|
Terör Batı’dan çıkınca meşru mu?

II. Karabağ Savaşı ile birlikte savaşmak için İslam coğrafyasına gelen ve terör kategorisinde düşünülmesi gerekli Batılılar ve faaliyetleri bir daha gündeme geldi. Bu kez kaynak ülke olarak Fransa öne çıktı. Ermeni diasporası II. Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’a karşı savaşmak için Fransa’dan Karabağ’a savaşçı grupları gönderdi. Savaşın başladığı ilk günlerden itibaren PKK’lıların da Ermeni diasporasına katılarak Karabağ’a dâhil olduğu ve Azerbaycan Türklerine karşı savaştığı anlaşıldı. Birkaç gündür PKK’lılar tarafından yapılan açıklamalar da bu katılımı doğrulamaktadır. Batılı uluslara mensup olanlar da savaştılar. Üç grupta toplayabileceğimiz düzensiz grupların Azerbaycan’a karşı savaştığını söyleyebiliriz. Devlet düzeyindeki destekler ise ayrı bir konudur.

Batılı akademik ve entelektüel çevreler terör kavramını, 1990’lardan itibaren İslam coğrafyası ile ilişkilendirerek tartışmıştı. Bunun devamı olarak İslam coğrafyasında savaşı derinleştiren Batılı gayr-i nizamî terör unsurlarının da tartışılması gerekirdi. Batı’da tartışılmadığı için bizim gibi ülkelerde layık olduğu gibi gündeme gelmedi. Ermeni ulusuna mensup olanların durumu Batılı savaşçılardan farklı değildir. Zira yine son otuz yılda Batı’da oluşan ilgili literatüre göre Fransa’da yaşayan Ermenilerin Dağlık Karabağ’da Azerbaycan’a karşı savaşması da uluslararası terör kategorisine dâhildir. Aynı şekilde uluslararası hukuka göre Azerbaycan’a ait olan Dağlık Karabağ’da PKK’lıların varlığı da büyük bir sorundur. Hukukî sonuçlar doğurması gerekir. Fakat bunlar kadar önemli olan diğer mesele Avrupalı bir ulusa mensup olanların durumudur. Bunlar Suriye’nin kuzeyinde PKK’lılar arasına katılmış, onlarla birlikte Türkiye’ye saldırılarda bulunmuşlardı. Aynı şekilde hendek terörü zamanlarında Türkiye’ye sızmışlardı. Diaspora Ermenilerinin, PKK’lıların ve Batılı savaşçı grupların varlığı doğrudan bir terör meselesidir. Peki, bu, dinî bir terör müdür?

11 Eylül’den sonra “terör” Batılı işgal ve istilayı meşrulaştırmaya yarayan bir araçtı. 1990’lardan sonra “haklı savaş” kavramı İslam dünyasından savaşçı gruplar bahane gösterilerek kullanılmıştı. Bu sebeple Noam Chomsky ve David Harvey gibi meşhur akademisyen ve entelektüeller Suriye’de PKK’yı destekleyecek kadar ileri adım atmışlardı. 1990’lardan sonra Batılı kamuoyunun İslam dünyasına karşı olumsuz fikirlerle zehirlenmesinde akademisyen ve entelektüellerin katkısı büyüktür. Bu çevreler, Batılı terör gruplarına ilgi göstermedi. Uluslararası hukuka göre Azerbaycan’ın toprağı olan Dağlık Karabağ’da Fransa gibi ülkelerin savaşçı grupları mutlaka gündem oluşturmalıydı. Akademik ve entelektüel çevrelerin bu durumu da meşru ve haklı savaş olarak gördükleri açıktır. PKK’ya verdikleri açık destek aynı kabullerin neticesidir. Bu da onların zihin dünyasında Hristiyan ve Müslüman çatışması şeklinde bir karşıtlığın varlığına delalet eder. Kuşkusuz böyle bir kabul, anılan çevrelerin itibarına gölge düşürür.

Batılı ülkelerden çıkan terörist gruplar bundan sonraki dönemlerde de büyük bir sorun olacaktır. Meselenin geçiştirilmemesi gerekir. FETÖ gibi yeni terör yapılarının da bunlara dâhil olacağı, benimsedikleri yeni kimliklerle ciddî sorun olacakları açıktır. Sorunu Batı-Hıristiyan ve Doğu-İslam dünyası şeklinde kategorize etmek elbette yangına körükle gitmek anlamını taşır. Fakat İslam dünyası ile alakalı olarak onlarca yıldır terör kavramını tartışan çevrelerin, kaynak Fransa gibi Batılı ülkeler olunca kör, sağır ve dilsiz kesilmeleri mazur görülecek bir durum değildir.

Oto-oryantalizmin hâkim paradigmaya dönüştüğü ülkemizde de Fransa gibi ülkeler küresel terörizme kaynaklık ettiği için ayıplanmalıydı. Ama onlar da Ermeni ve Batılı savaşçıları meşru kabul ettiler. Ne klasik Frankofonlar ne de muhafazakâr muhalifler Dağlık Karabağ’da Azerbaycan’a karşı savaşan terör gruplarını görmek istedi. Çünkü Batılı terör kavramı, geleneksel kalıplara uymuyor. Müslüman, Arap, Fars veya Afrikalı olmadıkları için bunları terör kategorisine dâhil etmek kolay olmayacak.

Batılı entelektüel camianın sorumluluk alması gerekiyor. İslam dünyasını ve Müslümanları suçlayarak kategorik düşünüyorlar ve sorumluluk almaktan kaçınıyorlar. Hâlbuki Fransa gibi Batılı ülkelerden çıkan terör grupları ile 1990’lardan sonra çizilen robot resim arasında aşırı benzerlik vardır.

#Terör
#Batı
3 yıl önce
Terör Batı’dan çıkınca meşru mu?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir