|
Başa sar senarist hikayeyi

Hollywood"da jenerikte tek isim yazsa dahi kalabalık bir yazım grubunun eseridir senaryolar. Çünkü senaryo yazma işini ciddiye alırlar. Bir filmin başarısında iyi yazılmış bir senaryonun ne kadar önemli olduğunun bilincindeler. Bizde ise en hafife alınan iştir senaryo.

Yapım firmaları gelecek sezonun dizi projelerini açıklıyor yarışırcasına. Ortada senaryo yok, nasıl bir hikaye şekilleneceği belli değil; ama yüksek ücretlerle oyuncu transferi yapılıyor. Dünyanın en yüksek gökdelenini yapmak ekonomik anlamda en iyi benim restidir; en pahalı oyuncuyu transfer etmek, en büyük yapım şirketi benim, en kaliteli işlere ben imza atarım manasına geliyor. Halbuki dizi sektörünü yaşadığı darboğaza star sistemi sürükledi. Oyuncuların üzerine kurulan ama bir felsefesi, derinliği, zenginliği olmayan senaryolar birbirine benzedikçe seyirci alternatif peşine düştü. Yapılan hatayı tespit ve telafi etmek yerine değişen reyting panelini suçlu ilan etmek yetti. Aynı temaları, hayatları izlemekten sıkılan, değişik hikayeleri hayatları seyretmek isteyen yerli seyirci görmezden gelinerek rota Ortadoğu"ya kırıldı. Ortadoğu"da kim talep görüyorsa senaryo önemli olmaksızın onun üzerine inşa ediliyor projeler.

Serbest piyasa kurallarının hakim olduğu dizi sektöründe de kazanan her şeyi alıyor. İşin gerçeği ise iyi bir ivme yakalamışken hepsine ve her şeye gözünü diktiğinde uzun vadede kaybediyor. Birkaç yıl önce piyasada fırtına gibi esen, aynı anda 3-4 dizisi yayında olan yapımcılar şu an dizi tutturmakta zorlanıyor. Aynı şey senaristler için de geçerli, bir dizisi reyting yakalayınca aynı anda iki dizi birden yazmaya başlayanlar hızlı kayıp vermekten kurtulamıyor. İnsan tabiatına aykırı, yaratıcılığı baltalayan, kişiyi tekrara sürükleyen, kontrolü kaybetmesine sebep olan bir girişim aynı anda iki diziyi birden yazma kararı. Nitekim bu sezonun rekoru üç dizinin senaryosunda da imzası bulunan Gökhan Horzum"da. Kanal D"de yaz dizisi olarak başlayan iyi bir ivme yakalayan Güneşi Beklerken"in senaryo grubunda idi Horzum. Kanalın işler yolunda giden tek dizisi olunca dikkatleri çekmekte gecikmedi. Show"a Her Sevda Bir Veda dizisini yazdığı haberi geldi; ama bildik formüller, klişelerin dışına çıkamayınca seyirciye diziyi keşfetme imkanı tanınmadan kaldırıldı yayından. Yeni başlayan Paşa Gönlüm dizisinin seyredilme oranı çok parlak gözükmediği gibi hikaye gelecek vaat etmiyor. En ilginci de senaristin dikkati ve zamanı başka dizilere dağılınca Güneşi Beklerken"in hikayesi yalpalamaya başladı, yabancı dizilerden filmlerden bulunan çıkış noktaları yama gibi kaldı. Düşen reytinglere ilaç olması için yeni bir senarist grubuyla anlaşınca kanal; Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma atasözüne hayat verdi Gökhan Horzum.

Yıllardır ara vermeksizin senaryo yazanların tükenmesi, hikayeleri tüketmesi normalken; daha hızlı tüketmek ve tükenmek için çaba harcamaları da ilginç. Karadayı iki sezonluk bir dizi olarak projelendirilmişti ve Haziranda final yapacaktı. Şaşırtıcı bir şekilde istikrarını muhafaza eden reytingler kanal yönetimine cazip geldi, yeni diziler beklenen ilgiyi görmeyince uzatma kararı verildi. Sürenin uzunluğundan dolayı zaten ağır çekim ilerliyor hissi veriyordu senaryo, şimdi tamamen durmuş gibi. Senaristlerin dikkatinin diğer dizi Kara Para Aşk"a dağılması sebeplerden biri diğeri ise üçüncü sezon için Karadayı"yı tekrar başa sarmakla meşguller. Savcı Turgut"un boşluğunu doldursun diye Mehmet Saim"in elinde oyuncak yeni bir savcı dahil oldu hikayeye. Mehmet Saim bu sefer cinayeti Mahir"in üzerine yıkmaya kararlı. Kurban da koynunda beslediği yılan Sinan. Sinan ölünce yeri mutlaka kardeşi ya da amcaoğlu tarafından doldurulur, koca gazete başıboş kalacak değil ya! Feride önce inanmaz Mahir"in masum olduğuna, sonra inanır, ispat etmek için mücadele eder, kim bilir belki bu sefer asıl suçlunun babası olduğunu öğrenir! Formül değişmeyecek, hikaye ters yüz edilip tekrar anlatılacak. Çok sadık bir seyirci kitleleri var gibi gözüküyor ama reytinglerin şehvetine kapılarak uzatılan dizilerde zengin kalkışıyla ünlüdür sadık izleyiciler. Azalarak değil bir anda yok olurlar. Çünkü seyirciyi ekran karşısında tutan sadakat değil, alışkanlık; insan alışkanlıklarından bir anda vazgeçebilir.

Halbuki yabancı örneklerde görüyoruz, bir dizinin yeni sezonda devam etmesi demek; hikayede yeni açılımlar, ciddi sıçramalar, paradigma değişimleri yaşanması demektir, aynı hikayenin ters yüz edilip yeniden anlatılması demek değil!

10 yıl önce
Başa sar senarist hikayeyi
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı