyekün saldırın” demek istediğimi herhalde kimse düşünmüyordur. Elbette, kaleni koruyacaksın ama karşı kaleyi de unutmayacaksın. Pek çok savunma oyuncusunun sakat olması gerçekten büyük şansızlık. Tigana, iki stoper konusunda çok zorlanacak. CSKA Sofya''nın gol yollarında yetersiz olması en büyük teselli kaynağımız.
Kayserispor''un ilk AZ Alkmaar maçından önce, “Göreceksiniz, Kayserispor başa baş oynayacak, golü düşünecek ve hiç kötü olmayan bir sonuçla evine dönecek” demiştim. Tam isabet. Az Alkmaar gibi çok güçlü bir takım karşısında Sağlam''ın talebeleri harikaydı. Kayserispor''un en çok beğendiğim yanı, kendi oyununu rakibine kabul ettirmek istemesi. Karşısına kim gelirse gelsin, “Korkmam, yılmam, pes etmem” diyor. Oyunun hiçbir diliminde de oyun disiplininden kopmuyor, savunma güvenliğinden uzaklaşmıyorlar. Aferin Ertuğrul hocaya, belli ilkeleri oyuncularına benimsetti ve beraber düşünen, beraber hareket eden bir takım yarattı. Haydi, sizleri yine alkışlamak istiyoruz.
Gel de “Ah Ah Ah!” deme. Ziya hoca sezon başında Trabzonspor''un başında olsaydı, Osasuna maçı (2-2) gibi kötü bir skorla biter miydi? Peki bu, herşeyin sonu demek mi? Elbette değil ama açık konuşalım, Trabzonspor''un işi de kolay değil. Osasuna güçlü ekip... Ve kendi sahasında, “Aman skoru koruyayım, (0-0)''a yatayım” düşüncesinde kesinlikle olmayacaktır.
Trabzonspor herşeyden önce çok iyi savunma yapmak zorunda. Osasuna''ya gol şansı vermezse, işte o zaman oyuna ortak olabilir. Ziya hoca kuşkusuz takımını hepimizden iyi tanıyor ve kuşkusuz, “Haydi aslanlarım vatan, millet sakarya, yürüyün Osasuna''nın üzerine” dolduruşuyla futbolcularını yönlendirmeyecektir. Defansif önlemlerini son noktasına kadar alacak ve sonra çabuk, seri ataklarla rakibinin açığını yakalamak isteyecektir. Elinde bu tür oyuncular var. Özellikle de Gökdeniz''in formu çok umut verici.
Burada Trabzonspor için önemli olan, golsüzlüğü uzatmak. 60. dakikaya kadar bunu gerçekleştirirse, daha sonra geçecek her dakika Osasuna''nın huzursuz olmasına ve hatta panik yaşamasına neden olacaktır. “Ya gol yersem” korkusu haliyle oyunlarını etkileyecektir. İşte o nedenle benim Trabzonspor''a önerim; Sabır, sabır, sabır...
Fenerbahçe''nin ilk maç skoru rezalet. Maç öncesinde ben, F.Bahçe''nin hesabı İstanbul''da keseceğini ve Danimarka''ya tatile gideceğini düşünüyordum. Olmadı, zayıf Randers iyi direndi, F.Bahçe de inanılmaz derecede kötü oynadı. Bu tür futbol kazaları zaman zaman yaşanır.
Randers, İstanbul''da, “Sonuna kadar savunma” sloganıyla savaştı. Evinde onlar da ister istemez F.Bahçe''nin üzerine gidecek. Ancak her gidişlerinde F.Bahçe''den ağır yumruklar yiyecekleri de kesin. Kaçınılmaz sonları, nakavt. F.Bahçe, Alex, tümer, Appiah, Kezman ve Tuncay gibi gol becerisi yüksek oyuncularıyla bunu rahatlıkla gerçekleştirir. Ayrıca şimdi işin dalgaya gelir yanının kalmadığını da çok iyi biliyorlar.
Bu kez kaza olmaz. Göreceksiniz, F.Bahçe zorlanmadan, turu tehlikeye atmadan, 90 dakikayı elini kolunu sallayarak, tamamlayacaktır. Randers, ölü toplar dışında F.Bahçe kalesinde gol tehlikesi yaratamaz.
